Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Türkiye’nin ilk toplu konut projesi ve Ankara’nın nefes alma merkezlerinden olan Saraçoğlu Mahallesi’nde, yargı kararlarına rağmen yeni plan değişikliği yapıldığını bildirdi. Çevre Şehircilik Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’nde Ankara İli Çankaya İlçesi Namık Kemal ve Yenişehir Mahalleri ‘Saraçoğlu kentsel SİT alanı ve etkileşim Geçiş Sahası 1/1000ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı’nın askıya çıktığını duyuran Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Bakanlık rant ısrarında devam ediyor. Bakanlık yargı kararlarının arkasını dolanarak ve Büyükşehir ile ilçe belediyesini yok sayarak Saraçoğlu’nu yapılaşmaya açmak istiyor. Bu planı da yargıya taşıyacağız. Çevre Şehircilik Bakanlığı Saraçoğlu’ndan elini çekmeli, Büyükşehir Belediyesi katılımcı yol ve yöntemle Kültür Bakanlığı’nı sürecin parçası haline getirerek ilçe belediyesi ve meslek odaları ile birlikte çözüm üretmelidir” dedi.
Büyükşehir ve ilçe belediyesi yok sayılıyor
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, tepkisini şöyle dile getirdi: “Cumhuriyetin simge yapılarından sayılan ve Ankara’nın kalbinde yer alan Saraçoğlu Mahallesi için yeni bir koruma amaçlı imar planı Çevre Şehircilik Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’nde askıya çıkarıldı. Koruma Amaçlı imar planına itiraz ettiğimiz noktalardan bir tanesi bu alana yeni yapılaşma yapılması ve sonrasında bu alanın altına otopark yapılmasıydı. Bu yeni planda da yine aynı şekilde de otopark yapımı öngörülüyor. Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin verdiği plan iptal kararında, bu otoparkın yapılmasına ilişkin bu alanın bütünlüğünü bozacağına dair önemli bir not vardı. Mahkeme kararlarına aykırı plan notları bu plan değişikliği ile devam ediyor. Ticarete ve konuta açıyorlar. Bunun için özel sağlık alanı bile tasarlamışlar. Hatta semt konakları gibi anlamı olmayan yapıların yapılmasını bile planın içine koymuşlar.
İlginç bir durum daha var. Yeni bir plan yaparken kurumlardan görüşler alırsınız. Bu planda 2017 yılındaki Tuna dönemindeki görüş kullanılmış. Aralık 2019’da Büyükşehir ve Çankaya Belediyesi bu plan Koruma Kurulu’nda konuşulurken, büyükşehir ve ilçe belediyesi temsilcileri buna şerh koyuyor. Ancak bakanlık planı yaparken 2017 yılında Mustafa Tuna dönemindeki görüşle yeni plan yapıyor. Bakanlık Büyükşehir ve ilçe belediyesinin varlığını yok sayıyor ve görüşüne önem vermiyor. Gökçek döneminin politikalarını devam ettiren Tuna döneminin görüşüyle plan yapıyor. Bu yeni plan, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin açtığımız dava sonucu verdiği kararlara aykırı planlama süreçlerini yeniden getiriyor. Altına otopark yaptığı yapılaşmaya açtığı ve özgün konumunu bozduğu görülüyor. 3 katlı otoparktan bahsediliyor.”
Önce metruk hale getirip boşaltıyorlar sonra da biz oraya itibar veriyoruz diyorlar
Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Planda Saraçoğlu Mahallesi’nin bir bütün olarak yeşil alan potansiyeli yok sayılarak, sadece yollardaki ağaçlar korunuyor. Evlerin bahçesindeki oluşan bitki örtüsü ve ağaçlar yok sayılıyor. Saraçoğlu’nun kendisi bir doğal varlıktır. Kendi florasını kendi bitki örtüsünü üretmiş bir varlıkken planda kırmızı ile gösterilen ve ticaret 1, ticaret 2 denilen yerlerde orta alanda yeni bir yapılaşma öngörüyor. 5000 metrekarelik kütüphane, yurt, kreş özel sağlık alanı gibi yapılar öneriyor. Buranın zaten bir kütüphanesi var. Kendi özgünlüğünü korumayan, yok eden buraya bir iş makinesi girdiğinde Saraçoğlu Mahallesi’nin potansiyelini alt üst edecek yeni bir planla karşı karşıyayız. Bu planı yargıya taşıyacağız. Koruma kurulu kararına Büyükşehir ve Çankaya Belediyesi’nin şerh koyması bizim elimizi güçlendiriyor. Hem bu plan kararlarını ve yargının verdiği iptal kararlarını tekrarlayıp duran planı yargıya taşıyacağız.
Plan raporunda ‘Burası atıl bir alana dönüştü. Metruk yapılar var. Burayı canlandırmak lazım’ diyorlar. Saraçoğlu Mahallesi’ni atıl ve metruk alana kim dönüştürdü? İnsanlar orada yaşıyorlardı. İnsanları kapıları kırarak evlerinden zorla çıkarttılar. Orada bir hayat devam ediyordu. Orada yaşayan canlıların evlerini yıktılar başlarına. Artık orda bülbüller ötmüyor. Sincaplar dolaşmıyor. Bütün bunları Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı, idareler ve iktidardakiler yaptı. Şiimdi gerekçe olarak burası metruklaştı ve çöküntü alanı haline geldi diyorlar. Önce metruk hale getiriyorlar boşaltıyorlar ve bütün değerleri yok ediyorlar ve sonra da biz oraya itibar veriyoruz diyorlar. Bu zihniyeti İstanbul’daki kentsel dönüşümde, Atatürk Orman Çiftliği’nde halkın kullanımındaki alanları kapatarak, Çiftliğe halkın ulaşımını engelleyerek insansızlaştırma ve sonrasında müdahale etme süreçlerinde gördük. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, ağaçları, alanı ve yapıları ile tescilli kültür varlığı olan Saraçoğlu’nun özgün değerini yok edecek planı yargıya taşıyacağız.”
Saraçoğlu’nun Cumhuriyet kimliği vardır bunun yok edilmesine izin vermeyeceğiz
Plan notlarını da değinen Candan, şunları kaydetti: “Saraçoğlu Mahallesi’nin yeniden canlandırılmasında kimlik kapasite ve kalite ana hedef olarak belirlenmiş. Prestijli mağaza ve işletmelerin yeniden yer seçmesi gibi alt hedefler koyuyor. Alt analizler koyarken önce kentin nasıl çöküntüleştirildiğini itiraf etmiş oluyor. Buranın bir Cumhuriyet kimliği var. Cumhuriyetin temsil aksından bakanlıklardan ve Atatürk Bulvarı’ndan ayrı düşünülemez. Kendi kimliğinin korunması gerekirken yeni neoliberal kimlik verilmeye çalışılıyor.
Yeni kültürel ve sanatsal aks demiyor, kurslar deniyor. Trafik analizleri yapıldı deniyor ama siz buraya 3 katlı otopark yaparsanız kent merkezindeki ulaşım aksını nasıl çözeceksiniz. Bunların hepsi sorunlu mahkeme kararlarını arkadan dolanan maddelerdir. Adaletsiz sürecin Saraçoğlu Mahallesi’nde tezahürü görüyoruz. Bir de Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte tek yetkili koruma bölge kurulu görülüyor. Bu alana dair belediyelerin de yetkisini elinden alıyor. Bu kentin en önemli kentsel mekanından bahsediyorsunuz ve yeni seçilmiş Büyükşehir Belediyesi’ni ve ilçe Belediyesini, buradan mahrum bırakıyorsunuz.”
Bu yeni planda da otopark maddesi hala korunuyor. Bu durum Saraçoğlu’nun varlığını tehdit ediyor
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Saraçoğlu Mahallesi Koruma Amaçlı İmar Planına davamız vardı. Biz bu davayı kazandık ve bu plan yargı yoluyla iptal edildi. Yeni yapılan koruma amaçlı imar planında bir şeyin değişmediğini görüyoruz. Bir önceki planı yargıya taşımamızın en önemli nedeni altına otopark yapılmasıydı. Bu yeni planda da otopark maddesi hala korunuyor. Bu durum Saraçoğlu’nun varlığını tehdit ediyor. Saraçoğlu bütün olarak korunmalı. Burası kentsel SİT değeri taşıyan ve korunması gereken bir varlık. ‘Bir kısmını otopark yapalım bir kısmını yeşil ayıralım. Diğer kısımları da turizm ve ticaret yapalım’ deniyor. Saraçoğlu’nun bütünlüklü varlığı tehdit ediliyor.
Saraçoğlu’nun lojman varlığını sürdürürken o güzel bahçeleri Kızılay’ın ortasında vaha hissi yaratan bu güzel mahalleyi turizm ve ticarete açmak istiyorlar. Yeni yapılaşmayla birlikte belli kesimler kullanacak. Kamusal kullanımın dışına çıkacak ve bir nevi soylulaştırmaya da maruz bırakacak bir plandan bahsediyoruz. Saraçoğlu Mahallesi’ni yalnızlaştırıp çöküntü alanı haline getirdikten sonra şimdi oraya ünlü markaları turizm amaçlı otelleri getirerek yeniden bir sermaye birikimi sağlamayı amaçladıklarını görüyoruz. Koruma amaçlı imar planını da yeniden yargıya taşıyacağız. Hukukun tecelli etmiş olmasına rağmen sürekli yargının arkası dolanılması enerjimizi boşa harcamamıza neden oluyor. Buranın varlığının korunmasına dönük yeni planları bekliyoruz”