Şimdi Herkes Şapkasını Önüne Alıp Bir Kez Daha Düşünsün!



Rezidans inşaatında yaşanan asansör faciası ve sonucunda gerçekleşen acı ölümlerden sonra inşaat sektöründe tartışmalar devam ediyor. İnder Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım açıklamasında iş kazalarına ve önlemlere değindi:

"Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) tahminlerine göre yılda yaklaşık 337 milyon iş kazası ve 2 milyon işe bağlı hastalanma vakası yaşanmaktadır. Bunların sonucunda yaklaşık 2.3 milyon insan yaşamını yitirmektedir. Ülkemizde ise tüm sektörlerde meydana gelen günlük ortalama 172 iş kazasında, 4 çalışan hayatını kaybederken, 6 çalışan ise sürekli iş göremez hale gelmektedir.

Türk Ekonomisinin lokomotiflerinden inşaat sektörü ise, istatistiklere göre iş kazalarının en çok yaşandığı iş kolları arasında birinci sırada bulunuyor. Nitekim bu olumsuz veriler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı harekete geçirdi ve 20 Haziran 2012’de kabul edilen 6331 sayılı kanun, iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli bir dönüm noktası oldu. Buna rağmen içimizi yakan kazaların oluşması, hepimizin şapkasını önüne alıp bir kez daha “nerede hata yaptık?” şeklinde düşünmesini sağlamalıdır. Hepimiz, söz konusu kanunu oluşturan tüm yapı taşlarını tekrar gözden geçirmemiz gerekir. Kanunun işaret ettiği işveren, işçi, ekipman, denetim ve eğitim konularından birinde bir eksiklik olursa, her şey kâğıt üzerinde kalır.

Kazaların %98’i önlenebilirdi

Bugüne kadar yaşanan kazaların araştırmasından çıkan sonuç en büyük eksikliğimizi gözler önüne sermektedir. Araştırmalar, işyerlerinde meydana gelen iş kazalarının % 98’inin önlenebilir nitelikte olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bunun için iş sağlığı ve iş güvenliğinin eksiksiz uygulanması gerekmektedir.

İş kazalarının temel sebebi tehlikeli durum ve tehlikeli (güvensiz) davranışlardır. Tehlikeli durum işyerinde alınacak güvenlik önlemleri ile ortadan kaldırılabilir. Fakat iş kazalarının yaklaşık % 70’ine sebep olan güvensiz davranışları ortadan kaldırmak ve yerine güvenli davranışlar yerleştirmek olmazsa olmaz şarttır. Olumlu bir güvenlik kültürünün en önemli adımı ise ‘iş güvenliği eğitimi’dir.

Diğer taraftan birçok gelişmiş ülkede inşaat sektörü için özel iş güvenliği uygulamaları var. Türkiye’de buna yönelik adımlar atıldı ama hedefe henüz varılamadı.  Yasa çıkarıldı, malzemeler sağlandı, tedbirler alındı ama alınan tedbirlerin uygulanmasını sağlayacak eğitim henüz tam anlamıyla verilemedi. Son iki yılda A, B ve C sınıfı iş güvenliği uzmanı yetiştirilmesi ve uygun sektörlerde denetim, eğitim yapılması için girişimler var. Bu girişimin başarıya ulaşması için yapılması gereken tek şey ise Eğitim ve denetim.

Sonuç olarak iş kazaları ve hastalıklarının azaltılması için alınacak en önemli tedbir; işyerlerinde periyodik olarak iş sağlığı ve güvenliği eğitim programının uygulanmasıdır. Bu konuda herkes eşit derecede sorumludur."