Şehirlerin Yeşil Dönüşümü ‘SU’ ile Başlıyor



Türkiye’de kalabalık nüfusu ve plansız yapılaşması nedeniyle, küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarından en fazla etkilenen İstanbul, İzmir gibi metropoller, bir yandan kuraklık, bir yandan ani yağışların getirdiği sel felaketleri ile mücadele ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, yeni imar yönetmeliğinde yağmur sularının depolanmasına ilişkin getirdiği zorunluluk, söz konusu sorunlara çözüm getirmekle birlikte, megakentler de çevre dostu yeşil dönüşüm konusunda önemli bir adım da atmış oluyor.

Şebekenin yükü yüzde 20 azalacak
Altensis Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı, megakentler açısından gereken çözümlerin, kaynakların daha verimli kullanılmasına yönelik ‘yeşil standartlardan’ geçtiğini söyledi. Bunlardan birinin etkin bina yağmur suyu yönetimi olduğuna dikkat çeken Emre Ilıcalı, sadece yağmur suyunu yöneterek, şebekenin yükünün yaklaşık yüzde 20, şebeke suyu tüketiminin de yaklaşık yüzde 30 azaltılabileceğini ifade etti.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Küçük ölçekli projeler de bu zorunluluğa tabi olmalı
Altensis Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı, “Bakanlık yeni imar uygulaması ile, 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların yağmur suyunu çatıda depolanmasını zorunlu kıldı. Bu oldukça yerinde bir karar olmakla birlikte, yine alternatif olarak uygun yerlerde ‘gri su’ tabir edilen lavabo ve duşlardan toplanan evsel atık sularının da dönüştürülerek yeniden kullanılabilmesinin teşvik edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Nitekim İstanbul’un bazı ilçelerinde, 2 bin metrekare sınırının daha da azaltılarak, daha küçük ölçekli projelerin de bu zorunluluğa tabi tutulması ve gri su gibi alternatif kaynaklardan da faydalanılması gibi yeşil kentler yolundaki sağlıklı adımlar hepimizi umutlandırıyor.” diye konuştu.

Yeşil binalar suyu yeniden kazanıyor
Altensis olarak 13 yıldır bina bazında çevre dostu standartları hayata geçirdiklerini belirten Emre Ilıcalı, LEED, Breeam gibi uluslar arası çevre dostu sertifikalar için gereken standartların yeşil kentlerin işini kolaylaştırdığını da ifade etti.  Emre Ilıcalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz yeşil bina ve kentleri tasarlarken, özellikle şiddetli yağış anında şebekeye iletilecek yağmur suyu miktarını azaltacak ve kalitesini arttıracak önlemleri entegre ediyoruz. Sert zeminlerden yağmur sularının toplanarak rezervuarlarda, araç yıkamada, sulamada tekrar kullanılması, sert zemin miktarlarının azaltılarak yeşil alanların ve geçirgen yüzeylerin arttırılması, yağmur sularının bitkisel alanlara kontrollü bir şekilde yönlendirildiği bioswale gibi uygulamalar sonucunda yeni yapılaşmanın şebekeye verdiği yükü en aza indirmeye çalışıyoruz. Böylece çok değerli bir kaynak olan suyu yeniden kazanıyoruz.  Ayrıca   makro ölçekte kentlerde yoğun yağış esnasında yaşanan sıkıntılar en aza iniyor. Bina ölçeğinde ise o binada yaşayanlar ve binayı kullananlar suyu daha verimli kullanarak masraflarını azaltıyor.”

Yakın zamana kadar yeşil bina hareketinin tamamen gönüllü ve öncü firmalar tarafından gerçekleştirildiğini belirten Emre Ilıcalı, son dönemde kamu projelerinde de bu konulara ağırlık verilmesi ve yeşil konuların ilgili mevzuatlara girerek zorunlu hale gelmesiyle daha etkin sonuçlar alınabileceğini söyledi.

 

*

Altensis Hakkında

Altensis firması 2008 yılında kurulmuştur.  Firma, hizmetlerini sürdürülebilirlik yönetimi başlığı altında toplamaktadır.  Altensis çalıştığı projelere sürdürülebilirlik kriterlerini en mükemmel şekilde entegre edebilmek adına bünyesindeki uzmanlarla tam kapsamlı çözümler sunar. Bu konuyla ilgili hizmet veren Türkiye’de kurulmuş ilk firma olan Altensis, yurtiçi/yurtdışı tecrübesi ve verdiği hizmetlerin kapsamıyla sektörde farklılaşmıştır.

Altensis’in verdiği hizmetler genel olarak;

- Çevre dostu bina Değerlendirme sistemleri danışmanlığı ve denetlemesi (LEED ve BREEAM)
- Mühendislik hizmetleri (Enerji ve Günışığı Modellemesi, Commissioning, Alternatif enerji proje yönetimi, Rüzgar analizleri)
- Enerji verimliliği etüd ve fizibilite çalışmaları
- Bina Akustiği Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri
- Kurumsal Sürdürülebilirlik Danışmanlığı (Karbon Emisyon Takibi ve azaltılmasına yönelik stratejilerinin geliştirilmesi, Atık Yönetimi, Yeşil bilgi işlem sistemleri)

olarak sınıflandırılabilir. Ayrıca, yine kardeş firması olan BES ENERJİ çatısı altında yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanı firması (EVD) olarak enerji yöneticiliği, enerji kimlik belgesi verilmesi ve verimlilik arttırıcı projelerin tasarımı ve uygulanması gibi hizmetler vermektedir.

Binalarda etkin yağmur suyu yönetimi ile şebekenin yükünün yüzde 20, su tüketiminin de ortalama yüzde 30 azaltılabileceğini hatırlatan Altensis Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı, duş ve lavabolardan toplanan atık suların değerlendirilmesine ilişkin uygulamaların da teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.