Her müteahhidin ağzındaki 'kent içinde arsa yok' şikayeti, özel şirketler eliyle yapılacak Kentsel Dönüşüm ile çözülecek. Artık gözde semtlerin sokakları kendilerini yenileyecek alıcısını bekliyor.
1980'lerde kente göç ve peşinden gelen gecekondulaşma süreci, başta İstanbul olmak üzere büyük kentleri 'dönüştürdü.' Aradan geçen 25 yılın ardından, kentler daha sağlam temellere oturmanın ve estetik bir görünüme kavuşmanın yollarını arıyor. Belediyelerin 'Kentsel Dönüşüm' sloganıyla başlatmaya çalıştığı bu süreç, artık özel şirketlerin de dikkatini çekiyor. İnşaat şirketleri, İstanbul'da her müteahhidin ağzında olan 'kent merkezinde arsa yok' şikayetinin çözümünü 'Kentsel Dönüşüm'de aramaya başladı. Artık, inşaatçıların merceğinde gözde semtlerdeki apartmanlar, hatta sokaklar var.
Avrupa'ya sıçrıyor
Bu uygulamanın ilk örnekleri Anadolu yakasında görülmeye başlandı. Bağdat Caddesi civarında eski arsalarda yeni projeler yaratan Teknik Yapı, son 30 yılda lüks bir sitenin tüm özelliklerine sahip 40 apartman yarattı. Bu yöntemle çalışan bir diğer şirket de Hoffmann İnşaat. Şirketin adı, en son olarak Avrupa yakasındaki Esentepe'de bulunan 4 binanın yerine yapılacak bir rezidans projesiyle gündeme geldi.
Fulya'da Ihlamur Kasrı'nın üzerindeki Köşk Üstü Sokak'ta 18 evi satın alan Esin Döviz, buradaki mahallenin yerine 2 bin 500 metrekarelik bir arazide büyük bir site inşa etmeye hazırlanıyor. Bu projede, evlerini satan mahalle sakinlerine de birer daire verilmesi planlanıyor. Nişantaşı'nda benzer projelere imza atan bir diğer şirket olan Keten İnşaat, Nişantaşı'nın eski binalarını satın alarak yepyeni bir yüz veriyor. Bu süreç ilerledikçe, yabancı firmaların da ilgisinin artması ve ödeme koşullarının daha uygun olması bekleniyor.
Kat malikine by-pass geliyor!
Meclis'e sevk edilmesi beklenen yeni İmar Kanunu Taslağı'nda yer alan kat malikine by-pass maddesi şirketlerin merakla beklediği bir başka gelişme; çünkü maddeye göre, bina için 'esaslı tadilat veya güçlendirme yoluyla risk yok edilebilir' kararı çıkmışsa, yapı sahipleri, güçlendirme projesini onaylatmak ve projeleri gerçekleştirmek zorunda kalacak. Kat mülkiyeti bulunan yapılarda, güçlendirme ve esaslı tadilat için hissedar oluru zorunluluğu bulunmayacak.
Gözde semtlerdeki fabrikalar da sırada!
Kent içinde yer alan fabrikalar da inşaat şirketlerinin yakın markajında. Örneğin, Eczacıbaşı Topluluğu ve İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın gerçekleştirdiği Levent'teki Kanyon projesi, eski bir ilaç fabrikası. Mecidiyeköy'de Ali Sami Yen Stadı'nın yanındaki likör fabrikasının yerine alışveriş merkezi ve rezidans yapılması planlanırken, Zeytinburnu'ndaki eski Et Balık Kurumu'nun arazisinde otel, kongre merkezi ve dinlenme tesisleri yapılacak. Özsaya Grubu, Bakırköy'de 35 bin metrekare arazide kurulu olan eski Aksu İplik Fabrikası'nın yerine 400 konut yapacak.
'Aslında herkesin aklı şehir içinde kalmakta' Klarko GYO Genel Müdürü Harun Moreno, İstanbul'da gerçek talebin her zaman için şehrin içinde olduğunu söyleyerek, şunları dile getiriyor: "Çok küçük bir zümre şehrin içinde nitelikli konutta yaşayabiliyor. Yeni evli çiftler şehrin dışına itiliyor, ama bunu çok da arzulamıyorlar. Zamanla şehrin içinde benzer projeler çıkarsa o zaman geri dönecekler. Biz henüz bu pazara girmedik. Geçtiğimiz yıllarda denedik, ama çok büyük firmalar bu işe girdiğinde kat malikleri büyük kârlar talep edebiliyor. Bu yüzden iş gerçekleşemiyor. İsmi daha az bilinen, patronun tek tek ikna edeceği firmalar bu işi daha kolay kotarıyor."