İstanbul siluetindeki "gökdelen" istilasına, kamu arazilerinin bile teslim edildiği bir dönemde, ÇEKÜL'ün hazırladığı "Mimar Sinan Eserleri İstanbul Gezi Haritası" yaşamsal değerde anlamlar taşıyor.
Çünkü bu kentin "dünya mirası" peyzaj zenginliğini göz ardı eden rant kulelerine izin verenler, "satılık İstanbul manzaralı daire ve ofisler" uğruna, aynı mirasın tarihsel imzalarına bile "tepeden bakma"yı milyon dolarlarla pazarlıyorlar.
Bu imzalardan "Mimar Sinan eserleri"nin İstanbul dokusundaki "uygarca duruş"larını belgeleyen haritayı ise ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen bakın nasıl yorumluyor: "Bu proje, güçlü ve akılcı yeni kuşakları, ancak kültür ve kimlik kaynaklarımızı sahiplenerek yaratabileceğimizi de bir kez daha gündeme getiriyor..."
Atlas dergisinin okurlarına dağıtarak desteklediği çalışmanın basın açıklamasında da şunlar vurgulanıyor: "Toplumun tüm kesimlerinin böylesi değerlerle buluşmasını; Sinan'la beraber tarihsel yaratıcılıklarımıza ilginin büyümesini; kültürel kimliğin pekişmesini istiyoruz. Bu proje aynı zamanda kuşakları birbirine bağlama projesidir..."
Ağırnas'tan Süleymaniye'ye...
"Dünya Mimarı"mızın ulusal ve evrensel bilinçteki yerini sürekli kılmak üzere, ÇEKÜL'ün 1998'de başlattığı "Sinan'a Saygı Projesi" kapsamında hazırlanan harita, Koca Usta'nın kenti bezeyen "hüner"lerini görmek ve tanımak isteyenlere her yönüyle "bilgili ve bilinçli" bir rehber niteliğinde.
Sinan'ın Trakya, Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu'daki eserlerini içerecek benzer haritaların da hazırlandığını belirten Sözen, aynı projede özellikle Ağırnas'ın taşıdığı "öncelik" için diyor ki: "Onun doğduğu ve yetiştiği bu kasabanın da bütün taşlarını yerine koymak istiyoruz. Bir büyük ustanın yaşadığı yer, herkes tarafından algılanabilmelidir..."
Nitekim Ağırnas'taki çocukluk mekânlarından Süleymaniye'deki alçakgönüllü türbeye uzanan asırlık bir yaratıcı ömrün tüm serüvenini içeren çalışmaları, ÇEKÜL belgelerinden izlemek bile insanı nefes nefese kılmaya yetiyor. İşte özeti:
'Usta'lığı hazırlayan mekanlar
Anadolu'daki taş mimarinin köy ölçeğinde en üstün örneklerine sahip olan ve Sinan'ın kişiliğinin şekillenmeye başladığı Ağırnas'ı korumak projenin birincil hedefi haline gelir. Ağırnas'taki çalışmaların odağında, Sinan'ın doğduğu ve yaşadığı kabul edilen "Müze Ev" ile hemşerilerine vefa ile yaptırttığı kendi eseri iki çeşme de yer alır. Yer altındaki kentsel mekânlarla bütünleşmiş Müze Ev'in onarılması, Ağırnas'ın mimari karakterinin korunması ve yaşatılmasında ilk adımdır. Mimar Nüvit Bayer'in adeta kendini adarcasına emekleriyle gerçekleşen restorasyon, ÇEKÜL'ün desteğinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sorumluluğunda 2006 yılında bitirilir.
Aynı yıl Ağırnas için bir başka önemli çalışmanın da başlangıcı olur. ÇEKÜL, Ağırnas Belediyesi, Tarihi Kentler Birliği, Erciyes Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen üç ayrı çalışma, kente büyük heyecan getirir.
Yrd. Doç. Dr. Suat Çabuk'un başkanlığında yürütülen "Ağırnas Yaz Çalıştayı" süresince, kasabadaki tüm evler incelenerek "koruma amaçlı imar planı"na altlık oluşturacak bilgiler toplanır; öneriler geliştirilir.
"Eğitim"le bütünleşen etkinliklerden birini de MSGSÜ Heykel Bölümü öğrencileri gerçekleştirir. Doç. Fatma Akyürek önderliğinde 10 ayrı Sinan heykeli yapılır. İstanbul'daki hazırlık gezilerinde Mimar Sinan'ı tanımaya başlayan öğrencilerin heykelleri, Ağırnas Belediye Binası'nın önünde kalıcı olarak sergilenmeye başlanır.
Belgelenen birikim
Aynı süreçteki Sinan eserlerinin envanter çalışması da projenin kapsamını zenginleştiriyor... "Elyazması" belgelerde adı geçen 400'den fazla yapıttan ilk olarak Anadolu'dakiler fotoğraflanır ve günümüzdeki durumlarıyla belgelenir. 1998 yılından itibaren, bu kapsamlı fotoğraf belgeselini halkla paylaşmak amacıyla Koca Usta'nın eser bıraktığı kentlerde "Sinan'a Saygı Gezileri" düzenlenir.
Aynı projede, "yaratıcılıkları özendirme" hedefinin ilk adımı ise "Mimar Sinan Eserleri Eskiz Yarışması"dır. 2003 yılında ulusal düzeyde herkese açık olarak düzenlenen yarışmaya Türkiye genelinden 80'e yakın eskiz katılır. Yarışmanın sergisi Aralık 2003 tarihinde, Sinan'ın eseri olan Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenir; ardından da Ankara, Trabzon, Samsun ve Ağırnas'ta tekrarlanır.
İşte böylesine yoğun, zengin ve birikim yaratacak eylemlerle adeta bir "uzun yürüyüş"e dönüşerek yaşama geçirilmekte olan Sinan'a Saygı kampanyasının son ürünüyse "Mimar Sinan Eserleri İstanbul Gezi Haritası" .
Dilerseniz kenti dolaşmaya başlamadan önce, elinize bu haritayı alarak gökdelenlere doğru şöyle bir bakın. Başınızı ne kadar yukarı kaldırıyorsanız Sinan'a "saygısız"lığın da o kadar yükseldiğini göreceksiniz.