SERFED Başkanı Zeynep Bodur Okyay'dan Kriz Açıklaması



Türkiye Seramik Federasyonu (SERFED), seramik söktöründe işten çıkarmalar hakkında basında yer alan haberler üzerine bir açıklama yaptı. Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay imzasını taşıyan yazılı açıklamada, "Hiçbir iş sahibi mecbur kalmadan işini küçültmek ve çalışanını işten çıkartmak istemez. Ancak seramik sektörü, işçisiyle, işvereniyle zor bir dönem geçirmektedir" deniliyor ve "Bu zorlu dönemi, istihdamı koruma ve  enerji konusunda Hükümetimizle birlikte yapılacak ortak çalışmalarla atlatmayı, faaliyetlerimize tam hızla devam etmeyi arzu ediyoruz" ifadelerine yer veriliyor.

Açıklama şöyle:

"Son dönemde Türk Seramik Sektörüne ve Federasyonumuza bağlı kuruluşlar hakkında basınımızda çıkan haberlere ilişkin kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla açıklama yapılması gereği duyulmuştur. Yoğun enerji tüketen ve üretiminin yarısından fazlasını ihraç eden Türk seramik sektörü, bir tarafta fiyatları devamlı olarak artan enerji girdisi ve enflasyon oranının çok üzerinde fiyatları artan Türk Lirası ile temin etmekte olduğu yerli hammaddeler, diğer tarafta ihracat gelirlerinde devamlı azalmaya sebep olan düşen döviz fiyatları arasında sıkışarak Nisan 2007 tarihinden bu yana büyük bir sıkıntı içerisindedir.

Döviz kurları uzunca bir süre 1,20 YTL civarında dalgalanma göstermiş ve sektörün ihracattan elde ettiği gelirler ürün maliyetini karşılayamamıştır. Yıllık bağlantılarla gerçekleştirdiği ihracat taahhütlerinden vazgeçemediği için üreticiler ihracata devam etme mecburiyetinde kalarak mevcut kaynaklarını eritmişlerdir.

O sıralarda iç talebin nispeten canlı olması sebebiyle üreticiler, Dolar ile ihracat yapmakta olduğu başta A.B.D. olmak üzere çeşitli pazarlardan satış kontratlarının sona ermesi ile çekilmiştir. Üretimde ve ihracatta katma değeri daha yüksek ve fiyatları daha pahalı olan ürünlere yönelerek ihracat pazarlarının üst segmentlerine hitap etmiş ve bu pazarların yeterli büyüklükte olmaması nedeniyle de sektör küçülmüştür.

Maliyetlerdeki artış, Türk seramik üreticilerinin son yıllarda üretime, teknolojiye, innovasyona ve markalaşmaya yaptıkları ciddi yatırımları sekteye uğratırken, birçok ihracat bölgesinde pazar kaybetmeme adına yapılan zararına satışlar, sürdürülebilir olmaktan uzak olup, mevcudiyetini korumaya yönelikti.

Türkiye olarak biz, enerjiyi en pahalı kullanan ülkelerden biriyiz. Almanya’dan bile daha pahalı enerji kullanıyoruz. AB’de Mineralogical Process diye anılan ve kili işleyen bir sanayi dalı olduğu için seramik sanayini de içerisine alan bir tanım bulunmakta, bu tanıma uyan üretimlerde proseste kullanılan enerjiyi vergi kapsamı dışına almaktadır. İspanya yukarıdaki bu istisnaya uyarak seramik üretiminde prosesde kullanılan enerjiden hiç enerji vergisi almamaktadır. İtalya’da da Almanya benzeri bir uygulama bulunmaktadır. AB ülkelerinden Almanya’da enerji vergisi bulunuyor. Ancak kesilen bu vergiyi (fonlar için kesintiler hariç) yılsonunda kurumlar vergisine mahsup ederek geri alıyorlar.

Ayrıca Çin, Hindistan, BAE, Vietnam gibi bir çok ülkede, düşük enerji ve işçilik giderlerinin yanında, seramik sektörünün devletten aldıkları doğrudan ve dolaylı teşvik ve sübvansiyonlar da eklendiğinde, orta ve uzun vadede, bizden çok daha iyi şartlar altında üretim yapan rakiplerimiz ile, fiyatlarımızı arttırarak rekabet etme şansımız da bulunmamaktadır.

Kasım ayı başında doğalgaza yapılan %22,5 oranındaki enerji zammı, doğalgaz fiyatlarını geçen yılsonuna göre %82 oranında pahalılaştırarak sektöre bir darbe daha vurmuştur. Bu sebeple son bir buçuk ayda dövizde görülen %35 oranındaki değer artışı bile ihracatı canlandırmaya yetmemiştir.

Türk Seramik Federasyonu Başkanı seçildiğim Haziran ayından bu yana özellikle doğalgaz zamlarının ardından,  Seramik Sektörünün rekabetinin azaldığı ve sıkıntılı bir döneme girildiği yönündeki uyarılarımızı Sayın Başbakanımız, Maliye Bakanımız ve Sanayi Bakanımız ile paylaştık. Seramik Sektörünün stratejisi ve bu sıkıntıdan çıkış yolları üzerine Sanayi Bakanlığı ile ortak çalışma yapılıyor.

Eylül ayından bu yana global mali krizin reel sektöre yansımasıyla birlikte tüm dünyada olumsuz gelişmeler kaydedilmektedir. Dünyada hal böyle iken, 2007 Nisan ayından bu yana zaten sıkıntıda olan Seramik Sektörü, gelen krizle daha fazla erimemek için iç pazardaki daralma paralelinde üretimini bazı tesislerde %10 ve üzerinde kısarak krize karşı tedbir almıştır.

Türkiye Seramik Federasyonu’nun temsil ettiği Seramik Sektörü, ülkemize istihdam ve döviz girdisi sağlayan, ülke ekonomisinde etkin ve önemli yeri olan bir sanayi dalıdır. Bugün ülkemiz, sahip olduğu kaliteli ve zengin seramik hammaddeleri, seramik konusunda çok iyi eğitim görmüş bilim adamları ve teknisyenleri ile innovasyona ve müşteri memnuniyetine öncelik veren firmaları sayesinde dünya seramik üretiminde 5. sırada bulunmaktadır.
Türk Seramik Federasyonu’nu oluşturan dernek ve birliklere üye firmaların verilerine göre, yıllık 3 Milyar ABD Dolar’dan fazla üretim değeri, 1,5 Milyon ABD Dolarlık ihracatı ile, ülkemizin rekabet gücü en yüksek sektörlerinden biri olan Türk seramik sektörünün doğrudan istihdam ve sektöre hizmet veren yan sektörler ile birlikte sağladığı toplam istihdam 220 bin kişiden fazladır. Seramik sanayi, katma değer açısından da ülkemizin en önde gelen sektörlerinden biridir. Tamamına yakını yerli girdilerle üretilen ürünler ihracatta ülkemize %84 oranında net katkı sağlamaktadır.

Ülkemiz için katma değeri çok yüksek olan sektörümüzde son derece üzücü olan işgücünü kayıpları yaşanmaya başlamıştır Hiç bir iş sahibi mecbur kalmadan işini küçültmek ve çalışanını işten çıkartmak istemez. Ancak Seramik Sektörü, işçisiyle, işvereniyle zor bir dönem geçirmektedir.

Bu zorlu dönemi, istihdamı koruma ve  enerji konusunda Hükümetimizle birlikte yapılacak ortak çalışmalarla atlatmayı, faaliyetlerimize tam hızla devam etmeyi arzu ediyoruz".