Şehir Plancıları Odası'ndan Araklı Açıklaması



TMMOB Şehir Plancıları Odası Trabzon Şubesi'nin, Trabzon Araklı'da yaşanan sel felaketi hakkında yayınladığı basın açıklaması;

"18 Haziran 2019 tarihinde İlimiz, Araklı ilçesinde yaşanan sel-su baskını afeti bir kere daha insanın doğa ile barışık olmayan mücadelesinden doğanın her zaman galip çıktığını göstermiştir. Meydana gelen olay neticesinde büyük çapta maddi hasarın yanında afetin vehametini artıran 10 can kaybı yaşanmıştır. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki bu denli büyük kayıpların yaşanmasının sorumlusunu sadece doğa ve meydana gelen afet olayı olarak nitelemek saf dilli bir yaklaşımla bilimi ve tekniği ayaklar altına almakla eşdeğerdir. Kamuoyuna altına çizerek bir kez daha açıklamak isteriz ki ülkemizde, bölgemizde ve özellikle ilimizde meydana gelen bu tür olayların yadsınamayacak derecede sorumlusu insan faktörüdür. Yerleşim ve ulaşım imkânları kısıtlı olan ilimizde adeta insan eliyle doğaya meydan okuyan aynı zamanda ciddiye almayan bir tutum oluşmuş, devlet mekanizması ise başına buyruk gelişen bu durumu kontrol etmek bir kenara dursun imar affı gibi akıl almaz yasal düzenlemelerle adeta kuralsızlığı teşvik etmiştir. Araklı ilçemizde yaşanan vahim olayın faili bugüne değin üzerine düşen görevleri yerine getirmeyen kamu kurumlarıdır.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Şehir Plancıları Odası Trabzon Şubesi olarak bilim ve tekniğe, mesleki ilke ve esaslarımıza sarsılmaz bir inançla bağlı kaldık ve planlamaya paydaş tüm kesimleri de bu yola davet ettik. Yaşanan olaylar bir taraftan haklılığımzı ortaya koyarken bu noktada başarısız olduğumuzu da üzülerek görmemizi sağlamıştır. Planlama ciddi bir disiplindir ve birçok farklı meslek grubundan edindiği veriler doğrultusunda şekillenir. Kıyıların doldurularak talan edilmesinden, dere yataklarında yerleşime izin verilmesine, korunması gerekli hassas alanların rant uğruna imara açılmasından yaylalarda, meralarda, hazine alanlarında ve orman alanlarında yapılaşmaya göz yumulmasına kadar üzerinde önemle durulması gerekli konuların yanında; bütünleşik bir yaklaşımla, tüm kesimleri kapsayıcı ve tüm görüşleri ciddiye alacak bir planlama anlayışını yetkili tüm mercilere bir kere daha salık vererek hatırlatmak isteriz.

Yaşanan olay ilk değil ve malesef gerekli önlemler alınmadığı, doğa ile barışık bir planlama anlayışı benimsenmediği sürece son da olmayacak. İlimizde son yıllarda yaşanan acı tecrübeler bir kere daha afet sakınım planlamasının önemini ortaya koymuştur. Bu kapsamda en kısa zamanda afete duyarlı ve riskli alanlar belirlenerek gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. Kıyı kesiminde üstü kapatılmış veya şu anda akmayan kuru dereler denizle buluşturulmalı, iç ve kırsal kesimler de aynı yaklaşımla dere yataklarındaki yapılaşmadan arındırılmalıdır. Kontrolsüz, plansız ve projesiz yol ve yapılaşmaya izin verilmemeli, derelerde harfiyat dökümününün önüne geçilmelidir. Kıyı şeridi boyunca yüzey sularının denize ulaşmasını engelleyen karadeniz sahil yolunun sorunlu kısımları belirlenerek set işlevi ortadan kaldırılmalıdır. Planlı ve kontrollü şehircilik anlayışıyla en küçüğünden en büyüğüne belediyeler kanununların verdiği görev ve sorumluluklarını yerine getirmelidir. Tüm kamu erki seferberlik anlayışı içerisinde kanunların kendilerine verdiği görevleri yerine getirmediği ve problemleri çözmediği sürece yaşanan olayın benzerinin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç olarak, yaşanan sel olayında başta hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınları olmak üzere tüm vatandaşlarımıza başsağlığı diliyor, bundan sonraki doğa olaylarının afete dönüşmemesi için tüm idari kurumları ivedilikle çalışmaya ve bilimsel gerçeklikler doğrultusunda gerekli adımları biran önce atmaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."