Çok değil... Bir ay önceydi... Sedef Adası’nı karıştıran yeşil alan sorununu
manşetimize taşımıştık. Adalar Belediyesi, Sedef Adası’nın tam tepesinde bulunan
ormanlık alanı satmak istemiş, hatta başkana yetki verilmesi için konu belediye
meclisinde gündeme getirilmiş, böylece de kıyamet kopmuştu... Sedef Adası
sakinleri, belediyenin bu kararına şiddetle karşı çıkmış, birbiri ardına itiraz
dilekçeleri verilmiş, hatta bölge SİT alanı olduğundan Anıtlar Kurulu’na bile
başvurulmuştu.
İşte bu yoğun tepki nedeniyle de satış gerçekleştirilememişti. Evet...
Belediye meclisinden satış kararı çıkmadı, proje rafa kalktı, ne var ki araziyle
ilgili problemler bitmedi. Bu kez de Adalar Belediyesi’ne ait kamyonların
araziye gitmesi, adalıların ağaç dikmek için açtığı çukurların kapatılması
ortalığı karıştırdı. Sedef Adalıların aklına ‘Yoksa yeşil doku tahrip mi
edilecek, yoksa bu yeşil alanın imara açılması için zemin mi hazırlanıyor’
sorusu takıldı. Ve bu endişelerini Acil Şikayet Hattı’na bakın nasıl
anlattılar...
“Bitki örtüsüne zarar verildi”
“Adamızın tepesinde, ormanlık hale getirmiş olduğumuz, ama aslen adanın
sahipleri tarafından belediyeye hibe edilmiş olan bir arazi var. Belediye,
geçtiğimiz aylarda, bu araziyi satmak istedi. Biz adalılar da SİT alanı olan bu
arazinin satışıyla ne elde edileceğine anlam veremedik. Doğal olarak da ormanlık
alanın imara açılmasından korktuk. Araziyi satın alacak olan kişinin burayı
betonlaştırmasından kaygılandık. Belediye başkanı başta olmak üzere tüm
yetkililer bu arazinin koruyucusu olduklarını, satılsa bile yeşil alan olarak
kalacağını, zaten bölgenin SİT alanı olduğunu söylese de kafamız çok karışmıştı.
Satışın durdurulması için yaptığımız girişimler sonuç vermiş, biz de rahat bir
nefes almıştık. Fakat geçtiğimiz cumartesi günü olanlar, araziyle ilgili
planların devam ettiğini düşündürdü bize... Saat 18.00’de yoğun sise rağmen
Adalar Belediyesi tarafından adamıza bir çıkarma gemisi ile kepçe yollandı.
Arazide, projektör altında çalışma yapıldı, bitki örtüsüne zarar verildi. Rutin
orman bakımı ve yenileme ve geliştirme faaliyetleri kapsamında, adanın bütün
orman alanlarında, her yıl sonbahar döneminde yapıldığı gibi, bu arazide de
açmış olduğumuz yeni ağaç dikim çukurları, belediye kepçesi ve ekipleri
tarafından moloz ve toprakla dolduruldu. Yıllardan beri yarattığımız ve bakımını
yaptığımız orman bölgesine verilen bu zarar bizi çok üzdü. Artık, ‘Belediye bu
araziye bina diker mi, site yapar mı’ diye düşünmek istemiyoruz. Sürekli
ensemizde belediyenin nefesini hissetmeden önemli doğa alanı olarak çok nadir
bulunan bir fauna haline gelmiş bir yeri belediyenin de korumasını
istiyoruz.”
“Plansız, projesiz ağaç dikilmez”
İşte Sedef Adalılar, endişelerini bu çarpıcı sözlerle ifade ediyor. Peki ya
ada sakinlerinin iddiaları karşısında Adalar Belediyesi ne diyor? Konuyla ilgili
görüşlerini aldığımız başkan yardımcısı Resul Can, şu açıklamayı yaptı:
“Geçtiğimiz cuma günü, 5 No’lu Anıtlar Kurulu üyeleriyle birlikte Sedef Adası’na
gittik, bölgeyi gezerken söz konusu arazinin çalı çırpıyla dolduğunu, çöplerin
bulunduğunu, ayrıca da yüzlerce çukur açıldığını gördük. Hem bu çöplerin
toplanması, çalıların temizlenmesi, hem de gelişigüzel açılan bu çukurların
kapatılması için ertesi gün, iki kamyon ve çöpleri, hurdaları kamyona yüklemek
için bir de iş makinesi gönderdik. Bu arada şunu da belirtmekte yarar var. Sedef
Adalıların zaten bu alandaki çöplerin ve hurdaların toplanması için bize
başvurusu bulunuyordu. Cumartesi günü, iki kamyon ve bir iş makinesi hem ağaçlık
alanı temizledi hem de çukurları kapattı. Evet... Bu çukurları kapattık. Çünkü
bizden kimse buraya ağaç dikilmesi için izin istemedi. Bütün Adalar bölgesi SİT
alanıdır. Dolayısıyla kimse kafasına göre hiçbir şey yapamaz. Öyle plan, proje
olmadan ağaç bile dikilemez. Araziye ağaç dikmek için çukurları açan kişilerin
bize herhangi bir başvurusu olmamıştır. Zaten buraya ağaç dikilmesi, peyzaj
çalışmalarının yapılması da kurul kararıyla olur. Biz bu arsaya ağaç dikilmesine
karşı değiliz. Ancak ağaçlandırmak belli bir plan çerçevesinde olur. Bize proje
getirsinler, üzerinde konuşalım, izinler alalım, sonra elbette ki ağaçlandırma
olur...