İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul'da yaşanan selin
bilançosunu açıkladı. “Sel felaketinden toplumun tamamı hatta tüm dünya
sorumludur" diyen Vali Güler, “İnsanlar doğayı kendilerine zarar verecek hale
getirdi" dedi.
İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde basın
toplantısı düzenleyen İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul'da yaşanan selin
bilançosuyla ilgili basına açıklama yaptı. Vali Muammer Güler, İstanbul’da doğal
afet yaşandığını vurgulayarak, "Yağışlı hava bugün yerini mevsim normallarine
bıraktı. Hafta sonuna kadar yağış beklenmiyor. Meteorolojinin bayramla ilgili
henüz kesin bir tespiti söz konusu değil. Bayramda havanın nasıl olacağı
konusundaki bilgiler daha sonra paylaşılacaktır. Geçen hafta İstanbul’da yaşanan
yağış ölçümler tarihte yaşanan en yüksek miktar kaydedildi" şeklinde
konuştu.
Etkin bir müdahale yapıldı
Sel afetinin ardından hemen acil müdahale ve kurtarma çalışmalarının yoğun
bir şekilde yapıldığını anlatan Vali Güler, "Etkin bir müdahale yapıldı. 3 Bin
personel, 1300 araç, 74 bot ve acil sağlık personeliyle müdahale edildi. 17
helikopterle acil müdahale sağlandı. Gerçekten daha büyük çaptaki can
kayıplarına kesinlikle mani olundu. 4 bin 484 kişi havadan ve karadan
kurtarıldı. Bu çok önemli bir rakamdır" ifadelerini kullandı.
Hasar tespit çalışmaları devam ediyor
Sel afetinde bazı vatandaşlarımızın hayatını kaybettiğini hatırlatan Vali
Güler, Selimpaşa’da 2, Çatalca’da 2 kişinin aranmasına devam ediliyor. Son 3
günde 3 kişinin cesedi bulundu. 2 kişinin hastanedeki tedavisi devam ediyor. Şu
anda yoğun bir temizleme, molozların kaldırılması ve yaraların sarılması
faaliyeti devam etmekte. Bütün ekipler bu çalışmalara yönlendirildi. 44 ekip
hasar tespit çalışması sürdürüyor. Silivri, Selimpaşa, Çatalca, Küçükçekmece,
Esenyurt, Bahçelievler’de hasar tespit çalışmaları devam ediyor" açıklamasında
bulundu. Vali Güler, "Şu ana kadar 3 bin 401 binanın selden etkilendiği
belirlendi. 60 bina yıkıldı. 74 binada ağır hasar, 225 binada az hasar meydana
geldiği tespit edildi. 3 bine yakın evde eşyalar hasar gördü. Yüzde 75
seviyesine gelen hasar tespit çalışmaları önümüzdeki bir kaç günde
sonlandırılacak" diye konuştu.
Uzun süreli kredi imkanı
Vali Güler Binaları ağır ve orta hasar gören binalar için konut yardımı ve
uzun süreli kredi imkanının sağlanacağını belirterek, "Onarım kredisi verilecek.
İşyerleri ağır ve orta düzeyde hasar görenler için uzun süreli kredi sağlanacak.
Eşya ve mal hasarları için Bakanlar Kurulu’nca verilen ödemeler yapılacak. Ölüm
ve yaralanmalarla ilgili şimdiden ödemeler yapılıyor. Çiftçiler için ödemeler
yapılacak" şeklinde konuştu. “Hasar gören yerlerde okul ve sağlık kuruluşları da
var" diyen Vali Güler, “ Toplam 33 okulda orta ve hafif hasarlar söz konusu. Bu
okullarla ilgili yoğun bir çalışma yürütülüyor. Bu okullar 28 Eylül’de eğitim ve
öğretime açılacak. Yetişemeyen okullardaki öğrenciler başka okullara geçici
olarak nakledilecek. Yeni dağıtılacak 16 bin kitap da sel felaketinde hasar
gördü. Yeni kitaplar talep edildi" diye konuştu.
Vali Güler, “Toplum yararına çalışma kapsamında 4 bin 100 işçi hasar gören
belediyelerde çalıştırmak üzere planlama yaptık. Bu işçiler okullarda,
hastanelerde ve diğer yerlerdeki çevre temizliği gibi faaliyetlerde bulunacak.
Böylesine afetlere hazırlıklı olmanın en önemli yolu alt yapının hazır olmaktır.
Dere yatakları ile ilgili çalışmanın yanı sıra acil yardımını hazır olması ve bu
çalışmanın koordineli bir şekilde sağlanması önemlidir. Biz İBB ve askeri
kuruluşlar ve diğer kurumlarla iyi bir koordinasyon sağladık. Böyle bir
felaketin yaşanmaması için altyapı çalışmalarının sağlanması gerekir. Küresel
ısınma, sera etkisi, mevsimsel değişimlerin yerküreye etkisi gözönünde
bulundurularak düzensiz yağışların mümkün olabileceği tahmin ediliyor" diye
konuştu.
Toplumun tamamı sorumludur
Vali Güler bir gazetecinin "Vatandaşların hayatını kaybetmesi ve bu kadar
hasardan kim sorumludur?" şeklindeki sorusuna, “Biz millet olarak sorumluyu
arar, kısır tartışmalarla esası kaçırırsak eskisi gibi devam ederiz. Bu doğal
afetin önemli bir ibret, hatırlatma vesilesi olarak bundan sonraki çalışmalar
örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Biz yaraları sarma gayreti içindeyiz.
Sorumlular bulunacaktır. Ama bütün sorumluluğu bir kişinin üzerine yıkılmaz.
Bundan toplumun tamamı sorumludur. Hepimiz, herkes sorumludur. Geniş açıdan
bakılırsa dünyanın tamamı suçludur. İnsanların doğaya verdiği zararlar yağış
rejimini bozabiliyor" ifadelerini kullandı.