YEKDEM teşviklerinin şehirlerde yenilenebilir enerji uygulamalarını artıracağını belirten Enerji Sistemleri Uzmanı ve Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır, “Şehirlerde artan karbon emisyonunu, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak düşürürken, aynı zamanda ülkemizin cari açığına da olumlu yönde katkı sağlayacağız.” dedi.
Dünya nüfusunun artışıyla birlikte sanayi de hızla gelişirken, yeni teknolojiler emisyonların artışına neden oluyor. Durum böyle olunca ani iklim değişikliğinin sonuçları dünyanın farklı bölgelerinde sert bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Günümüzde hızla artan dijitalleşme sonucu veri depolarken kullanılan elektrik ve soğutma enerji ihtiyaçları, küçük ülkelerin enerji ihtiyaçlarına eş değer hale gelmiş görünüyor. Uzmanlar bu durumu daha fazla enerji kullanımı ve daha fazla emisyonun atmosfere salınması olarak yorumluyor. Dr. Füsun Tut Haklıdır her geçen gün daha çok artan enerji ihtiyacını ve emisyonları dengelemenin iki yolunu ortaya koyuyor: “Enerjinin verimli kullanılması ve yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması.”
REN21’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı “2021 Şehirlerde Yenilenebilir Enerji Kullanımı” durum raporunu değerlendiren Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır: “Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 55’i şehirlerde yaşıyor. Şehirlerde kullanılan enerjinin büyük bir kısmı elektrik amaçlı binalarda ve endüstriyel tesislerde ısınma - soğutma faaliyetlerinde kullanılıyor.” açıklamasında bulundu.
Yenilenebilir enerji kullanım seçenekleri her ülkenin gündeminde
2019 ve 2020’de şehirlerde yenilenebilir enerji eylem planlarının daha hızlı yapıldığı, bu alanda ulusal düzeydeki eğilimlerin arttığı ve yeni politikaların yayınlandığı görülüyor. Dünyanın dört bir yanında belediyelerin enerji ve iklim konularını gündemlerine alarak bu konularda liderlik gösterdiği biliniyor.
Dr. Füsun Tut Haklıdır
2020 yılında başlayan salgınla mücadele edebilmek için yeni stratejiler geliştiren ülkelerin bir yandan da şehirlerde yenilenebilir enerji kullanımı üzerine çalıştığını belirten Dr. Füsun Tut Haklıdır açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Pandemi başında ekonomik faaliyetlerin hızla düşmesi sonucu hükümetler ve belediyeler enerji konusundaki stratejilerinde önceliklerini değiştirmek durumunda kaldılar. Pandemi halen devam ederken özellikle 2021’in başlarından itibaren hızlanan yerel ekonomik kalkınma, istihdam yaratma ve bazı belediyelerde yeşil iyileştirme-kurtarma paketleri duyurulmaya başladı. Ayrıca yenilenebilir enerji kullanım seçeneklerinin, Ortadoğu ülkeleri de dahil olmak üzere her ülkenin stratejik planları içerisine girdiği görülüyor.”
2020 yılında dünyada 72 ülkede ve 834 şehirde en az bir sektörde yenilenebilir enerji kullanımı hedefi sonucu yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin yanı sıra ısıtma ve soğutma alanında da yararlanıldı.
Hükümetlerin de destek planlarıyla şehir genelinde binalarda ve ulaşımda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı politikaları ABD ile Avrupa’nın yanı sıra Asya, Latin Amerika-Karayip ve Avustralya’da da ilgi uyandırdı diyen Dr. Füsun Tut Haklıdır, “Bu süreçte özellikle Seul (Güney Kore) ve Jakarta (Endonezya) gibi Global Gridded Model of Carbon Footprints (GGMCF) indeksinde dünyada en yüksek karbon salınımına neden olan şehirler 2040’a dek kademeli olarak yüzde 70’e varan emisyon azaltma hedeflerini ortaya koyarak, güneş enerjisini daha yaygın kullanma yoluna gideceklerini açıkladı.” dedi.
“Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı artırılmalı”
GGMCF indeksine göre karbon emisyonu sıralamasında 189 şehir arasında; İstanbul’un 26., Ankara’nın ise 80. sırada bulunduğunu belirten Dr. Füsun Tut Haklıdır bu sıralamaya göre şehirlerimizde yenilenebilir enerji kullanımını yaygınlaştırmamız gerektiğini vurgularken açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Mevcut koşullarda EPDK 2021 yılı Ocak ayı verilerine göre 96 GWe’lık kurulu gücün yarıya yakını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Ancak Türkiye’de üç büyük şehirde lisanslı yenilenebilir enerji üretim kapasitelerine bakıldığında İstanbul’da 1220 MWe (rüzgar ve biyokütle), İzmir’de 1872 MWe (rüzgar, biyokütle, jeotermal), Ankara’da 599 MWe (hidroelektrik, biyokütle) kurulu güç bulunurken lisanssız olarak; İstanbul’da sadece 14 MWe (güneş, rüzgar), İzmir’de 287 MWe (güneş, rüzgar, biyokütle), Ankara’da 379 MWe (güneş ,hidrolik, biyokütle) bir kurulu güç bulunuyor. Devam eden YEKDEM teşvikleri ve özellikle güneş enerji sektöründe düşen panel maliyetleriyle büyük şehirlerde yenilenebilir enerji uygulamalarının 2025 yılına dek artırılması bekleniyor.”