Semih Balcıoğlu’nun Yaratıcılığı



Karikatür sanatımızın duayenlerinden Semih Balcıoğlu, karikatür çizme eylemini ve sanatını bir düşünce silahı olarak kullanıp, toplumunu uyarmayı ve uyandırmayı 60 yılı aşkın bir süredir kendisine görev edinmiş, uluslararası alanda aldığı sayısız ödül ile bu alandaki etkinliğini yurtdışına da taşımış usta bir sanatçımız…

Arthur Koestler “Yaratıcı Eylem”(1) adlı yapıtında “Bilim, Sanat ve Mizah(2)”ı yaratıcılığın en önemli üç alanı olarak ileri sürer ve inceler, ve bu üç alanın benzerliklerini göstererek yaratıcı eylemin temel özelliklerini saptamaya çalışır. Büyük bilimsel buluşlar için olsun, sanat alanında yeni bir dönemin kapısını açan yenilikleri getiren öncüler için olsun, bizim gülmemizi sağlayacak espriler üreten kişiler için olsun, temel yaklaşımın o güne kadar yapılmamış veya duyulmamış(espri söz konusu olduğunda) bir biçimde çok farklı iki olguyu, kavramı, bakış açısını veya motifi bir araya getirip yeni bir sentez gerçekleştirmeye dayandığını söyler.

75. yaşını süren, 60 yılı aşkın bir karikatür kariyeri olan Semih Balcıoğlu’nun usta bir karikatür sanatçısı olmasının yanı sıra, eşine ender rastlanır bir anlatı ustası ve tanıdığım en iyi fıkra anlatıcılarından biri olması Koestler’in yukarıda özetlemeye çalıştığım önermesinin sanki bir başka kanıtı olmaktadır… Balcıoğlu’nun sözel ve çizgisel söyleminde çoğumuzun aklına gelmeyecek farklı alanlardan olgular arasında onun vurgulamak istediği konunun veya duygunun emrinde yaratıcı sentezler kurgulanırlar. Bu olgular nelerdir? Sonsuz ilgi ve algı alanından ve farklı kültürel birikimlerden ve düzeylerden çekilip alınan ve ak kağıt düzleminde önce kurşun kalem ile sonra da çini mürekkebi ile birbirleri ile çarpıştırılıp, bazen de suluboya ile renklendirilen bu olgular için aşağıdaki ana başlıklar önerilebilir:

1 – Doğa ve doğal olan
2 – İnsan ve insan yapısı
3 – Kültürel miras
4 – Çarpık kentleşme
5 – Yaşam ve yaşam sevinci
6 – Ölüm ve ölüm korkusu
7 - Geometrik biçimler- daire, kare, vb.
8 – Renkler – kırmızı, siyah, vb.
9 – Malzemeler – Demir çubuklar, gazete kağıtları, vb.
10 – Prototip kimlikler – Palyaço, memur, politikacı, vb.
11 – İstanbul ve tarihi dokusu
12 – Giyim farklılıkları
13 – Tarihi kimlikler ve öyküler
14 – Evrensel motifler, oyunlar – barkod, satranç, oyun kağıtları, vb.
15 – Özgürlüklerin kısıtlanması ve sansür
16 – Zaman
17 – Denge
18 – Televizyon
19 – Mimari yapılar - camiler, gecekondular, yalılar, eski ahşap evler, fabrikalar, vb.
20 – Politika ve politikacılar – son dönemde Demirel, Ecevit, Çiller…

Semih Balcıoğlu’nun genelde politika dışı ve evrensel konuları işleyen karikatürlerinden 90 tanesini seçerek oluşturduğumuz, ağırlıklı olarak son 30 yıla ait çalışmalarından seçilmiş yapıtlardan oluşan retrospektif sergisindeki yapıtlarda dikkati çeken ortak özellikler - ki bunlar sanatçının karikatür dilinin temel öğeleri olarak da dikkati çekiyorlar - denge, simetri ve zaman duygusu olarak özetlenebilirler…Bazı karikatürlerinde motifleri tahterevallilerde olduğu gibi hassas dengelerde düzenleyen veya olanaksız dengeleri hayal ederek kentleri balonlara asan, mimari ve yaşadığı İstanbul kenti ile hiç bitmeyecek özel hesapları olan bir alacaklı hemşehri, yaşamın karşıtlıklarını netleştiren, kristalleştiren bir çizgi ustası, kendileri … Başta değindiğim farklı iki olguyu veya imgeyi karikatüründe – yaratıcı düşüncesi sayesinde – yepyeni bir senteze ulaştırmasını örneklemek için sanatçının sergide yer alan bir kaç çalışmasını daha ayrıntılı olarak incelemek istiyorum:

A) “Park bankında kendini gazete kağıtları ile örterek soğuktan korunmaya ve uyumaya çalışan gariban ile az ötesinde yerde yatan – ölmüş olan – yine gazete kağıtları ile örtülü, (ancak başkaları tarafından sonradan üzerine örtülmüş olan) yerdeki şapkasından ve tipik çantasından orta halli bir memur olduğunu varsayabileceğimiz yatan ölü adam karikatürü.” Burada evsiz, yorgan olarak gazete kağıtlarını örten berduş motifi ile sokakta, cinayetlerde veya kazalarda ölen kimselerin ilk akla gelen, bulunabilecek en kolay ve ucuz nesne olan gazete kağıtları örtülmesi olgusu motifi bir araya getirilmişlerdir… Bağlayıcı unsur gazete kağıtlarıdır… Derinlemesine düşünürsek; yaşarken de ölürken de bazı kesimlerin kaderinin hiç değişmediği yorumunun yanı sıra, daha derinlemesine düşünür isek, “haber taşıyıcı bir nesne” olan gazete kağıtlarının “yaşamları da ölümleri de hiç bir zaman haber olmayacak” sıradan insanların yaşamına yaşarken de ölürken de “sadece bir örtü” olarak girmesinde ince, keskin bir ironi sezilebilir…

B) “Bir sol el avuç içi…” Avuç içindeki - el falına aşina olanların çok iyi bildikleri avuç içi çizgileri yerine – susuzluktan çatlamış kıraç bir toprak parçasının çizgileri seçilebilmektedir. Burada da kırık, birbirini kesen çizgileri olan iki motif arasında bir yer değişikliği gerçekleştirilerek “alın yazısı” olgusu ile “kıraç, verimsiz toprak” olgusu arasında izleyicinin bir bağlantı kurması ve üzerine düşünmesi istenmiştir…

C) “Dört eşli adam ve kırmızı noktalar…” Burada da galerilerdeki “satın alınacak yapıtların kırmızı noktalar konularak ayırtılması” uygulaması ile “görücü usulü ile ve başlık parası verilerek çok sayıda eş ile evlenilmesi” geleneği arasında bir ilişki kurularak ironik bir eleştiri gündeme getirilmiştir.

Ve bu anlamda 87 başka karikatür daha… Kısaca özetlemeye çalıştığım, sanatçının konularına temel yaklaşım özelliklerini akılda tutarak, onları kendi sezilerinize, yaşama bakış açılarınıza göre yorumlamak artık size kalmakta… Karikatür sanatımızın duayenlerinden Semih Balcıoğlu, karikatür çizme eylemini ve sanatını bir düşünce silahı olarak kullanıp, toplumunu uyarmayı ve uyandırmayı 60 yılı aşkın bir süredir kendisine görev edinmiş, uluslararası alanda aldığı sayısız ödül ile bu alandaki etkinliğini yurtdışına da taşımış usta bir sanatçımız… Eczacıbaşı Sanal Müzesi’nin bu ilk karikatür sergisinde onun yapıtlarını sunabilmek bizim için bir övünç ve onur kaynağı olmaktadır. Onun ve onu izleyecek karikatür sanatçılarımızın yapıtlarının izleyicilerimizin görsel belleklerine ve mizah duygularına yararlı katkılarda bulunacaklarını düşünüyoruz… Eczacıbaşı Sanal Müzesi, ülkemizin tartışılmaz yüz aklarından birisi olan karikatür sanatımıza da Semih Balcıoğlu Retrospektif Sergisi ile ev sahipliği yapmaya başlamaktan kıvanç duymaktadır.


Haşim Nur Gürel, Feneryolu/Levent, 2/3 Haziran 2002