Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, dün Başbakan Binali Yıldırım'ın, 2.32 lira taban fiyat ve 13 kuruş destekleme primi ile kilo başına toplam 2.45 lira olarak açıkladığı yaş çay taban fiyatını değerlendirdi. Bakan Fabıkaba, "Üreticiye ne versek azdır" dedi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre; Rize'de Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde, 2018 yılı yaş çay kampanya dönemi açılışı için düzenlenen törene katılan Bakan Fakıbaba yaş çay taban fiyatında karar sürecini şöyle anlattı:
"Sayın bakan ve milletvekilleri bir bombardımana tuttular, biz de fiyatı 2.40'a çektik. Ardından Cumhurbaşkanımıza fiyatı açıklamaya gittim. Bana ‘bu ÜFE nedir?' dedi. Ben de ‘15,8' dedim. 'Bana kaça gelir?' diye sordu. Ben de ‘2.44'e gelir' dedim. O da ‘fiyat 2.44 olsun' dedi. Ardından Sayın Başbakanımızla beraberdim ve ‘2.44 kararı aldık' dedim. Kendisi '2.45 yap' dedi ve fiyat bu oldu. Benim üreticime ne versek azdır. Sizler her şeyin en güzelini hak ediyorsunuz."
"Kişi başı çay tarım alanları genişletilmeli"
Türkiye'de çay bahçelerinin ortalama 2 ile 2.3 dönüm büyüklüğünde olduğunu vurgulayan Fakıbaba, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dünya artık 5 bin dönümden aşağı tarım yapmıyor. Mutlaka ve mutlaka sözleşmeli bir şekilde bu alanları büyüterek, büyüttüğümüzde de destek vererek, 100 dönümden aşağı olmamak kaydıyla emin olun, buna destek verilip özel sektör veya ÇAYKUR eliyle işletilmiş olsa inanıyorum ki çok daha büyük bir mesafe kat ederiz."
"250 köy projesi başlattık"
Türkiye'de 250 köy projesi başlattıklarını belirten Bakan Fakıbaba, "Bunu tarımın diğer birimlerinde de yapmak zorundayız. Bunu TMO, Tarım Kredi ile yapıyoruz. Köy ne üretiyor? Mercimek üretiyor. Kaç kişi üretiyor? 100 kişi üretiyor. Biz alım garantisi veriyoruz. Girdileri biz koyacağız. Girdilerin maliyetini ucuzlatacağız. Çıktıların alım garantisini veriyoruz. Daha pahalıya alacağız. TMO, TİGEM, Tarım Kredi ile yapıyoruz. Daha az gider ile daha çok çıktı elde ediyoruz" dedi.
"Sözleşmeli aile işletmeceliğine geçilmeli"
Çayda da benzer uygulamanın yapılması gerektiğini vurgulayan Fakıbaba, "Rize'de bir çay içtim, bunun lezzeti dünyanın başka bir yerinde yok. Bunu korumak zorundayız. Mutlaka sözleşmeli aile işletmeciliği olayına geçmemiz lazım ve alanları büyütmemiz lazım. Rize'nin çayı yıllarca devam edecek ve üretici kardeşlerimiz paralarını daha fazla kazanacak" diye konuştu.
"Şeker olmasa da olur ama çay önemli"
Arazi birleştirme çalışmalarının fındıkta da yapılması gerektiğini vurgulayan Bakan Fakıbaba, "Fındık tarlalarının yüzde 72'si 5 dönümün altında. Sahibi 'Bunun hepsi kar olsa ben kazanamıyorum' diyerek bakmıyor. Bakmadığı zaman kalite düşüyor. Oysa fındık ve çay bizim stratejik ürünümüz. Şeker olmazsa olmayabilir, ama çay önemli arkadaşlar. Ben çayı yıllardan beri şekersiz içiyorum, ama çaysız yaşayamam. Eskiden beri Urfalı olarak bizde derlerdi 'Kaçak çay mı? Zaten kaçak çay vardı. İyi müşteriyim. Eskiden 'Kaçak çay mı, Türk çayı mı?' Şimdi Rize çayı diyorum. Benim sizlerden istirhamım 2 dekar tarla ile çayın yapılması çok zor. Bize inanmanızı, güvenmenizi istiyorum. Biz eğer 100 dönümü alıp sahiplerine desek ki; 'Bunları alıp bakımını yaptırıyoruz, budamasını yaptırıyoruz. Eskiyen bitkileri yenisi ile değiştiriyoruz. Sizin para kazanmanızı sağlayacağız' garantisini verip desteği almış olsak, emin olsun Rize çayı çok farklı olacaktır" ifadelerini kullandı.