Söke ve Muğla Kömürleri Ciddi Bir Halk Sağlığı Sorunu

(Fotoğraf: AA)

Yatağan Termik Santrali’ne kömür temini için son aylarda Söke’nin birçok yerinde yeni linyit yatakları açılaması için çalışmalara başlandı. Yapılan bir araştırma Söke ve Muğla yörelerindeki kömürlerde ağır metal oranlarının dünya ortalamalarının çok üzerinde olduğunu ortaya çıkardı. Bu kömürlerin yakılması ciddi sağlık sorunlarına yol açacak.

Evrensel'den Özer Akdemir'in haberine göre; fıstık çamları, kaya resimleri ve zeytinleri ile ünlü Latmos Dağı'ndaki Çavdar ve Mersinbelen köyleri arasındaki 19 parsel arazi Cumhurbaşkanı kararnamesi ile acele kamulaştırıldı. Kararnamede bu arazilerdeki kömür yataklarının Yatağan termik santraline kömür temini için işletilmesinin kamu yararı olacağı ileri sürülüyor. Yine aynı şekilde Söke’ye bağlı Ağaçlı ve Kemalpaşa Köyleri yakınlarında da bir kömür işletmesi açılması için ÇED süreci başlatıldı. Yöre halkını tedirgin eden bu kömür madeni projelerine karşı yurttaşlar ve ekoloji örgütleri mücadele yollarını tartışmak için geçtiğimiz günlerde Ağaçlı Köyü’nde bir araya geldi.

Prof. Dr. Doğan Kantarcı tarafından Söke ve Muğla yöresi kömürleri üzerinde yapılan bir araştırma yurttaşların tedirginliğinin ne kadar da haklı olduğunu ortaya çıkardı. MTA tarafından Söke-Muğla kömürleri üzerinde 2002 yılında yapılan araştırma sonuçlarını değerlendiren Kantarcı, Söke-Muğla kömürlerindeki ağır metal oranlarının dünya ortalamasının onlarca kat üzerinde olduğunu ortaya koydu. Söke ve Muğla kömürlerinin aynı coğrafyada olmaları nedeniyle bu anlamda birbirine yakın özellikler taşıdığını dile getiren Kantarcı, termik santrallerde kullanılan elektrostatik filtreli bacaların 2.5 ppm boyuttaki partikül tanelerini tutmadığını, bu nedenle termik santrallere takılan filtrelerin tam bir süzme yapmadığını dile getiriyor.

Söke ve Muğla kömürlerindeki ağır metal oranları ile dünya ortalamalarını karşılaştıran Kantarcı bununla ilgili yaptığı tablonun sonunda yaptığı açıklamalarda şu noktalara dikkat çekiyor:

"Kömürlerde 44 tane ağır metal belirlenmiştir.

Muğla kömür yatakları birbirine yakındır. Bu kömürlerin tümü ‘Erken Miosen’ dönemine ait olup, içerikleri birbirine yakındır. Yatağan ve Söke kömürleri de ‘Erken Miosen’ kömürleri olup, benzer özellikler göstermektedirler.

Arsenik miktarının Söke kömüründe çok yüksek olması dikkat çekicidir. Ayrıca; bor, baryum, molibden, antimon, stronsiyum, vanadyum ve özellikle de uranyum miktarları Söke kömüründe çok yüksektir.

Bu kömürler ısı değerleri bakımından termik santrallerde değerlendirilebilecek kömürlerdir. Ancak içerdikleri ağır metaller ve özellikle arsenik bakımından insan ve hayvan sağlığı için çok tehlikelidirler. Çünkü elektrostatik filtreler Ø ≤ 2,5 μm boyutundaki taneleri tutamazlar."

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.