Saraçoğlu'nun İhale ve Satışı Yine Gündemde



Basın toplantısında, Saraçoğlu Mahallesi ve Gazi Üniversitesi’nin Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi yapılmak üzere ihaleye açtığı, ODTÜ’nün karşısında yer alan AOÇ arazisi de masaya yatırıldı.

Saraçoğlu Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi ihalesinin ve bu ihalenin dayanağı olan ihaleye çıkış kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Ankara Nöbetçi İdaresi Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmek üzere dava açan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Saraçoğlu Mahallesi’nin kamusal kullanımdan satışı söz konusu edilmesi telafisi olmayan zararlara yol açacak. Kent merkezinin canlandırılması bahanesiyle Güvenpark ile birlikte ele alınacak Saraçoğlu Mahallesi’nin böyle bir satışa sunulması kentin geleceğini mahvedecek ve bir katliam yaşanacak” uyarısında bulundu.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, ”Saraçoğlu Mahallesi bizim göz bebeğimiz Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı, buranın anı, tarihsel, simge, ekonomik, özgünlük ve bellek değeri var. Geçmişten bugüne Cumhuriyetin kendi bürokratlarına yönelik barınma sorununu nasıl çözdüğünü ve bunun da bakanlıklar bölgesinde ilişkilendiren bir sürekliliği var. Dolayısıyla Saraçoğlu Mahallesi’nin her ne şekilde olursa olsun ranta kurban edilmesine karşı mücadeleye devam edeceğiz. 13 Aralık'ta ihalenin yapılmaması için yürütmeyi durdurma talebiyle davamızı açmış bulunuyoruz. Saraçoğlu Mahallesi’nin bu durumu, hükümetin rejimle gerçekten hesaplaşmasının mekânsal karşılığıdır. Başka bir ülkede olsaydı Saraçoğlu hepimizin içinde nefes aldığı ağaçlarının altında dinlediğimiz gerçekten kültürel, sanatsal ve kamusal bir merkez haline gelebilirdi. Şimdi ise bütün denetimlerinde kapalı olduğu bir süreçle kaşı karşıyayız ama yılmayacağız. Başkent Dayanışması ve demokratik kitle örgütleri Saraçoğlu’nun ihale ile arsa karşılığı satışını gündemine aldı. Önümüzdeki günlerde Saraçoğlu’nun korunmasına dair etkinlikler yapılacak” diye konuştu.

“Davalarımız Devam Ediyor”
Candan, bugüne gelinen süreci şöyle özetledi: “Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın arsa karşılığı gelir paylaşımı ihalesi gazetelerde ilan olarak verildi. Saraçoğlu Mahallesi 1945 yılında Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı olarak verildi. Sonrasında alanını tamamı kentsel SİT yapılar ve ağaçların tamamı da tescillendi. Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildi ve koruma altına alındı. Ancak 2016 yılından sonra ciddi satışına ve yıkımına dair riskli alan edilmesine ilişkin de çok fazla hükümet tarafından kararlar alındı. Bunların hepsi yargıya taşındı. Yargı süreçlerinde de bizim lehimize kararlar çıktı. En son Mart ayında hem Saraçoğlu Mahallesi’nin ekonomiye kazandırılması için Maliye Bakanlığına devredilme kararı hem de Saraçoğlu Mahallesi’nin lojman statüsünün kaldırılmasına karşı açtığımız davada mahkeme bizim lehimize Saraçoğlu Mahallesi iptal kararları verdi.



Tam da bu aşamada Saraçoğlu’nun Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına devredilmesi ve 121 bin metrekarelik alanda bulunan Saraçoğlu Mahallesi’nin yaklaşık 72 bin metrekaresinin satışa söz konusu edilmesi gündeme geldi bunu da o süreçte ihalenin iptali ile birlikte yargıya taşıdık. Bizim hem tahsis kaldırılması ile ilgili hem de gayrimenkul değerlendirme için maliye bakanlığına verilmesi ile ilgili kararlar iptal edilince, Saraçoğlu’nun Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ihaleyi ertelemişti. Sonrasında da bizim açtığımız davada Dava Daireleri Kurulu’na itirazda bulundu. Kurul da bizim aleyhimize bozdu. Tam da bu aşamada tekrar Saraçoğlu Mahallesi’nin 13 Aralık’ta ihale ile satışı gündeme geldi.

Davalarımız devam ediyor, davalarımız Danıştay’da görülüyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Saraçoğlu Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi ihalesinin ve bu ihalenin dayanağı olan ihaleye çıkış kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle bir kez daha davamızı açtık. Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında  Saraçoğlu’ndaki bütün parsellerin altının otopark yapılacağı, başka giriş ve çıkışlarla birbirlerine bağlanacağına dair de plan notları da yer almıştı ve bu konuda yargıya taşınmıştı.”

“Saraçoğlu’na toplumsal olarak sahip çıkmalıyız”
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen ise, Saraçoğlu mahallesinin satışı için tekrar ihaleye çıkılması hakkında tepkisini şöyle dile getirdi: “Yargıdan Saraçoğlu hakkında lehimize çıkan kararlar sonucu hukuka dair yeniden umutlanabilir miyiz diye düşünmeye başlamıştık. İhalenin gerçekleşmesini istemiyoruz bu konuda iptal davasını ivedilikle açtık. Fakat bu ihale gerçekleşirse de bütün sürecin takipçisi olacağız. İhalenin de nasıl gerçekleştirileceğine dair şüphelerimiz var. Aynı zamanda bu alan Güvenpark ile birlikte değerlendirilmek zorunda. Neredeyse aynı vakitlerde Güvenpark’a ilişkin de bir plan askıya çıktı ve Güvenpark’ta yapılaşmaya yol açabilecek bir plan notu içeriyor. Güvenpark ve Saraçoğlu için yapılan planlardaki notlar bizi endişeye düşürüyor. Çünkü ikisi de birbirinden ayrılamayacak alanlar ve ikisinde de çıkan planlar rant odaklı olmaları nedeniyle birbiriyle uyuşuyor. Kızılay’da, Ankara’nın en önemli kent merkezinde yapılacak değişiklikleri ne yazık ki hukuki olarak engellemeye çalıştığımızda önümüze başka engeller çıkarılıyor.”



Kamuoyuna Saraçoğlu Mahallesi’ne sahip çıkma çağrısında bulunan Evirgen “Saraçoğlu’na, Güvenpark’a ve kent merkezine toplumsal olarak sahip çıkmak zorundayız” dedi.

"Fakültenin binası yarışmayla yapılır"
Candan, “1983 yılında Gazi Üniversitesi’ne verilen AOÇ alanlarının geldiği durum hala tartışmalı. Bunlardan birisi ABD Büyükelçiliği’ne devrettiler, diğerlerini TOKİ’ye devrettiler. Yine bu arazilerden kalan bir alanla ilgili bu kez Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi yapmak üzere bir proje ihalesi açtı. Tam ODTÜ’nün karşısında Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın arkasında olan bu alanda üst ölçekli planlara aykırı şekilde yapılaşmaya açılması için projelendirme süreci ihale ediliyor. Bunu da yargıya taşıyoruz” dedi.

Candan; “Diğer taraftan da bu yerden bağımsız olarak bir ülkede mimarlık ve mühendislik fakültesi yapılacaksa bunun ihale ve hizmet alımı yöntemiyle yapılması doğru bir yaklaşım değil. Ulusal ve uluslararası süreçlerde nitelikli bir imar sürecinin yapılabilmesi için öğrenci yetiştirdiğiniz fakültenin çok fikirli herkesle tartışarak bir yarışmayla yapılması kaçınılmazdır. Bu ülkenin tasarımcı mimarlarını yetiştirecek fakültenin binası yarışmayla yapılır. Böyle ihale süreçleriyle yapılacak bir durum değildir. Gazi Üniversitesi rektörlüğünden randevu istedik. Randevu verirlerse onlara da bu taleplerimizi dile getireceğiz. Mimarlık Fakültesi yapacaksanız yarışmayla yapacaksınız. Çünkü bu ülkenin mimarların yetiştiren ki benim de mezun olduğum okul olması açısında da önemsiyorum. Tek akla karşı çok aklın çok fikrin çok tasarımın birbiriyle tartışabileceği ortamları yaratmak zorundayız” diyerek sözlerini tamamladı.