Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Şişli Mecidiyeköy'deki Büyükdere Caddesi'nde hazineye ait toplam 6 bin metrekarelik 80 ve 82 numaralı parselleri “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” kapsamında 7 Temmuz 2022'de “rezerv yapı alanı” ilan etti.
Ancak bu iki parsel arasında kalan küçük bir parsel rezerv alan kararı dışında kaldı. İBB, bakanlığın kararına; rezerv yapı alanı bütünlüğünün bozulduğu, genel olarak kararın gerekçelerinin açıklanmadığı, amacın da rant sağlamak olduğu iddiasıyla dava açtı. Davaya Emlak Konut GYO da bakanlığın yanında müdahil oldu.
Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre; Bakanlık savunmasında, taşınmazları, kentsel dönüşüm projelerine gelir getirmesi amacıyla rezerv yapı alanı olarak ilan ettiğini belirtti. İstanbul 14.İdare Mahkemesi, işlemi hukuku aykırı buldu ve uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği gerekçesi ile 13 Şubat 2023 tarihinde oybirliği ile yürütmeyi durdurma kararı aldı.
“Riskli yapılarda ikamet edenler taşınmalı”
Türkiye'nin depremle yatıp kalktığı bugünlerde mahkeme kararında çok önemli tespitler yapıldı. Mevzuat gereği rezerv yapı alanlarının, yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere belirlendiği belirtildi.
Ayrıca rezerv yapı alanları belirlenirken riskli alan ve yapılarda ikamet edenlerin nakledilmesi amacının taşındığı vurgulandı. Rezerv alanların yerleşime açılmamış alanlardan seçilmesi gerektiği ifade edildi.
Mevzuata göre rezerv yapı alanının, sahada yapılacak inceleme sonucunda hazırlanacak gerekçe raporuna göre belirlenmesi gerektiği de aktarıldı.
“Konut imarı, ticaret olarak değiştirildi”
Taşınmazların planlı alanda kaldığı, bu haliyle yeni yerleşim alanı özelliklerini taşımadığının altı çizildi. Alana ilişkin plan değişikliği teklifinde konut imarına sahip parsellerin “ticaret alanı”na alındığına dikkat çekilen mahkeme kararında bu haliyle de dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldı. Bakanlığın rezerv yapı alanı kararının gerekçesini kentsel dönüşüm uygulamalarına kaynak sağlamak olarak açıkladığı ancak mevzuatta böyle bir gerekçenin bulunmadığı, somut verilerin ortaya konmadığı kaydedildi. Parsellerin arasında bulunan taşınmazın karara dahil edilmemesinin mevzuata uygun olmadığı tespiti yapıldı.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.