Şimdi de Söğüt Dağlarına mı Göz Diktiler?



Burdur Gölü Yönetim Planı’nda yapılmak istenen değişiklikle, göl çevresindeki Söğüt Dağları’nın da mermerciliğe açılması ihtimali ortaya çıktı. Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş, Burdur Gölü Havzası’nda mermerciliğin yarattığı tahribat konusunda rapor hazırladı. Radikal Gazetesi'nde Ayşegül Dursun imzasıyla yer alan habere göre, Doğa Derneği için hazırlanan raporda mermer tozunun yeraltı su yollarını tıkayarak ve nem tutan bitkileri öldürerek kuraklığı hızlandırdığı belirlendi.

Karaçam ve ardıç ormanları yok olabilir

Söğüt Dağları, havzada mermerciliğin olumsuz etkilerinden korunan tek alan. Radikal’e konuşan Prof. Dr. Karataş, “Önlem alınmaması halinde 50 sene içinde gölün tamamen kuruması söz konusu” dedi. Prof. Dr. Karataş’ın verdiği bilgiye göre Burdur Gölü Yönetim Planı, önümüzdeki ay Orman Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğü’nce 5 yıllık süreç için görüşülerek revize edilecek. Prof. Dr. Karataş, Burdur Gölü Havzası’nın Türkiye ’nin Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile korunan 14 sulak alanından biri olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

“Dağların yüksek kesimlerinde karaçam ormanları, alt kesimlerinde ardıç ormanı ve Söğüt Yaylası’nda Ulu Ardıç Tabiat Anıtı, nesli tehlike altında olan dikkuyruk da dahil yüzlerce su kuşu, nesli tehlike altında olan akkuyruklu kartal da dahil yırtıcı kuşlar... Söğüt Dağları mermerciliğe açılırsa karaçam ve ardıç ormanı yok olacak; nesli tehlike altında olan akkuyruklu kartalların yaşam alanı ortadan kalkacak.”

Prof. Dr. Karataş, mermer tozunun toprağın gözeneklerini tıkayarak köylerde tarımsal verimliliği düşüreceğini, tozların yeraltı su yollarını bloke ettiği için yeraltı su seviyesinin düşmesine de yol açacağını iddia etti.

3 no’lu karar ne diyor?

2008’de hazırlanan Burdur Gölü Yönetim Planı 3 No’lu kararında şu ifade yer alıyor:

“Burdur Gölü’nün güneyinde, Burdur İli Özel Hüküm maddesi sınırından itibaren Yarıköy, Yazıköy, Kumluca, Aşağımüslimler, Karakent, İlyas hattında Isparta Havaalanı arasında kalan hat boyunca tampon bölge sınırları içindeki alanlarda yaban hayatının korunması, gölün peyzaj bütünlüğünü bozması nedeniyle daha önce izin almış tesislerin dışında madencilik faaliyetleri ile tesisleşmeye gidilemez.”