Savcı: AKP'li Akfırat Belediyesi Parti Teşkilatlarına Para Aktardı



‘Çete kurmak ve yönetmek’ten tutuklanan ve 327 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan AKP’li eski Akfırat Belediye Başkanı Hilmi Yıldız ve beş sanık hakkında ikinci bir iddianame hazırlandı. İddianamede yer alan bir ‘ödeme çizelgesi’ne göre Yıldız, ‘kayıt dışı para havuzu’ oluşturdu. 1 milyon 208 bin 427 TL’lik kayda ulaşılan havuzdan 7 bin 150 YTL ‘parti teşkilatlarına’ aktarıldı.

Akfırat’taki yolsuzluk ve çete soruşturmasını yürüten savcılık belediyenin eski hesap işleri müdürü ve tutuklu sanık Şahin Yiğit’in el yazısıyla hazırladığı 13 sayfalık ‘ödeme çizelgesi’nin İçişleri Bakanlığı kontrolörlerine ulaştığını tespit etti. Yıldız’a hesap vermek üzere düzenlenen çizelge, Aralık 2004 ile 2005’in ocak, mart, temmuz ve ağustos aylarındaki 62 günü kapsıyor. Bu dönemde 11 ödeme yapıldığına, iki bilgi notuna ve hesap tablolarına dair kayıtlar bulunan çizelgeden yola çıkan savcılık, belediyede ‘kayıt dışı para havuzu’ oluşturulduğunu tespit etti. İkinci iddianameye göre, ilk tabloda 783 bin 425 TL ödeme kayıtlı. Diğer hesap tablosuysa 225 bin TL daha havuza aktarıldığını gösteriyor. Böylece rakam 1 milyon 208 bin 425 TL’ye ulaşıyor.

Başka kayıtlar da var

İddianamede, çizelgenin 62 günü kapsadığı, tüm kayıtların bulunamadığı belirtilirken “2006-2008’da da bu tür kayıtların olduğu tanık ifadelerinden de anlaşılmış olup tüm kayıtlara ulaşılabilirse miktarın ne kadar büyük boyutlara ulaşacağının aşikârdır” denildi. İddianamede havuzun gelir kaynaklarıysa şöyle sıralandı: “Yardım ve bağış çekleri, ihalelerdeki fazla hak edişler, sponsor ödemeleri ve sahte faturalarla belediyeden alınan paralar.”

Baba-oğlul’a gitti

İddianameye göre ödemeler genelde Hilmi Yıldız, oğlu Enes Yıldız, eski Özel Kalem Müdürü Zülküf Akman, Mali Hizmetler Müdürü Şahin Yiğit ve Belediye Genel Koordinatörü İbrahim Halil Gözgü’ye yapıldı. Bu paralar daha sonra baba-oğul Yıldızlar’a aktarıldı. Söz konusu paralarla baba-oğulun harcamaları karşılandı ve bütçeden yapılamayacak giderler ödendi.

Dikkat çekici bir diğer nokta, 11 kalem arasında yer alan şu ifade oldu: “89 bin 560 TTL belediye bütçesinden resmi olarak ödenemeyecek çeşitli yerlere; 7 bin 150 YTL parti teşkilatlarına ödendi.” Çizelgede yar alan 11 kalemlik toplam 783 bin 427 TL tutan ‘ödeme’ kaydına göre, bazı yolsuzluk iddiaları şöyle:

* Hilmi Yıldız’a veya şahsi giderlerine 73 bin 350 TL ödendi.
* Enez Yıldız’a veya şahsi giderlerine 42 bin 200 TL ödendi.
* Akman’a mezarlık duvarı yapımı için 87 bin 939 TL ödendi.
* Sporsor firmalarca halı saha yapımı için verilen 85 bin 600 TL kayıttan kaçırıldı.
* 89 bin 560 TL resmi olarak ödenemeyecek yerlere ödendi.

Önce ver sonra al

Bilgiye yönelik hesap tablosuna ilişkin iki kalemdeyse şu yolsuzluk iddiaları saptandı:

* 81 bin 976 TL’lik bayrak direği ve bayrak la ilgili ihale için M.I.’ya gerçekte 56 bin 640 TL ödendi, 37 bin 781’i geri alındı.
* Bir okul inşaatı için sahte faturalarla bütçeden 92 bin 111 TL çıkarılırken, yapım için sadece 50 bin TL harcandı.
* Yardım ve bağış adı altına toplam 225 bin TL’lik çekler alındı. Bunların en az 100 bin TL’si Hilmi Yıldız’a gitti.
* Her iki tablodaki kayıtlar sonucu, saptanabilen toplam yolsuzluk 1 milyon 208 bin 425 TL’ye çıktı.
Yıldız, Yiğit’in ne gibi işlemler yaptığından haberdar olmadığını savunurken, kendisine ait ajandada, “Şahin’e imamın ev kirası verilmesi söylenecek” notunu gören savcılık, kayıt dışı para ve havuzun Yıldız tarafından bilindiği sonucunu çıkardı.

‘Becerikli arkadaştır’

Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in Akfırat’ta almak istediği arsa için Hilmi Yıldız’a vekaletname verdiği ortaya çıkmıştı. Şahin, bunu doğrularken, arsayı almaktan daha sonra vazgeçtiğini söylemişti. Şahin ayrıca, Formula 1 sırasında tanıdığı Yıldız için, “Çok çalışkan becerikli bir arkadaştı” demişti. Yıldız’ın odasında Şahin’in vekaletnamesinin yanısıra, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’e ait arsanın ödenmiş vergi makbuzları bulunmuştu. Yıldız, Gül’ün vergi bedellerini bizzat kendisinin takip ettiğini, cezaya düşmemesi için ödemeleri yaptığını, Gül’ün daha sonra kendisine gönderdiğini anlatmıştı. Bu iddiayı, Hayrunnisa Gül de doğrulamış ancak arsanın 15 yıl kadar önce alındığını, Akfırat Belediyesi ile ilgisinin olmadığını, Hilmi Yıldız’ı tanımadığını söylemişti.