Kara kaplı kitaba göre böyle. Emlak vergisi değerleri açısından Hakkari ile Boğaziçi’ni bir tutanlar, bu yönde karar verenler, her il ya da ilçenin belediye bünyesinde kurulan Vergi Takdir Komisyonları.
Burada kara kaplı kitap, Vergi Usul Kanunu. Kara kaplı kitapta bir sorun yok. Sorun, o kitaba göre oluşturulan takdir komisyonlarının.
Yasaya göre, vergi takdir komisyonları şöyle oluşuyor: Belediye Başkanı, Tapu Kadastro yetkilisi, Ticaret Odası Başkanı ya da yetkilisi, mahalle muhtarı. Bu ekip, her il ve ilçede oturuyor, mahalle mahalle emlak vergilerini belirliyor.
Neye göre?.. Adı üstünde, takdir ediyor efendim, takdir ediyor!..
Ne takdir ama
Takdirdeki hareket noktası ne?.. İki nokta var.
İlki, siyasal. Örneğin, o yıl ya da gelecek yıl seçim yılı ise başka, değilse başka değerler takdir ediliyor. Eğer seçim yılı ise vergi değerleri düşüyor. Aziz vatandaş kızar da, bana oy vermez, diye.
Seçim gibi siyasal kaygı yoksa, o zaman devreye ikinci mantık giriyor. At atabildiğin kadar, çünkü belediyenin paraya ihtiyacı var. Tıpkı şimdi resimde görüldüğü gibi. Aziz vatandaş bu ikinci mantığın geçerli olduğu durumda, ister kızsın, ister kızmasın, fark etmiyor, ayvayı yiyor. Dengesizlik diz boyu.
Fark etmediği anda, ipin ucu kaçıyor. Hakkari ile Boğaziçi bir. Bağdat Caddesi, Ankara Atatürk Bulvarı’ndan geride kalıyor. Denizli, Rumelihisarı’nı geçiyor. Giresun, Ankara Kennedy Caddesi’nin ikibuçuk katı oluyor. Beylerbeyi ile Kocaeli aynı oluyor.
Bazı yerlerde ise, metrekare birim fiyatı bir, iki, üç milyon lira gibi komik değerlere kadar düşüyor.
Belirlemede temel çarpıklık şu: Takdir hiçbir objektif kritere dayanmıyor. Sakatlık burada.
Öyle sübjektif ki, örneğin siyasal dayanışma gereği, İstanbul Sultanbeyli’de 10 milyon ile 28 milyon lira gibi çok düşük değerlerde kalabiliyor.
İtiraz komisyonu
Aynı kara kitaba göre, bir de İtiraz Komisyonu var. Bu değerlere İtiraz Komisyonu karşı çıkabiliyor. İtiraz Komisyonu, o il ve ilçede Ticaret Odası Başkanı, Ziraat Odası Başkanı, Vergi İdaresi ve muhtardan oluşuyor. Bu heyet on beş gün içinde bölgenin Vergi Mahkemesi’ne itiraz edebiliyor. Mahkeme kararını kabul etmezse, konu Danıştay’a gidiyor.
Ya aziz vatandaş?.. Vergiyi ödeyecek aziz vatandaşın itiraz hakkı yok. En fazla görüşünü İtiraz Komisyonları’na yansıtıyor herhalde. Muhtara filan.
Vergi komisyonları aziz vatandaşına, ‘öde lan şunu’ diyor, aziz vatandaş boynu bükük, ödüyor. Garibim, ne yapsın, o sadece bir vatandaş.