Sayıştay denetçileri, çevreyi ve doğayı katleden projelerde güvenilirliği sıklıkla tartışma konusu olan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçleri ve raporlarla ilgili çok sayıda usulsüzlük tespit etti.
BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre; ÇED Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin dikkati çeken tespitlerde bulunan Sayıştay denetçileri, ÇED Raporu ya da proje tanıtım dosyası hazırlaması gereken bazı şirketlerin, rapor hazırlamamak için projelerin kapasitelerini olması gerekenden daha düşük gösterdiğini belirledi.
Sayıştay denetçileri tarafından yapılan incelemelerde, şirketlerin “ÇED gerekli değil” kararı alabilmek ya da kapsam dışı kalabilmek amacıyla usulsüzlük yaptığı belirlendi. İncelemelerde, şirketlerin yapacakları projelerin kapasitelerini ya da ÇED sahalarını olduğundan farklı göstermek için, proje alanını farklı şirketler üzerinden parçalara böldüğü ve bu şekilde de projenin ÇED Yönetmeliği kapsamının dışında kalmasını sağladığı belirlendi.
“Normalde ÇED raporu hazırlaması gereken bir işletme, faaliyetini bölerek ‘ÇED gerekli değildir’ kararı ile faaliyete başlayabilmektedir” tespitinde bulunan Sayıştay denetçileri, “Söz konusu uygulamanın, özellikle madencilik, balıkçılık ya da güneş enerjisi alanlarında faaliyet gösteren şirketler tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.” ifadelerini de kullandı.
Proje bedeli de ceza da düşük
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda, işletmeler tarafından ÇED proje bedellerinin düşük gösterilmesi sonucu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fiyat listesinde yer alan başvuru bedellerinin olması gerekenden daha az tutarlarda ödendiği belirtildi.
Sayıştay raporunda, “İşletmeler tarafından ÇED proje bedellerinin düşük gösterilmesi sonucu, 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde kesilen idari para cezaları olması gerekenden düşük hesaplandı.” tespitine yer verildi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.