Savcı, 'İzmir'in Çernobili'nde Delil Bulamadı!



Radikal'den İdris Emen'in haberine göre, İzmir Gaziemir’de özel bir firmaya ait kurşun fabrikasının 2010 yılına kadar atıkları bertaraf etmek yerine toprağın altına gömmesini ‘İzmir’in Çernobili’’ adlı haberi üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından fabrika sahipleri hakkında soruşturma açılmıştı. 2013 yılında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından firmaya 5,7 milyon lira para cezası kesilmişti. 2014 yılında fabrika sahipleri Hasan Yavaş, Yıldırım Mustafa İrvana, Ayşegül Yavaş Budau, Aynur Ekener, Öznur Kolcuoğlu ve Şennur Yavaş hakkında ‘çevreyi kasten kirletmek suçu’ nedeniyle dava açıldı. İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı fabrikanın sahiplerini sevindiren bir mütalaa verdi.

6 yıllık faaliyet yok sayıldı

27 Nisan 2014 tarihinde görülen duruşmada 2004-2010 yılları arasındaki 6 yılda fabrikanın araziye gömdüğü atıkları hiçe savcılık sanıkların beraatini istedi. Savcılık mütalaasında;‘’Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre yönetimi genel müdürlüğünün kurşun, kurşun monoksit ve alaşımlı kurşun üretmek amacıyla geri kazanım tesisi lisansı ve faaliyet atıklarının bir yıl süre depolamak üzere ara depolama lisansının verilmesi ile İzmir Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce mahkemeye gönderilen 17.03.2014 tarihli cevabı, yazının içeriği, sanık savunmaları, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamındaki delil durumu hep birlikte değerlendirildiğinde suç tarihinin 15.01.2004 olarak kabulünün gerektiği ve 2004 yılından sonra açık araziye zararlı atık atıldığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delilin elde edilememesi ve dolayısıyla müşteki sanık ile sanıkların üzerlerine atılı bulunan çevreyi kasten kirletmek suçunun işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223 / 2-e maddesi uyarınca müşteki sanık ve sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi… ’’ ifadelerini kullandı.  Dava 23 Haziran 2015 tarihine ertelendi.

'Mahkumiyet istiyoruz'

Fabrikanın 2010 yılına kadar çevreyi kirlettiğini söyleyen avukat Arif Ali Cangi ise savcılığın beraat talebini şu sözlerle eleştirdi: ‘’1940’lı yıllardan beri çalışan bu fabrika atıktan kurşun üretti. Dolayısıyla atık da üreten fabrika 2010 yılına kadar faaliyetini dürdürdü. Ancak savcı 2004 yılından 2010 yılına kadarki çevreyi kirletme faaliyetini yok sayıyor. Dolayısıyla Savcı beraat istemiyle ile İzmir Valiliği tarafından hazırlanan bilirkişi raporundaki ağır metal ve radyoaktif kirlilik tespitini, Çevre İl Madenciliği ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) tehlikeli ve radyoaktif kirlilik tespitlerini de görmezden geliyor. Nükleer Santrallerin gündemde olduğu bu günlerde santral olmadan santral atıkları ile ilgili bu dava son derece önemlidir. Verilecek karar sadece davanın taraflarını değil herkesi yakından ilgilendirmektedir. Savcının beraat mütalaasına karşın, ileri süreceğimiz deliller ve açıklamalardan sonra mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verileceğini umut ediyoruz. Biz bunun için çabalayacağız. Çünkü bu davayı çok önemsiyoruz. Sağlıklı çevrede yaşama hakkından yana olan sağlıklı bir İzmir isteyen herkesin de önemsemesini bekliyoruz.