Sarıgerme'ye Golf Baskısı




Uluslararası üne sahip Sarıgerme Koyu, iktidar ve yandaşlarının girişimleriyle golf sahasına dönüştürülmek isteniyor. Bu hedef için yöre köylüsünün elindeki toprakların alındığı ve yap-işlet-devret modeliyle çeşitli firmalara verildiği savlanıyor. Tarım arazilerinin golf sahasına dönüştürülebilmesi için bölgedeki doğal SİT statülerinin de değiştirildiği belirtiliyor. Muğla'nın Ortaca İlçesi'ndeki Sarıgerme Koyu'nda, turizm yatırımına açılacak tarım arazisi ölçeğinin 5 milyon metrekarelik alan olduğu vurgulanıyor.

Kurutulan bataklık

Sarıgerme'deki tarım arazileri üzerinde hak sahibi olan yöre sakini Nazmi Yavuz, Muğla Valiliği'yle, 1957 yılında bir anlaşma yaparak, bataklık bir alanı kurutmak üzere sözleşme imzalıyor. Aradan geçen süreçte Yavuz, söz verdiği gibi bataklık alanı kurutuyor ve yasalardan doğan hakkı gereği alanın yüzde 61'ine bedelsiz olarak sahip oluyor. Birinci derece deprem kuşağında olan arazide tarım yapmaya başlayan Yavuz ailesi o dönemden bu yana çiftçilik yapıyor.

AKP iktidarının güney sahillerini tümden yapılaşmaya açma girişiminin ardından Yavuz ailesinin yıllar önce bataklığı kurutarak hak sahibi olduğu arazilere de el konuluyor. Aileye, Muğla Valiliği'yle yıllar önce yaptığı anlaşmanın tek taraflı olarak feshedildiği bildiriliyor ve sözleşmeden doğan haklarının verilmeyeceği vurgulanıyor.

Konuyla ilgili yargı süreci Ortaca Asliye Hukuk Mahkemesi, Muğla İdare Mahkemesi ve Danıştay 6. Dairesi'nde başlatılıyor. Ancak bu aşamada söz konusu arazi, Göçay Turizm Firması'na kiralanıyor.

Yavuz'un avukatı Selva Kayadelen, konuyla ilgili açılan davalar olduğu halde, söz konusu arazinin bir firmaya nasıl kiralanabildiğini, yetkililerin açıklaması gerektiğini söylüyor. Kayadelen, araziyi kiralayan Göçay Turizm Firması'nın, projesini acele biçimde uygulamaya başladığını belirterek, "Dönümlerce orman katledildi. Müvekkilimin, bataklık kurutulmadan önce sahip olduğu araziyi ekmesini engellenmek için eve giden yolu çeşitli malzemelerle doldurdular. Fütursuzca hak ve hukuku hiçe sayar bir şekilde davranan şirket, bu gücü kimden almaktadır? Devletle yaptığı sözleşmede yürütmenin durdurulması kararı varken, imalatlara devam etmenin garantisini kim veriyor?" görüşlerine yer veriyor.

Açılan dava dilekçesinde, Turizm Bakanlığı'nın, Sarıgerme'deki 5 milyon metrekarelik alanı turizm bölgesi ilan etmesinin ardından bölgede oluşturulacak turistik ve ticari tesislerin, yerleşik nüfusu artıracağı ve bunun da kent planlaması bakımından olumsuz sonuçlar yaratacağı vurgusu yapılıyor. Doğal koruma kapsamında yer alan Sarıgerme'de, doğal SİT derecelerini düşürülmesi ve tümden ortadan kaldırılmasının bölgeyi yapılaşma riskiyle karşı karşıya bırakacağı savunulan dava dilekçesinde şunlar vurgulanıyor:

Telafisi imkansız

"Turizm Bakanlığı söz konusu kararı verirken bölgenin niteliğini dikkate almamıştır. Alandaki arazilerin tamamının birinci sınıf tarım arazileri olduğu göz ardı edilmiştir. Bölge içindeki müvekkillere ait ve henüz davaları devam eden alanların tamamının yok olacağı, haklarının ortadan kalkacağı, telafisi imkansız zararların doğacağı açıktır. Tarım topraklarının, özellikle de birinci sınıf tarım arazilerinin tarım dışı kullanılması bu toprakların kaybı anlamına gelecektir".