Enerji Bakanı Hilmi Güler, çevre dostu olarak nitelendirilen hidrojen enerjisini ciddi şekilde desteklediklerini belirterek, "Sedef Adası'nda başlatacağımız proje ile hem rüzgâr türbini hem de güneş enerjisiyle bu bölgenin enerjisini üretmek amacındayız. Ortaya çıkacak hidrojenle de adada kullanılacak arabaların çevreyi kirletmeden çalışmasını sağlayacağız" dedi. Enerji Bakanlığı ve ABD Enerji Bakanlığının desteğiyle, DEİK Türk-Amerikan İş Konseyi, Amerikan-Türk Konseyi ve TÜBİ- TAK'ın işbirliğiyle düzenlenen Temiz Enerji Konferansı'nda konuşan Güler, Türkiye'nin hidrojen enerjisi alanında ciddi projeler üretmek istediğini bu amaçla İstanbul'da kurulan Hidrojen Enerjisi Teknoloji Merkezi'nin çalışmalarına bağladığını ifade etti. Güler, bu alandaki ilk somut projenin Sedef Adası'nda hayata geçirileceğini vurgulayarak şunları söyledi: "Burada hem rüzgâr türbini hem de güneş enerjisiyle bu bölgenin enerjisini üretmek amacındayız. Ortaya çıkacak hidrojenle de adada kullanılacak arabaların çevreyi kirletmeden çalışmasını sağlayacağız. Kendimize rol model olarak hem jeotermal hem rüzgâr hem de hidrojen enerjisini birlikte kullanan İzlanda'yı görmekteyiz." Güler, güneş ve rüzgâr enerjilerinin birlikte ele alınacağı, uygun yerlerde jeotermalin de devreye gireceği Sedef Adası Projesinin başarılı olması halinde benzer çalışmayı Bozcaada'da da yapacaklarını bildirdi. Güler, Türkiye'nin 40 bin megavatlık kurulu gücü bulunmasına karşın 48 bin megavatlık da potansiyeli olduğunu tespit ettiklerini söyledi. EPDK tarafından yapılacak ayıklamanın ardından en az 10-15 bin megavatlık gücün devreye gireceğini ifade eden Güler, Türkiye'de rüzgâr türbini imal etmeyi amaçladıklarını kaydetti. Güler, "Türbin 10-15 milyar dolarlık bir yatırım. Otomotiv sektöründen bile büyük" dedi.