Ahmet Yeşil, Mersin'de yaşayan, Mersin'deki atölyesinde bir yandan kendi arayışının peşinde koşan, bir yandan olgunluğa erişmiş bir sanatçı olarak öğrenciler yetiştiren bir ressam. Resim yapmaya 30 yıl önce başlayan Ahmet Yeşil, yurtdışındaki ilk kişisel sergisini, kendi deyimiyle 'profesyonel anlamda' ilk sergisini 16 Mart'ta Kanada'nın Toronto kentinde açacak. Yeşil'in son dönem yapıtlarının yer alacağı bir diğer kişisel sergisi ise 20 Mayıs'ta Almanya'da, Naushtat'da açılacak. Daha önce yurtdışında birçok karma sergiye katılan Ahmet Yeşil, Kanada ve Almanya'da açılacak sergilerini ayrı bir yere koyuyor.
Ahmet Yeşil'in uluslararası alanda fark edilmesinin ve sanat eleştirmenlerince özgün bir sanatçı olarak nitelenmesinin ana nedenlerinden biri, sanatçının ip ve halat temalarının öne çıktığı son dönem yapıtları. İpler ve halatlar, kimi zaman girdapları, kimi zaman denizlerin dibini, kimi zaman yalnızlığı anlatıyor. Sanatçı da bu konuda şunları söylüyor: ''İp temasının temelinde insanla, yaşamla bağ kuruyorum. Bozulan, kirlenen çevrenin, yozlaştırılan-yok edilen insan değerlerinin benim dünyamdaki yansımaları bu ipler. İpin hammaddesi ketendir, liftir. Evrile evrile ip haline gelir. Yaşam da böyledir. Ham hali keten gibidir. Yaşadıkça evrilir. Evrildikçe kıvrımlarının her biri sonsuza doğru gider. Yaşam da böyle.''
Ahmet Yeşil'e göre, sanatçının yapıtıyla yaşamı arasında bir samimiyet olmalı. Samimiyet yoksa ortada bir 'fotomontaj' var demektir. ''Yaşamınızla dalga geçebilirsiniz, ama sanatla dalga geçemezsiniz'' diyen Ahmet Yeşil, bir Akdeniz kentinden uluslararası sergilere ulaşmasının sırrını ise şu tümcelerle açıklıyor: ''Sanatçının hangi coğrafyada, hangi iklimde yaşadığı önemli değil. Önemli olan onun yaratıcı gücüdür, yapıtlarıdır. O yapıtların evrensel dili güçlüyse sanatçının bulunduğu coğrafyanın bir önemi olmaz. Sanatta evrensellik çok önemli, ancak burada önemli olan sanatçının kendi yaşadığı toplumun tadında bir evrensel dil yakalamasıdır. Gerisi taşıyıcı bir unsur.'' Ahmet Yeşil'i denizleri, özgürlüğü, yalnızlığı, toplumsal yozlaşma ve çürümelere karşı duruşu; kimi zaman yükselen, kimi zaman dinginleşen imgelerle rengarenk ipler ve halatları tuvale yansıtarak anlatan, kendi dünyasının perde arkasını tüm cömertliğiyle insana sunan bir sanatçı olarak tanımlayabiliriz.
Ahmet Yeşil'in özgün yapıtları, 18 Mart'ta İstanbul Leonardo Sanat Galerisi'nde, 6 Nisan'da Balıkesir Çakımberk Sanat Galerisi'nde, 10 Mayıs'ta ise İstanbul İlayda Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle buluşacak.