Sonuç Bildirgesi

Bilindiği gibi, 2001 yılında yapılan 1. Kurultay’da mimarlık ve eğitimi ile ilgili sorunların tanımlanması yapılmış, “Nasıl Bir Gelecek, Nasıl Bir Mimarlık?” başlığı altında çözümler ve çıkış yolları doğrultusunda öneriler değerlendirilmiştir. “Mimarın Formasyonu Nedir, Ne Olmalıdır?” sorusuna cevap bulmak için 2003 yılında toplanan 2. Kurultay’ın hazırlık aşaması ise, 2 yıl boyunca 5 ana atölye çerçevesinde sürdürülmüş, bu atölyelerde ele alınan her konu tutanağa geçirilmiş ve bu tutanaklar mimarlık kamuoyunun incelenmesine sunulmuştur. Mimarlık ve Eğitim Kurultaylarının üçüncüsü ise; “Mimarlık ve Eğitimi Yeniden Yapılanırken” teması altında 7 – 9 Aralık 2005 tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Taşkışla binasında geniş bir katılımla, mimarlık alanında yer alan tüm aktör kurum ve kuruluş temsilcilerinin oluşturduğu delege sistemi ile gerçekleşti. Kurultay’ın çalışma grupları 34 toplantı, Danışma ve Düzenleme Kurulu ise 7 toplantı yaparak Kurultay’da tartışılan metinleri hazırladılar. 3 gün süren çalışmalara 29 üniversiteden 145 (dekan,bölüm başkanı,öğretim görevlisi) öğretim görevlisi, 97 öğrenci, Mimarlar Odası şubelerinden 80 temsilci, diğer katılımcılar olarak 46 kişi olmak üzere toplam 368 kişi izledi ve tartışmalara katıldı. Kurultay III, diğerlerinden farklı ama onun açılımları ve birikimleri üzerine kurgulanarak, uluslararası gelişmeleri de kapsayacak şekilde belirlenmiş sorun alanları ve konu başlıklarına göre bir süreç olarak programlanmış, sürecin bütün çalışmaları ve ara ürünleri, elektronik ortamda ilgililer ve ilgilenenlerle katkı paylaşımına gidilmiştir. Bu çerçevede; aşağıda belirlenen konu başlıklarında tartışmalar yapılarak, bölüm tutanakları ve sonuç raporları Kurultay’da ele alınarak değerlendirilmiştir. Mimarlık LİSANS ve LİSANSÜSTÜ eğitimi Kurultay-III hazırlık süreci Lisans ve Lisansüstü (yükseklisans ve doktora) Eğitimi Atölyesi; - Mimarlık Eğitim Süresi, Niteliği ve Kredi Transfer Sistemi, - Öğrenci ve Öğretim Üyesi Değişimi, - Yeni Üniversiteler ve Vakıf Üniversiteleri, - Mimarlık Eğitiminde Uzmanlaşma ve Yeniden Yapılanma, konu başlıklarında, ilgili ve değişik katılımcıların bulunduğu toplantılarda tartışma yaparak, eğitimden meslek uygulamasına değin aşağıdaki hususlarda bilgi üretmiş ve uzlaşı sağlanan konuların Kurultay gündemine taşınmasını kararlaştırmıştır. Bilindiği gibi; mimarlık meslek alanında kalite güvence sistemi için; 1. Eğitime bütünsel bakış (mimarlığa istekli ve yetenekli aday seçimi + Önlisans, Lisans ve Lisansüstü Eğitimi + Meslek Pratiği ile Sürekli Mesleki Gelişim Süreci), 2. Eğitimin her sürecinde kuram-kılgı bağlamı, 3. Tüm süreçlerde özdenetim, olmak üzere, birbirini tamamlayan üç temel ayağın gerçekleşmesi gerekir. Eğitimden meslek uygulamasına değin tüm konuların ele alındığı son beş yıl içinde yapılan üç Kurultay süreci ile Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi Atölyesi ve Mimarlık Okulları Bölüm Başkanları İletişim Grubu (MOBBİG) toplantılarında, aşağıdaki konu başlıklarında tartışmalar yapılarak, mimarlık meslek alanında ulusal ölçüde uzlaşı sağlanmıştır. Bunlardan bir bölümü mimarlık mesleğinin uygulanmasına ilişkin kriter ve koşullar, diğerleri de bu koşulların yerine getirilmesi için izlenecek yol ve stratejileri oluşturmaktadır. Bu bağlamda, konuya ilişkin olarak değişik oturumlarda; Anayasa’nın 135. maddesi ile 3458 sayılı “Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun” ve 6235 sayılı TMMOB yasası hükümlerine göre Türkiye’de MİMARLIK mesleğini yapabilmek, bu alanda yetki kullanmak ve kamu adına sorumluluk yüklenmek için, öncelikle ulusal ölçekte gerekli olan aşağıdaki mimarlık mesleğinin uygulanmasına ilişkin koşul ve kriterlerin yaşama geçirilmesi konusundaki sürecin ivedilikle başlatılarak, yasal güvencenin sağlanması konusunda mimarlık topluluğu içinde ulusal iradenin oluşturulması gereği üzerinde durulmuştur. Bunlar sırası ile; 1. “Mesleki Yeterliklerin Belirlenmesi ve Tanınması Hakkında Kanun” tasarısı hükümleri kapsamında belirtilen eğitim kriterleri ile koşulların yerine getirilmesi, 2. Mimarlık eğitimi veren akredite olmuş (akranlığı kabul görmüş) bir kurumdan mezun olarak diploma alınması, 3. Meslek dayanışması içinde kamu adına hizmet yüklenmek için, ilgili Anayasa maddesine göre meslek örgütü olarak tanımlanan Mimarlar Odasına kayıt olunması ve mesleğe kabul koşullarının sağlanması, 4. Eğitimdeki kuramsal bilgiler yanında, meslek uygulamasına ilişkin deneyimin kazanılmasına yönelik yapılan eğitim sürecindeki uygulama ve stajlar ile birlikte, diploma sonrası edinilmesi gereken meslek pratiğinin en az 52 hafta süre ile Mimarlar Odası denetiminde sürdürülerek tanımlanan koşulları yerine getirilmesi mesleki yetki ve unvanın kazanılması 5. Güncel bilgilerin kazanılması, yeni teknolojilerin izlenebilmesi ve yetkinin sürdürülebilmesi amacına yönelik olarak “Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi”nin (SMGM) uygun gördüğü kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen her yıl tanımlanmış kredilik sertifikalı meslek içi eğitim programı ya da meslek etkinlikleri içinde bulunulması, gibi meslek alanı için yaşamsal önemde gerekli-zorunlu olan koşul ve kriterler olarak görülmektedir. Yukarıda belirlenen kriter ve koşullara eklemlenme bağlamında; 6. Orta öğretimde lise düzeyinin 4 yıla çıkarılması ve yakın bir süreçte de 8 yıllık zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasının planlandığı bu dönemde, toplumun genelde mimarlık ve sanat kültürünün oluşturulması yanında, özellikle bunun doğal bir sonucu olarak mimarlık eğitimine yönelecek öğrencilerin altyapısı için, öğretim programlarına tarih ve resim gibi zorunlu derslere koşut olarak bir bölümünün zorunlu, bir bölümünün de seçme dersler biçiminde “mimarlık ve sanat tarihi, teknik resim ve tasarı geometri” gibi derslerin programlanması ve mimarlık mesleği için eğitilecek adayların da mimarlık altyapısı ve kültürünü ortaöğretim kurumlarında kazanmış, istekli ve altyapısı hazır öğrenciler arasından seçilmesinin, meslek kalitesinin yükseltilmesi için öncelikli olarak temel bir yaklaşım olacağı, bu bağlamda: - Yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçen ve yerleştiren Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), genelde ahlaklı ve güvenilir bir sistem olmasına karşın, bilgiyi ölçme yerine adayları sıralayan bir düzende kurgulanması nedeniyle mimarlık için doğru aday seçimi yapamadığını, bunun yerine adayların belirli yeteneklerinin test edilmesi , özellikle mimarlığa istekli olma kriterinin aranmasının son derece önemli ve yararlı olacağı, - Mimarlık eğitimi veren kurumlarda, ortaöğretimdeki sadece yabancı dil eksikliğini gidermek için bir yıl süre ile yabancı dil hazırlık sınıflarının açılmış olmasının mimarlık eğitimine doğrudan bir katkı sağlamadığını ve bu sürenin “mimarlık hazırlık eğitimi” olarak da programlanmasının uygun olacağı, 7. Ülkemizde meslek elemanlarının; dört yıl süreli mimarlık lisans eğitimi sonrası edinilen diploma ile ve başkaca hiçbir koşul aranmadan meslek uygulaması içinde yetki kullanması ve kamu adına sorumluluk yüklenmesinin ülke gerçekleri ile örtüşmediği ve bu hususun mimarlık alanındaki tüm kesimlerce uygun görülmediği, eğitimin meslek adayının akademik ortama katıldığı günden başlayarak meslek elemanının güncel bilgileri edinme ve çağdaş teknolojiyi izleme anlamında kesintisiz olarak meslek yaşamı boyunca kuram (teori)-kılgı (uygulama ve meslek pratiği) bağlamında bütünsel olarak değerlendirilmesi gereken bir süreç olduğu, bu açıdan: - YÖK yasasının da değiştirilmesinin gündemde olduğu bu süreçte; yükseköğretim kurumlarının hiçbir organa bağlı olmadan bilimsel, yönetimsel ve mali yönden özgür ve özerk davranabileceği bir olanağın getirilmesi konusunda gerekli çaba ve girişimlerin sürdürülmesi gereğinin yanında, özellikle mimarlık eğitimi veren kurumların kimlikleri korunarak, gelen öğrenci profili ile meslek eğitmenlerinin niteliklerine göre, öğretim planlarını özgür ve özgün biçimde yaparak, eğitimin kalitesini belirlenen hedeflere doğru sürekli geliştirecek biçimde, ulusal ve evrensel ölçekte kurumlar arası rekabete açık bir eğitim yapabilmeleri, eğitimde standart, kapalı ve tek düze olma yerine, gelişme ve kurumlar arası tanımaya ve akran (eşdeğer) olmaya açık, izlenebilir ve öğretim üyesi merkezli bir sistem yerine öğrenci odaklı esnek model oluşturabilecek bir çeşitlilik gösterebilmeleri, ancak; - Eğitimde özgürlük, özgünlük ve çeşitlilik yanında ulusal, evrensel ölçekte kurumlar arası ilişkilerin işlerliği bağlamında, öğretim planlarındaki zorunlu ve seçme dersler, bağımsız stüdyo çalışmaları, bir derse bağlı olarak yapılan uygulama-seminerler ve sosyal-kültürel içerikli derslerin oranları ile toplam kredilerinin kurumlar arası hareketliliğe olanak verecek ve eğitimde toplam kaliteyi yükseltme amaçlı “Kredi Transfer Sistemi”nin evrensel ölçülere de uyum sağlayacak biçimde (Avrupa Kredi Transfer Sistemi-ECTS) kurumlar arası eşitliğine özen gösterecek biçimde, eğitim kurumlarında lisans + lisansüstü eğitimin bir bütünsellik içinde yeniden ele alınması (uygulamaya ilişkin yetkin meslek elemanlarının yetişmesi için özellikle tezsiz yüksek lisans programlarının oluşturulması ve yaygınlaştırılması) gerektiği, - Ülkemizde altyapısı tamamlanmamış ve mimarlık için gerekli koşulları sağlamayan yeni mimarlık okullarının kesinlikle açılmaması ve en az beş yıl süre ile mimarlık lisans eğitimi öğrenci kontenjanlarının artırılmaması, - Mevcut sistemde, üniversitelerde güncelliğini yitirmiş ve ülke gerçekleri ile örtüşmeyen yüksek lisans programlarının toplum gereksinimine yanıt verecek biçimde yeniden düzenlenmesi yanında, lisans eğitimindeki kalitenin önemli ölçüde düşmesine neden olan her yerde ve altyapısı hazır olmadan bölüm açma yanlışlığına, lisansüstü eğitimde de düşmemek için, altyapısı olmayan eğitim kurumlarında, yüksek lisans ve doktora eğitimi açılmasının kriterlere bağlanarak sağlanması, - Mimarlık eğitiminin; 1. aşama olan 120 kredili (ECTS) önlisans eğitimi (ortak dersler) ile 2. aşama olan 120 kredili (ECTS) meslek eğitimi olmak üzere toplam 240 kredili lisans (bachelor’s degree) eğitimi üzerine en az 300 ECTS krediyi tamamlamak ve derinlemesine bilgi edinmek üzere akredite olmuş bir kurumda 3. aşama olarak lisansüstü yükseklisans – master’s degree (master of architecture – tezsiz yükseklisans ya da uzmanlığa yönelik 360 ECTS ile tezli yükseklisans – science of architecture) ve doktora (ph degree) eğitimi biçiminde kademeli olarak yapılması ve akademik eğitimin “UIA/UNESCO Eğitim Şartı”nda da belirtildiği üzere -kapalı bir süreç içinde olmadan- kurumlar arası rekabete dayalı açıklığın ve bilgi paylaşımının öğrenci odaklı esnek ve özgür bir hareketlilik-çeşitlilik içinde olması gerektiği, 8. Mimarlık lisans eğitiminin 3 yıla indirilmesi ya da bunu çağrıştıracak olan 3+2 yıl süreli lisans eğitim modelinin ülkemiz koşullarına uymaması ve lisans + lisansüstü eğitimin aşamalı biçimde sürdürülmesinin doğru ve yararlı olduğu, ülkemizde kademeli eğitime uzunca süredir geçilmiş olup bu konudaki uyum sorunlarının aşılması yanında, lisans eğitim süresinin tüm mimarlık eğitimi veren kurumlarda 5 yıla çıkarılmasının da ülke kaynaklarının verimli kullanımı açısından uygun bulunmadığı ve eğitimde kalitenin yükselmesine de katkı sağlamayacağı, 9. Lisans eğitiminin tüm mimarlık okulları için 8 yarıyıllık bir sürede ve her eğitim kurumunun kendi kimliğini oluşturan ve koruyan bir anlayışla öğretim planları ile ders içeriklerini özgürce ve özgün olarak hazırlayarak, eğitimde öğrenci-öğretim elemanı değişimi ve dolaşımına açık, rekabete dayalı farklı modellerin uygulanması yanında, lisans eğitiminden sonra herhangi bir altyapısı hazır kurumlarda en az 300 kredilik (ECTS) akademik eğitim alındıktan sonra, meslek odası denetiminde belirli bir süre meslek pratiği sürecini tamamlayarak meslek deneyimi kazanan, yetki ve unvan elemanların meslek yetkisi kullanarak mimarlık alanında kamu adına sorumluluk yüklenebileceği, 10. YÖK’ün Eylül 2005 genelgesi ile diplomalarda meslek unvanının (mimar, yüksek mimar, şehir plancısı, iç mimar, peyzaj mimarı vb) 2005-2006 yılından geçerli olmak üzere verilmeyeceği, bunun yerine sadece akademik eğitim alınan bölümün adı ile lisans ve yükseklisans aşamaların belirtilmesi gerektiği hükme bağlandığından; mimarlık fakülteleri akademik yapılanmaları içinde yer alan planlama ve tasarım eğitimi alan meslek adaylarının, öğrenci merkezli ve seçimine olanak sağlayan mesleğe ve uzmanlığa yönelik eğitim programlarının olabildiğince esnek ve seçenek oluşturmak üzere lisans-lisansüstü eğitim bütünselliği ile mimarlık içinde olması gereken bazı uzmanlık alanlarının gereksiz bir meslek ayrışmasına dönüşme ve meslekte marjinal kalma sorununun giderilmesine yönelik olarak toplum-kamu yararına bütünleşmesinin sağlanması için eğitim kurumları ile meslek odalarının birlikte çalışması ve çözüm bulmasının ülke koşulları açısından son derece önemli olduğu -bu ortamın çözüm için olumlu bir ortam yarattığı gerçeğinden hareketle- Kurultay sonucunda mimarlık fakültesi dekanlarının meslek odaları ile birlikte bir inisiyatif oluşturarak, sonuçların siyasal iradeye dönüşmesi için ortak hareket edilmesinin meslekler adına yaşamsal bir zorunluluk olarak görüldüğü, 11. Diplomadan sonra Mimarlar Odası denetiminde yapılması öngörülen 52 haftalık zorunlu meslek pratiği ile eğitim sürecindeki stajlar için, kurumlar arası (üniversiteler, YÖK, ilgili bakanlıklar, meslek odaları ve belediyeler) eşgüdüm, nitelik ve denetim konularında, eğitimdeki kuramsal bilgilerle de örtüşen bir meslek pratiği modelinin ivedilikle kurulabilmesi ve meşruiyete dayalı olarak kurumsallaşabilmesi açısından, meslek örgütü içinde sürekli bir staj komitesinin üniversitelerdeki komisyonlarla da eşgüdüm sağlayacak biçimde ilişki kurarak ivedilikle çalışmaya başlaması ve Mimarlar Odası’nda yeni bir kayıt ve izleme sistemini oluşturan yapılanmanın zorunlu olduğu, bu bağlamda: - Meslek odası içinde yapılanacak olan ‘Staj Komitesi’nin, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile serbest çalışan profesyoneller arasında eşgüdüm oluşturması ve meslek adayları için bir “Bilgi Bankası” ve “Arşiv” düzeninin kurulması, - Kuram-kılgı anlamında eğitim süresinde yapılan meslek pratiği ve stajların, kuramsal derslere koşut olarak, eğitimin birinci yılı sonundan başlayacak biçimde sürdürülmesi ve diploma sonrası deneyimli ve yetkin meslek elemanları yanında (kamu ve öğretim kurumları içinde ya da dışında) yapılması öngörülen meslek pratiği süreci ile bütünsellik içinde kurgulanmasının meslek deneyiminin kazandırılması ve yetkinlik için son derece önemli olduğu, - Eğitim sürecindeki stajların devamı ve tamamlayıcısı anlamında görülen ve meslekte yetki kullanabilecek biçimde kamu adına sorumluluk yüklenmenin mesleğe kabul ve kayıt koşulu olması gereken zorunlu meslek pratiğinin, meslek adaylarının bu sürede -ucuz işgücü biçiminde istismar edilmemesi için- öncelikle bir sigorta havuzu sistemi oluşturularak iş güvencelerinin sağlanması ve sistemin içselleştirilmesinde, kazanılmış hakların da özenle korunması gerektiği, 12. AB Parlamentosu ve Komisyonu’nun 7 Eylül 2005 tarihli “Mesleki Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Direktifi”nde (2005/36/EC) lisans eğitiminden sonra, mimarlık eğitimi veren akademik bir kurumda lisansüstü eğitimi yapmamış elemanların, meslek odasınca kabul edilen kurum ve kuruluşlarda en az 4 yıl süre ile mesleki gelişmelerini tamamladıktan sonra, yapılacak ulusal ölçekteki “meslek yeterlik sınavı”nda başarılı olmak koşulu ile mimarlık alanında “yetki ve sorumluluk” yüklenebilecekleri hükme bağlanmasına karşın, MOBBİG’in bunun ülkemiz koşullarında uygulanmasına endişe ile baktığı ve sistemin ülke koşullarına uymadığı görüşünde olduğu, 13. Erasmus ve Sokrates projelerine geniş anlamda ve yaygın olarak katılım ile eğitim kurumlarının akran olması bağlamında; kurumlar arası öğrenci-öğretim elemanı hareketliliğinin temelinde, bilindiği üzere eğitimin süresinden çok, büyük ölçüde öğretim planları, ders içerikleri ve mimar adaylarının ders içi ve dışı etkinliklerinin değerlendirilmesini amaçlayan kredi transfer sistemi ile gerçekleştiği görüldüğünden, bu uygulama ve gerçekten hareket edildiğinde; - YÖK sistematiği içinde oluşturulan mevcut öğretim planlarındaki kredi sisteminin öğrencinin haftalık ders etkinliği ile katılımını değerlendirmekten çok, bütçe kanunları esas alınarak öğretim elemanlarının ders yüklerinin saptanmasına yönelik bir amaç taşıması nedeniyle (öğretim üyesi odaklı olma yerine öğrenci merkezli olması gerekiyor), gerek ulusal ve gerekse uluslararası “kredi transfer sistemi” için kullanma olanağının bulunmadığı, - Öğrencilerin kuramsal ders, bağımsız ya da bir derse bağlı olarak yürütülen uygulamalı ders – seminerler ile bireşime (sentez) yönelik bağımsız yürütülen stüdyo ve atölye çalışmaları gibi ders içi etkinlikler yanında, özellikle ders dışı faaliyetlerin değerlendirilmesini yapan ve “Avrupa Kredi Transfer Sistemi (ECTS)” ile de örtüşen kredilendirmenin tüm kurumlarda ivedilikle yapılması gerektiği, bu nedenle ülkemizdeki mimarlık eğitim kurumlarının bir bölümünde bir yarıyılda 30 (ECTS) kredi esas alınarak, mevcut öğretim planlarının bir tür uyarlamasına yönelik olarak yapılan çalışmaların, kurumlar arasında bir esasa bağlı olarak oluşturulmaması nedeniyle önemli farklılıklar içerdiği, bu konuda ortak bir çalışmanın yapılabilmesi için de kredilendirme esaslarının ECTS mantığı ile örtüşen bir anlayışla MOBBİG gündeminde ele alınmasının ve bu doğrultuda kurumsallaşmanın gerçekleşmesi bağlamında ivedilikle girişimlerde bulunulmasının zorunlu olduğu, - YÖK sistemi içinde, mimarlık eğitimi veren kurumların tümünde lisansüstü eğitimin yapılamadığı ve yapılma gereğinin de olmadığı, buna koşut olarak altyapısı tamamlanmamış kurumlarda da lisansüstü eğitimi yapılmasının uygun görülmediği gerçeğinden hareketle; lisans eğitimi yapılan tüm kurumlarda öğretim planları yeniden ele alınarak, MOBBİG’in belirleyeceği kredilendirme esasları doğrultusunda (30 kredi X 8 yarıyıl) 240 kredi olarak, her kurum, içinde bulunduğu koşulları gözeten bir anlayışla, özgün eğitim modeline uygun ve kendi iradesiyle, lisansüstü eğitim ile birlikte bir meslek elemanının en az 300 kredi (ECTS) ile eğitilmesi gereğini göz önünde bulundurarak, UIA/UNESCO eğitim koşullarını da karşılayabilecek biçimde ve bütünsellikle değerlendirme yapması, akran olmaya yönelik ortak bir çalışmanın belirli esaslara dayanarak sürdürülebilmesi için, kurumlarca yapılacak yeni öğretim planlarındaki zorunlu ders (meslek ve sosyal-kültürel dersler), seçme ders (yönlendirici fakülte ve üniversite dersleri), stüdyo çalışmaları ile uygulamalı ve seminer ders oranlarının neler olması gerektiği hususunun MOBBİG gündemine taşınarak, kurumlar arası ortak bir tavır ve irade oluşturulmasının gerekli ve yararlı olacağı, buna koşut olarak mimarlık lisans ve lisansüstü eğitimin, kademeli olarak ve aşamalı biçimde -ama mutlaka bir bütünsellik içinde- tüm kurumlarca yeniden ele alınması, süreç içinde de akran olma anlamında kurumlarca oluşturulan öğretim planlarının UIA/UNESCO eğitim şartını, hangi derslerle ve ne oranda karşılandığının korelasyona dayalı bir matrix sistemi ile karşılaştırmalı analizlerinin yapılmasının gerekli zorunlu olduğu, 14. Mimarlık eğitiminde ders seçme ve öğrenci hareketliliğinin genel olarak 3. yarıyıldan önce başlamadığı gerçeğinden yola çıkarak, lisans eğitiminin 240 Kredi (ECTS), yüksek lisans ile birlikte en az 300 Kredi (ECTS) olacak ve UIA/UNESCO Eğitim Şartı da karşılanacak biçimde bölümlerin yeniden yapılanması sürecinde de; - Eğitim kurumlarının tümünde iki yarıyıl olarak yürütülen sisteme koşut olarak, altyapısı hazır bazı kurumlarda -yine 14 haftalık eğitim süresi korunarak- üç yarıyıl biçiminde programlanarak, meslek adaylarının üniversitelerde kesintisiz eğitimleri sağlanarak, eğitimin niteliğini yükseltip aynı kredi ile daha kısa sürede meslek pratiği ve diploma sonrası meslek deneyimi süresinin artırılmasına olanak sağlayan bir düzenlemeye gidilmesinin, kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak sağlayan ve ülke gerçekleri ile de örtüşen -denemeye değer- uygun bir model olarak görüldüğü, - Ülkemizde yüksek öğretim kurumlarının YÖK çatısı altında yeniden yapılandığı 1980’li yılların ilk yarısında; mimarlık lisansüstü programlarının planlamaya ilişkin bölümlerinin (Şehir ve Bölge Planlama gibi) “Sosyal Bilimler Enstitüsü” içinde, tasarıma ilişkin bölümlerin (Mimarlık gibi) de “Fen Bilimleri Enstitüsü” içinde yer aldığı, daha sonra da “Akademik Teşkilat Yönetmeliği” ve Üniversitelerarası Kurul kararı ile tümünün Fen Bilimleri içinde yapılandırılması sonucunda, temelinde bilim ve teknikten yararlanan bir “sanat” alanı ve özünde de diğer sanat dalları gibi seçici ve yaratıcılık esasında olan tüm planlama ve tasarım bilimlerine ilişkin bölümlerin, bilimsel açıdan eksik ve yanlış olduğu yaşanarak görülen “Fen Bilimleri Enstitüsü” içinde yapılanmalarının doğru olmadığı, bunun yerine uzunca bir süredir tartışıldığı ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nca da ilkesel anlamda uygun görüldüğü gibi; planlama ve tasarıma ilişkin tüm bölüm ve programların “Mimarlık, Planlama ve Tasarım Bilimleri Enstitüsü” bilimsel çatısı altında yeniden yapılanmasının doğru ve uygun olacağı, lisans eğitiminde de -mimarlık fakültesi çatısı altında bulunmaya yönelik altyapı hazır olmadığında- yeni mimarlık bölümlerinin mühendislik ya da güzel sanatlar fakültelerinin çatısı altında yapılanmalarının eğitim niteliğinin düşmesine neden olduğu, 15. AB sürecinde, 2010 yılını hedefleyen eğitimin yeniden yapılandırılmasının mimarlık alanını da kapsaması nedeniyle bu süreçte; bu anlamdaki yeniden yapılanma konusunda MOBBİG üyelerinin, üniversitelerde YÖK ve Üniversitelerarası Kurul’daki temsilcilerle, bilgilendirme anlamında girişimlerde bulunarak bir uzlaşma ortamı sağlanmasının, bu süreci daha da hızlandıracağı, 16. Yönetmeliği yayınlanarak yürürlüğe giren ve kurumsallaşmasını tamamlamış bulunan Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi’nin (SMGM) yaygın bir işlerliğe kavuşması ve sürdürülebilir olması için hedefinin yalnızca meslek örgütünün çalışma alanlarından biri biçiminde değil, temelde bir dönüşüm alanı olarak gelişme göstermesi ve temel stratejisinin de yapı üretiminin planlama-tasarım-üretim-kullanım süreçleri ile bütünleştirilmiş mimarlık eylemi ve formasyonunun, hem mimarlık eğitimi süreçleri ile hem de kullanıcılar ve toplumsal ihtiyaçlarla yoğun bir etkileşim içine girebilmesi, bu etkileşim çerçevesinde, özellikle doğal afetler ile doğal ve kültürel mirası veri kabul ederek, kentsel iyileştirme ile mevcut yapı stokunun yeniden kullanımı, kentsel fiziki yapıyla birlikte sosyal ve kültürel yapının da iyileştirilmesi amacına yönelik yeniden yapılanma biçiminde örgütlenmesi, ancak SMGM kapsamında sürdürülen eğitimin bir uzmanlık eğitimi olmayıp meslek elemanlarının eksiklik duyduğu konularda gelişmelerini sağlamayı teşvik eden sertifikalı bir eğitim sistemi olduğu ve uzmanlığın sadece akademik bir ortamda verilebileceği, 17. SMGM içinde yapılacak eğitimlerde mimarlara, diploma sonrası ve meslek yaşamları boyunca kesintisiz olarak örgün programlarda (üniversiteler ile sektör içindeki diğer kurum ve kuruluşların desteği ve ortak çalışması ile) sertifikaya dayalı eğitim olanağı sağlaması yanında; meslek içi eğitimin, ülke ölçeğinde ve yaygın olarak uzaktan erişim olanakları ile de eşdeğer bir yararlanmaya dönüştürülmesini, bilgiye kolay erişimin kurulacak altyapı ağı sistemiyle, örgün eğitimdeki kalitenin de yükselmesine ve özellikle toplumun mimarlık kültürünün gelişmesine doğrudan katkı sağlayabilecek nitelikte görüldüğü, konularında görüş birliği oluşarak, bu hususlarda mimarlık topluluğu içinde yer alan tüm aktör kurum ve kuruluşlar ile kesimler arasında bir yandan gerekli tartışmalar yapılırken, diğer yandan önemli oranda bir uzlaşı ortamının sağlandığı ve giderek ulusal bir iradeye doğru gidildiği görülmektedir. Ayrıca; 18. Yukarıda belirtilen uzlaşı metni bağlamında, “Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi Atölyesi” temsilcileri ve katılımcıları olarak; - Özellikle mimarlık uygulamalarında yetki kullanımı ve sorumluluk yüklenme anlamında, meslek ve toplum adına ülke gerçekleriyle örtüşen, evrensel ölçütlerle de uyum içinde sürekli, sürdürülebilir bir yapılanma içine girilmesinin günümüz koşullarında zorunlu ve gerekli olduğuna, - Bu süreçteki başarının eğitim ve öğretimin iyileştirilmesinden başlayarak, her ölçekte öz denetime dayalı yatay ve düşey ilişkilerle toplam kalitenin yakalanmasına ilişkin, doğru bir ulusal mimarlık politikası üzerinde uzlaşma sağlanması ve bu politikanın, yasal bir güvenceye kavuşturulması ile gerçekleşebileceğine, - Bu nedenle, başta eğitim kurumları (üniversiteler) olmak üzere, mimarlıkla ilgili tüm kurum ve kuruluşların, belirlenen eylem planına göre, ilişkileri sağlıklı kurulmuş SMGM ve yeniden yapılanma modeli içinde yer almasını ve diğer meslek kuruluşlarıyla da ilişkilerin -özellikle yetki ve sorumluluklar bağlamında- yeniden ve daha sağlıklı bir işlerliğe kavuşturulmasının yaşamsal önemde olduğunu, - Kurultay sonucu oluşturulan bildirinin bir sonuç ve son gibi algılanmamasını, bu konuda ilk ve tek olan bir ulusal uzlaşı (mutabakat) metni olarak stratejik bir eyleme yönelim için önemli bir başlangıç biçiminde görülmesini ve bu doğrultuda ele alınmasını, “Kurultay Sonuç Bildirisi”nin, ulusal uzlaşı metni biçiminde tüm mimarlık topluluğunun kararı olarak ulusal iradeye dönüşebilmesi ve bunun doğal bir sonucu olarak da siyasal iradeye dönüşmesi için, Mimarlar Odası’nca gerekli çalışma ve çabanın sürdürülmesini, ancak üzerinde uzlaşma sağlanan ve örgüt yapısı içinde meşruiyeti bulunan konuların Mimarlar Odası yetkili kurullarında görüşülüp karara bağlandıktan sonra ivedilikle meslek yaşamına geçirilmesinin doğru ve yararlı olacağını, düşünmekte ve meslek topluluğu içinde yer alan tüm paydaşların, mimarlıkta toplam kalite güvencesi oluşturma amacına yönelik olarak ulusal ölçekte, evrensel bağları daha da güçlendirilmiş biçimde, sürdürülebilir ve sürekli mesleki gelişim modeli içinde ivedilikle yeniden yapılanması ve örgütlenmesinin, Anayasa’nın 135. maddesi ile de örtüşmesi nedeniyle toplumun sağlığı, esenliği, güvenliği ve refahı ile insanımızın güvenli ve kaliteli bir yapılı çevrede yaşam hakkı için kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu öngörmektedir. Mimarlıkta uzmanlaşma Mimarlığın, özünde bir mekânsal tasarım sanatı olması ve sadece yapıların değil, kullanıcıların da çevresel ve kentsel ilişkilerinin kurgulanmasına yönelik çağdaş mesleki sorumlulukları da içermesi nedeniyle; yapı-mekân ve çevre tasarımının değişik ölçek ve niteliklerini gözeten bir uzmanlaşmanın gerekliliği ortadadır. Ayrıca, tarihsel mimarinin ve kültürel mirasın yaşatılarak korunmasına ve eski kent dokularının özgün kimlik değerleri sürdürülerek yenilenmesinde de mimarlık meslek alanında özel uzmanlıkların gelişmesini zorunluluk haline getirmiştir. Ne var ki ülkemizde süregelen eğitim düzeninde ise, örneğin “kentsel planlama”; “peyzaj mimarlığı”; “iç mimarlık” gibi alanlarda olduğu gibi, bu özel uzmanlık alanlarının da temelinde mimarlık kültürü ve sanatının bulunması gerektiği gerçeği giderek unutulmaktadır. Eğitimde de bu alanların mimarlıktan ayrıştırılması sonucunda ise aynı konularda mimariden bağımsız meslekleşmeler yaratılmış; bu durum ise yapı tasarımından kentsel ölçeğe değin tüm fiziksel mekânlarda olumsuz etkilerini çoktan göstermeye başlamıştır. Kurultay, bu süreci tüm boyutları ile yeniden tanımlayıp tartışmaya açmış ve gerekli sorgulama sonucunda da, bundan önceki bölüm olan “Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi Atölyesi” çalışması sonuçlarında ayrıntılı olarak belirtildiği gibi; planlama ve tasarıma yönelik tüm meslek alanlarının (kentsel planlama, mimarlık, endüstri ürünleri tasarımı, iç mimarlık, peyzaj planlama ve tasarımı vb) lisans eğitiminde mimarlık fakülteleri içinde (gereğinde belirli oranda ortak dersler ve eğitim planları uygulanarak), uzmanlığa yönelik konularda da ayrı bir enstitü içinde (mimarlık tarihi, restorasyon, proje ve yapım yönetimi, kentsel tasarım vb) ama mutlaka bütünsellik içinde yapılanmaları gerektiği, Kurultay’ın ortak dileğidir. Mimarlıkta özdeğerlendirme ve akreditasyon sistemi (MİAK) YÖK sistemi içinde değişik nitelikte ve çok sayıda mimarlık eğitimi veren kurum bulunmasına karşın; öğrenci ve öğretim elemanlarının niceliği ile niteliği, öğretim planları ve ders içerikleri, eğitim ve öğretimde izlenen yöntem, mekân standartları, öğrencilere sağlanan destek, mezunların durumu, UNESCO, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) ve Avrupa Mimarlar Konseyi (ACE) kurallarına uyum ve benzeri konularda kurumlar arası eşdeğerliğe ilişkin bir ölçme ve değerlendirme sistemi bulunmadığından, her kurum kendine özgü ve denetlenemeyen bir uygulamanın içindedir. Bu açıdan ivedilikle ülke gerçeklerine uygun, evrensel kriterlerle de örtüşen bir ulusal akreditasyon sisteminin oluşturulması ve eğitim kurumlarının performanslarının belirli aralıklarla, öncelikle süreci izleyen bir anlayışla, meslek topluluğu tarafından ölçülerek sonuç, kamuya ve ilgili kurumlara duyurulması Kurultayın emel hedefleri içinde yer almıştır. Ancak bu yapılırken, öncelikle kriterleri nesnel ve doğru saptanmış ölçme sistemi ile isteğe bağlı ve yol gösterici bir anlayışla üniversitelerin kurumsal kimliği özenle korunarak, tekdüze ve bir standart dayatması getirilmeden, kurumların kendi hedeflerini esneklik ve uyum içinde, işbirliği ve yarışma ortamı yaratarak, özellikle eğitimde toplam kalitenin yükseltilmesi amacına dönük olarak kurumsallaştırılması hedeflenmiş olup, Yüksek Öğretim Kurumu’nun bu konuda yayınlamış olduğu yönetmelik bağlamında kurumların içsel ve dışsal anlamdaki özdeğerlendirme sistemine katkı sağlamak üzere mimarlık alanında gönüllülük esasına dayalı, bağımsız çalışan ve sertifika veren ulusal bir akreditasyon siteminin (MİAK) oluşturulması ve kurumsallaşması için eğitim kurumları (MOBBİG) ile Mimarlar Odası’nın ortak çalışma yürütmesi kararlaştırılmıştır.