Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) seçim sonuçları değerlendirmesinde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yeniden hükümet olmasının "çevrenin kaybetmesi" anlamına geldiğini, "Türkiye'nin beş yıl daha politikasızlığa mahkum edildiğini" söylüyor:
- 2002'den bu yana, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, katı atık, atıksu arıtma gibi altyapı eksiklikleri konusunda hiçbir ilerleme kaydedilmedi.
- Hava, su, toprak, biyolojik çeşitlilik konusunda Türkiye bulunduğu noktadan çok daha gerilere taşındı.
- Ormanlar, kıyılar, tarım arazileri, doğal ve kültürel varlıklar yağma ve talan politikalarıyla iyi yönetilmedi.
- Bilim ve hukuk tanınmadı.
- Uzman kadrolar yeterli düzeyde ve doğru alanlarda istihdam edilemedi.
ÇMO, bu saptamalara dayanak olarak, Türkiye'nin 2002-2005 arasında, çevre ölçütlerine göre ülkelerarası sıralamadaki yerlerini dayanak gösteriyor.
AKP iktidarının toplum ve çevre sağlığı açısından temel altyapı yatırımlarını da hayata geçiremediğini vurgulayan ÇMO, "içme ve kullanma suyu", "kanalizasyon", "atıksu", "katı atık" alanlarında ve bu hizmetlerden yararlanan nüfus olarak Türkiye'nin en geri ülkelerle aynı noktada olduğunu söylüyor. Şu örnekleri veriyor:
- Belediyelerin ancak yüzde 69'u kanalizasyon şebekesine sahip.
- Mevcut 3 bin 225 belediyenin 324'ünün atık suları, 195 atık su arıtma tesisiyle arıtılıyor.
- 3 bin 225 belediyeden içme ve kullanma suyu arıtma tesisiyle hizmet verilen belediye sayısı yalnızca 304. Yani yüzde 10'un bile altında.
- Katı atık depolama tesisleri sayısı yalnızca 46.