Global ekonomik kriz, Türkiye’de gayrimenkullerin daha faydalı kullanımına yönelik kaygıları da beraberinde getirdi. Bireyler de, kurum ve kuruluşlar da, bu kaygılarla çeşitli önlemler almaya çalışıyorlar. İstanbul’daki gayrimenkulunu kiraya verip, memleketine taşınanlar, işletmesini daha az kira ödeyebileceği bölgelere taşıyanlar, çalışanlarının yoğunlukla oturduğu bölgelere taşınarak ulaşım maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen firmalar, çalışanlarının daha az kira verebileceği konutlara yakın bölgelere taşınan şirketler son zamanlarda sıklıkla rastlanabilen örneklerden bazılarını oluşturuyor. Bu fiziksel hareketliliğin sonucunda, geriye kalan veya kalacak olan boş gayrimenkullerin nasıl değerlendirileceği sorunu gündeme geldi.
Maliyetleri optimum düzeylerde tutarak gayrimenkullerinden en iyi getiriyi elde etmek isteyen pek çok şirket, bu gayrimenkullerin nasıl değerlendirilebileceği konusunda tereddüt yaşıyor. SOM Gayrimenkul Değerleme, profesyonel kadrosuyla hazırladığı En Etkin ve Verimli Kullanım Analizi Raporları ile gayrimenkul sahiplerini, “mevcut hali ile mi, fonksiyon değişikliği yapılarak mı kiraya vermek ya da satmak mı daha çok kar ettirir veya arsa olarak satmak mı, üzerine bina inşa edilerek satmak mı?“ sorularına yanıt olacak seçenekler hakkında bilgilendiriyor.
Kiraya verilecek yapılandırılmış mülkler için ya da geliştirilecek boş arsalara yönelik, fiziksel olarak mümkün, finansal olarak gerçekleştirilebilir ve en yüksek değerle sonuçlanan yasal kullanımı belirlemek üzere hazırlanan Etkin ve Verimli Kullanım Analizi Raporları ile yatırımın getirisi maksimum düzeylere çıkartılabiliyor. Yapılandırılmış bir mülkün en etkin ve verimli kullanımı mevcut kullanımının devamı, yenileme, başka bir kullanıma dönüştürme veya tümünü yıkma olabileceği gibi, bu alternatiflerin birlikte kullanımı da söz konusu olabiliyor. Fiziksel olarak değişikliklerin maliyetlerinin değer üzerindeki etkisinin iyi analiz edilmesi, karlı olmayacak değişikliklerden de kaçınılması gerekiyor.
En Etkin ve Verimli Kullanım Analizi, bir arsanın veya yapının içinde bulunduğu bölgenin talep ve ihtiyaçlarına yönelik olarak optimum fiziksel değişikliğe uğratılarak, maksimum gelir getirici fonksiyonunun belirlenmesine yönelik finansal sonuçlardan oluşuyor. Bu raporların, uzman gayrimenkul değerleme kuruluşlarınca hazırlanmış olması, gayrimenkul sahiplerinin doğru kararlar vererek, verimli sonuçlar elde etmeleri için, ihtiyaç duydukları verilerin açığa çıkmasını sağlıyor.