Seçimlerin ardından akıllarda, 4.5 yıllık iktidarından sonra neredeyse her iki kişiden birinin oyunu alarak meclise tekrar giren AK Parti’nin, Cumhuriyet mitinglerinin başarısı nedeniyle oyunu yükseltmeyi umarken hezimete uğrayan CHP’nin, urgan tartışmasıyla seçim dönemine damgasını vuran MHP’nin ve yüzde 10 barajının delen Bin Umut Adayları’nın seçim meydanlarındaki vaatleri kaldı.
22 Temmuz 2007 seçimleri için hazırlanan bildirgelerde kentle ve yapıyla ilgili konuların, geçtiğimiz seçim bildirgelerine oranla daha fazla oluşu dikkat çekerken, siyasi partilerin söyledikleri ve yaptıkları arasındaki çelişkiler gözlerden kaçmadı. Kentlerimiz ve kentsel değerlerimiz hızla satılırken ve bu kentsel politikalara “dur” demek için meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları seferber olmuşken, çalışma döneminde iktidar partisinin ve aynı zamanda da muhalefet partilerinin vaatlerini yerine getirip getirmediğinin denetlenmesi açısından önem taşıyan seçim bildirgeleri, “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözünü hatırlatır nitelikteydi.
Kent açısından kaygılıyız
4.5 yıllık iktidarı döneminde, şehir plancıları, mimarlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından AKM’yi yıkmak istediği, “kentsel dönüşüm” adı altında rant odağı yarattığı, ayrıcalıklı imar planlarını uyguladığı ve büyük kamu arazilerini sattığı için eleştiri oklarına maruz kalan AKP’nin, yeni dönemde kent bağlamında yapacağı çalışmalar kaygıyla bekleniyor.
Beklediğinden daha düşük oy alan CHP’nin kent sorunlarını görmezden gelen politikasının devam etmesinden korkuluyor.
Meclise girmesine rağmen mutlu olmayan MHP’nin kente dair çalışmasını bekleyenlerin sayısı çok değil.
DTP grubu altında toplanan bağımsız milletvekilleri ise kimine göre umut kimine göre yeni kavga nedeni.
Meclise giren
partilerin ne yapacakları merak konusu iken, partilerin mevcut çalışmaları göz
önünde bulundurulduğunda kent açısından bizi nasıl uygulamaların beklediğini
ilgili meslek odalarına sorduk.