Schneider Electric Türkiye İnovasyon Zirvesi’nde “Geleceğin Binaları ve Şebekeleri” Konuşuldu



Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne önderlik eden ve Corporate Knights tarafından 2021 yılında Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketi seçilen Schneider Electric tarafından düzenlenen ve küresel iklim sorunlarının ele alındığı, dünya ekonomisini karbondan arındırma çözümlerinin konuşulduğu Türkiye İnovasyon Zirvesi tamamlandı.  1000’den fazla kişinin katıldığı etkinlikte katılımcılar aynı zamanda Schneider Electric’in dijital ve sürdürülebilir inovasyonlarını deneyimleme şansını elde etti.

Reklam Goruntulenme Bolum

Etkinliğin ardından konuşan Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölge Başkanı Bora Tuncer, “Dünya genelinde yaşanan pandemi ve iklim değişiklikleri nedeniyle inşaat dahil olmak üzere tüm endüstrilerde çok köklü değişimler yaşanıyor. Bu, bize mevcut durumun artık bir seçenek olmadığını gösteriyor. Endüstriyel işletmeler yalnızca dünyanın sürdürülebilirliği için değil, aynı zamanda kendi üretim ve süreçlerinin sürdürülebilir olması için çok daha fazla otomasyon, ekolojik verimlilik ve çevikliğe ihtiyaç duyuyor. İnovasyon Zirvesi Türkiye’de ele aldığımız konularla köklü bir değişimden geçen endüstrilere ışık tuttuk. Müşterilerimiz ve iş ortaklarımız etkinliğimize yoğun bir ilgi gösterdiler ve Schneider Electric’in dijital ve sürdürülebilir inovasyonlarını deneyimleme şansını elde ettiler. 1000’den fazla katılımcıyı böyle bir etkinlikte ağırlayarak dijital dönüşüm yolculuklarına ortak olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduk” dedi.

Türkiye’de önümüzdeki 3 yıl içinde tüm binaların %25 oranında sürdürülebilir olması amaçlanıyor

Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölgesi Güvenli Güç ve Dijital Enerji İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sağlam, “Geleceğin Binaları ve Şebekeleri” strateji konuşmasında, iklim değişikliğinin çağımızın en büyük problemi olduğunu belirterek, Türkiye’de son 20 yılda hava sıcaklığındaki yıllık 0,07 derece iken, dünya ortalamasının 0,03 derece olduğu bilgisini paylaştı. Türkiye’de büyüyen inşaat sektörünün ülkenin nihai enerji tüketiminin %34’ünden sorumlu olduğunu söyleyen Sağlam şöyle devam etti: “Yalnızca konut bina stoğunun 2050 yılı itibariyle toplamda %50’nin üzerinde büyümesi beklenmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın belirlediği hedefler doğrultusunda, önümüzdeki 3 yıl içinde tüm binaların %25 oranında sürdürülebilir olması amaçlanmaktadır. Tam da bu noktada, yenilikçi çözümlere dayalı EcoStruxure Building platformumuz operasyonların kusursuz işlemesi için bina yöneticilerine destek oluyor. Çözümlerimiz ile gerçek zamanlı, veri tabanlı kararlar almak ve öngörücü analizler ve proaktif bakım aracılığıyla varlık kullanılabilirliğini optimize etmek mümkün oluyor. Aynı zamanda öngörücü enerji yönetimi platformumuz kaynakları otomatik hale getiriyor. Enerji kullanımı, bina ortamlarında iyileştirme için bariz bir hedeftir: Dünyada üretilen enerjinin %42'si binalar tarafından kullanılmaktadır. Bazı tahminlere göre, bu enerjinin %54 ila %71 arasındaki büyük çoğunluğu ısıtma, soğutma ve aydınlatma tarafından tüketilmektedir. Bir bina içerisindeki ortam koşulları, çalışan performansı ve müşteri memnuniyeti üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.”

Etkinliğin kaydını izlemek ve ayrıntılı bilgi için tıklayın

 

*

Schneider Electric Hakkında

Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirmektir. Schneider Electric'te biz buna Life Is On diyoruz. Misyonumuz Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte dijital iş ortağınız olmaktır Dijital dönüşümü teşvik etmek amacıyla kullanım döngüsünün tamamında dünya lideri süreç ve enerji teknolojilerini, uç nokta - bulut bağlantı ürünlerini, kontrolleri, yazılım ve hizmetleri entegre ediyor; evler, binalar, veri merkezleri, altyapı ve sektörlerde entegre şirket yönetimini mümkün kılıyoruz. Global şirketler arasında en yerel olanıyız. Anlamlı Hedeflerimizi, Kapsayıcı ve Güçlendirilmiş değerlerimizi paylaşanlarla işbirliği içinde açık standartları ve ortaklık ekosistemlerini savunuyoruz.