Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman’ın konuştuğu Erdem Akın, arama kurtarma faaliyetlerinin nasıl işlediğini anlattı.
Akın, “Hiçbir kurtarma ekibi aşağıya inmiyor. Madenin girişinden itibaren 4 kapı var, yaklaşık 25 metre aralıklarla. Bir kapıdan geçiyorsunuz, bir kapı kapandıktan sonra ikinci kapı açılıyor. Ani bir hava girişi olursa içerideki yangın tekrar parlayabilir... Biz yaklaşık 150 metre içeriye girebiliyoruz, bant yardımıyla gelen madencileri alıyoruz ve sedyeyle dışarı çıkarıyoruz. Yapabildiğimiz bu, bütün kurtarma ekipleri sadece 100-150 metre içeri girebiliyor, o kadar...” dedi.
İşçi cesetlerini, sırtlarında kapalı devre solunum cihazları olan uzman bir maden kurtarma ekibinin yerleştirdiğini aktaran Akın şunları söyledi:
“Sırtlarında kapalı devre solunum cihazları olan uzman bir maden kurtarma ekibi var. 4 tane 15 kişilik tim. Bütün olayı onlar yapıyor. Biz dahil hiçbir kurtarma ekibi, madene girip birilerini çıkarmıyoruz. Çünkü gaz var, mümkün değil, biraz ilerlemeye kalkarsanız, küt diye yığılırsınız. Onlar madenci oldukları için buranın krokisini çok iyi biliyorlar. Hangi galeride kaç kişinin çalıştığını bildikleri için doğru yere girip, insanları, daha doğrusu ölü bedenleri alabiliyorlar.”
Maden ocağının içerisine ilerleyebilen kurtarma ekibinin 60 kişi olması nedeniyle çalışmaların uzun sürdüğünü söyleyen Akın, “Daha fazla da olsa ilerleyemezler ki! O 60 kişiyi bile durduruyor gaz. Durup mevcut gazı tahliye edip öyle ilerliyorlar. Bir yerden sürekli hava veriyorlar, diğer çıkıştan da bu dumanı tahliye ettirip, önlerini bir miktar açıyorlar, ancak o sayede o alanda cansız beden ya da yaşayan insan varsa alabiliyorlar” dedi.
Toplam 430 kişinin olduğu tahmin edildiğini belirten Akın, bu kadar küçük noktadan bu kadar çok ceset çıkmasının kendilerini şaşırttığını söyledi. Akın, “Biz afetlerde, olaylarda, patlamalarda, geniş alanda 10-20, hadi bilemedin 50 ceset olur diye düşünürken, burada tek bir yerden durmadan ceset çıkması çok kötü. Tam vardiya değişimi zamanına denk gelmesi felaketi büyüten şey. İçeride iki vardiya kesişiyor, ölü sayısı artıyor” ifadelerini kullandı.
Akın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Takdiri ilahi olmadığı çok açık! Bu olay bir ‘ihmal’. Kesinlikle bir ihmal var ortada. Durduk yere yıldırım düşüp patlamadı ya burası ki o bile hesap edilir. O ihmal neyse de çıkacaktır ortaya. Güya mart ayında bakımı yapılmış... Bir sürü şey anlatılıyor, gerçek olan tek şey var: İçeride yüzlerce ölü var! Bu da, yeterli güvenlik önlemi alınmadığı için oldu... Ve yazık oldu bu kadar insana... Bu kadar aileye...”
Ayşe Arman, yazısında, madenden çıkartılan işçilerin bir kısmının elleri havada dua ederken ya da bir kısmının da birbirlerine sarılmış halde bulunduklarını söyledi.