Görünen o ki siyaset kazanı daha da kaynayacak. Daha düne kadar iktidarın en önemli isimlerinden birisi olan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, özelleştirme konusunun tartışıldığı Genç Bakış’ta öylesine iddialar ortaya attı ki, bu iş yakında yargıya giderse hiç şaşırmamak gerekir.
Özelleştirmeler iyi mi oldu, kötü mü? Elde edilen gelirler nereye harcandı? Sosyal boyutları göz ardı mı yoksa istismar mı edildi?
Özyeğin Üniversitesi öğrencileri sordu, konunun birinci derecede içinden olan isimler cevapladı:
Prof. Dr. Mümtaz Soysal (Eski Dışişleri Bakanı)
- Özelleştirmeleri iyi ki engelliyorum, daha da engelleyeceğim. Türkiye’yi soydurmamak lazım.
- Telekom satılmayıp düzeltilseydi daha iyi olurdu. Zaten kazanıyordu, daha da çok kazanırdı. Yüzde 55’i 6.5 milyar dolara satıldı. Zaten satıldığı sırada bile her yıl 2 milyar dolardan fazla kâr getiriyordu.
- Milyar dolarlara engel olduğum söyleniyor. Tek istediğim yasalara uyulmasıydı. Yasalara uyulmadığı için dava açtık ve kazandık.
- Devlet kötüdür, devlet yapamaz, batar deniliyor ama Türkiye’de bugünkü sanayinin başlangıcı da o devlet sayesinde oldu. Etibank’lar, Sümerbank’lar kuruldu, bugünün işadamları bu kuruluşlardan çıktı.
- Bugün gençlerin büyük kısmı neden işsiz? Yapılan tüm bu özelleştirmeler iş mi getirdi?
- TEKEL işçilerine diyorlar ki, “Size bir yerde bir iş vereceğiz.” Ama hangi iş? Onlar tütün işçisi ve diyorlar ki, “Biz neyi öğrendiysek onu yapalım. TEKEL satıldı diye onları başka yerlere sürmenin âlemi yok.”
Abdüllatif Şener (Türkiye Partisi Genel Başkanı)
- Ofer’in Galataport için ödeyeceği parayı ihale tarihine indirgediğinizde sadece 20 milyon euro yapıyordu. Bu para Türkiye’yi zengin yapacaktı ve ben bunu engellediysem hesabını sorun. Bu konuda bana baskı da yapıldı, telkin de...
- Prensip itibariyle özelleştirmeye karşı değilim.
- Artık hangi devirde yaşıyoruz, liberal bir dünya var, isteyen istediğini alsın derseniz, üzerinizde fanilanızı bile bırakmazlar.
- 5 yıllık bakanlığım döneminde sesim hep gür çıkmıştır. Şimdi ise sesim gür çıkmıyor çünkü ambargo uygulanıyor.
- Özelleştirmeye bu kadar meraklı bir iktidarımız var. Peki bu iktidar, kamunun elindeki her şeyi özelleştiriyor da inşaat sektörünü neden devletleştiriyor? Çünkü bu sektörde rant var.
- TEKEL işçileri hak talebinde bulunuyor, Başbakan ve hükümet işçileri suçluyor. Stratejisi iyi belirlenmemiş, rasgele yapılmış bir özelleştirmenin arkasından bu işçiler sorumluydu demek insafsızlıktır.
- Özelleştirmeleri televizyonda izlerken çok şeffaf şekilde özelleştirildi demek çok yanlış. Tezgâh altında hangi olayların olup bittiğini biliyor muyuz?
- BDDK Başkanı’nın açıkladığına göre, bir yabancı bankanın banka aktiflerinin yüzde yarımı Türkiye’de iken, dünyada elde ettiği kârın yüzde 42’si Türkiye’de. İşte böyle bir yapı var.
- Başbakan yardımcısı iken bu ekonomik sorunları Başbakan’a anlatmadınız mı deniyor ama dibi olmayan kaba ne kadar su koyarsan koy dolmaz.
Hüsnü Özyeğin (İşadamı)
- Finansbank’ı Yunanlılara satarak kötü bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Türkiye’ye cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yabancı sermayesini getirdim.
- İstanbul Atatürk Havalimanı’nı kamunun yapmasını bekleseydik daha ne kadar beklerdik? Özel sektör Atatürk Havalimanı’nı 2 senede tamamladı ve devlete yılda 200-300 milyon dolar kira veriyor. Özelleştirme hep kötü diye bir şey yok.
- IMF, 2001 senesinde kamu projelerinin envanterini çıkardı ve Türkiye’de kamunun yaptığı bir yatırım projesinin ortalama 18 yıl sürdüğü ortaya çıktı. Ama özel sektör bunu yapamaz. Batar. Dolayısıyla özel sektör projeleri daha hızlı bitiriyor.
- Enerji fiyatları borsa gibi oldu, saat başı değişiyor. “Enerji liberalleşince ucuzlar” tespiti çok doğrudur. Bugün TEDAŞ’ın fiyatı 220 kuruş ise bizim üniversitemiz özel bir şirketten enerjiyi 190 kuruşa alıyor.
- Telekom ihalesi şeffaf bir şekilde yapıldı. Ve o günkü koşullarda gayet iyi bir fiyata satıldı. Bugünkü borsa değeri satış değerinin daha da altında. Yani satış değeri olarak bir kayıp söz konusu değil.
Dr. Işın Çelebi (Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı)
- Türkiye’de yanlışlar yapılmış olabilir. Ama özelleştirmeden elde edilen 40 milyar dolar büyük ölçüde bütçe açıklarının kapatılmasında kullanıldı.
- Şu an BOTAŞ’ta devlet hâlâ ciddi bir tekel ve BOTAŞ zarar ediyor. Çünkü piyasalarda rekabet edecek oyuncu yok.
- 1993 yılında Telekom 11 milyar dolara satılacaktı. Mümtaz Soysal o dönem Dışişleri Bakanı’ydı. Türkiye’nin iç borcu 11 milyar dolardı, o iç borç kapatılacaktı. Bugün, Telekom 6.5 milyar dolara özelleştirildi. İç borç ise 200 milyar dolar düzeyinde. Telekom o gün özelleştirilmiş olsaydı, bugün borç durumu çok farklı olurdu.
- Her üniversite mezunu dört kişiden yaklaşık 2’si işsiz. Bu bakımdan eğitimde bir reform yapılmalı. Özelleştirme gelirlerinin en az yüzde 25’i eğitime aktarılmalı.
Özetin özeti: Keşke bu konular daha şeffaf bir şekilde tartışılsa. Kimse boş yere yıpranmamış olur.