Sergiye İlham Veren Araştırma

“İmparatorluk Başkentinden Cumhuriyet’in Modern Kentine: Henri Prost’un İstanbul Planlaması (1936-1951)” sergisinin açılışı dolayısıyla İstanbul’da bulunan Paris Belleville Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Pierre Pinon ile küratörlüğünü gerçekleştirdiği serginin ortaya çıkış hikayesi ve Prost’a dair bilinmeyenler üzerine konuştuk.

 

Açılışın ertesi günü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu'nda "Henri Prost ve İstanbul'da Kentsel Dönüşümler" (Henri Prost et les Transformations d'Istanbul) başlıklı bir konferans gerçekleştiren Pinon ile, sunumunun ardından konuşma fırsatı bulduk. Pinon, Henri Prost'a ilişkin dokümanların daha çok teknik içerikli olduğuna dikkat çekerek, önümüzdeki dönemde kişisel dokümanlara da ulaşmaya çalışıp Prost'a dair bir kitap yazma niyetinde olduğunu söylüyor.

 

 

Sergi konusuna geçmeden önce, serginin de altyapısını oluşturan Henri Prost araştırması fikrinin nasıl ortaya çıktığından bahsedebilir misiniz? Sergi aşamasına nasıl gelindi?

 

Aslında her şey 2004 yılında, Cânâ Bilsel ve İpek Akpınar’ın edindiği ve benim de Stefanos Yerasimos ile birlikte danışmanlığını üstlendiğim TÜBİTAK fonu ile başladı.

 

Aynı dönemde İstanbul Araştırmaları Enstitüsü (İAE) yetkilileri ile de temasım oldu. Özellikle de Ekrem Işın ile. Işın daha önce Yapı Kredi’de çalışıyordu ve kendisi ile Albert Gabriel sergisini hazırladığım dönemde karşılaşmıştık. İAE’ye geçtikten sonra, kendileri ile bir sergi hazırlamak isteyip istemeyeceğimi sordu. Ben de biri İstanbul’da çalışmış olan Fransız mimarlar ile ilgili genel bir sergi, diğeri ise Henri Prost’a özel iki farklı sergi önerdim. Çünkü burada, İstanbul’da, Prost’a ilişkin bir sergi hazırlamanın iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Onlar da bu projemi kabul ettiler. Sanırım 2007 yılıydı…

 

Albert Gabriel üzerine hazırladığınız serginin ardından, küratörlüğünü üstlendiğiniz ikinci sergi Prost sergisi oldu böylece…

 

Evet, Albert Gabriel sergisi 2006 yılında gerçekleşmişti. Prost sergisi için, araştırmayı yürüttüğümüz Cânâ Bilsel ile birlikte çalıştık. Sergi aslında 2009 yılında gerçekleşecekti ama küresel ekonomik krize bağlı nedenlerle bir sene kadar gecikti.

 

İAE sergi önerinizi kabul ettiğinde, elinizin altında hangi dokümanlar yer alıyordu?

 

Elimin altında halihazırda bir doküman yoktu ama ihtiyacım olacak tüm dokümanların Fransız Mimarlık Enstitüsü’nde (Institut Français d’Architecture-IFA) olduğunu biliyordum. Tabii bir de daha önce Prost üzerine kaleme aldığım makalelerim vardı.

 

1997 yılında İtalyan Rassegna dergisi için bu konuda bir makale yazmıştım. Aynı zamanda o sayısının konuk editörlüğünü de üstlenmiştim. Cyril Mango, Bizans dönemindeki İstanbul üzerine, Stefanos Yerasimos ise Osmanlı İstanbul’u üzerine birer yazı ile katkıda bulunmuşlardı bu sayıya. Benim makalem ise 19. ve 20. yüzyıl arasında İstanbul’daki kentsel dönüşümlerle ilgiliydi. Ve Prost’un çalışmalarına da o dönemde ilgi duymaya başladım.

 

Stefanos Yerasimos ile danışmanlığını yürüttüğünüz araştırmayı, Yerasimos’un vefatından sonra tamamlayabildiniz mi?

 

Araştırma yarım kaldı çünkü bursun süresi doldu. Fransa ve Türkiye arasındaki bir programdı ve TÜBİTAK tarafından finanse ediliyordu. « EGIDE » adlı bir sistemdi ve programın adı da « Bosphore » idi. Bu sayede Cânâ Bilsel ve İpek Akpınar Fransa’ya gelerek araştırma yapma imkanı buldular. Yerasimos’la benim de Türkiye’de bir misyonumuz vardı.

 

Projenin kapsamı neydi?

 

Bilsel ve Akpınar, Paris’teki Fransız Mimarlık Enstitüsü (Institut Français d’Architecture-IFA) arşivinde, Prost’un İstanbul planlamasına ilişkin ne kadar belge varsa, tümünün envanterini çıkardılar. İstanbul üzerine olanları diyorum çünkü Prost arşivinde barok mimari de var, Anvers planı da var.

 

Peki İAE’deki sergide İstanbul’a ilişkin tüm dokümanları görebiliyor muyuz, yoksa bunların sadece belli bir kısmı mı sergileniyor?

 

Sergilenen arşivin sadece küçük bir kısmı. Çünkü söz konusu olan devasa bir arşiv. Sırf İstanbul üzerine onlarca plan ve belki bine yakın fotoğraf var. Dolayısıyla bir seçim yapmak zorunda kalıdık. Bunda İAE’nin çok geniş bir mekâna sahip olmamasının da etkisi var. Ancak 30 civarında çizime yer verebilirdik. Ve tabii en önemli kısıtlayıcı işin finansman boyutu. Sigorta giderleri, ulaşım masrafları, telif hakkı düşünüldüğünde oldukça yüksek bir meblağ tutuyor.

 

Belgelerin bulunduğu kentte, Paris’te, ikinci bir sergi açma planınız var mı?

 

Hayır bu mümkün olmadı. Çünkü Paris’teki Mimarlık ve Miras Sitesi (La Cité de l’Architecture et du Patrimoine) Prost üzerine bir sergi yapmaya yanaşmadı. Hem de 2010 yılında Fransa, Türkiye Mevsimi etkinliklerini ağırlamış olmasına rağmen… Bunun çok talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum çünkü bu belgeler zaten Site’nin kendi arşivinde bulunuyor.