“Şantiyelerin Güvenliği İçin Teknolojik Dönüşüm Şart”



İnşaat sektörü dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en tehlikeli iş kollarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye, dünya sıralamasına göre iş kazalarında ilk sıralarda, Avrupa’da ise lider konumda yer alıyor. Sektördeki iş kazalarının yüzde 30’u ise el aletlerinin kullanımı sırasında yaşanıyor. Dolayısıyla iş kazalarının önlenmesinde inşaat el aletlerinin kullanımı ve alınacak tedbirler büyük önem taşıyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

“İş sağlığı ve güvenliği bir seçenek değil zorunluluk”

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında, çalışma ortamları ve üretim süreçlerindeki yetersiz ve olumsuz koşulların çalışanların en temel hakkı olan sağlıklı yaşama ve çalışma hakkına karşı tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli önlemler alınmasının bir seçenekten çok zorunluluk olduğunu ifade etti. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için bilimsel ve teknolojik gelişmelerin bu alana kanalize edilmesi gerektiğini vurgulayan Çetinkol, atılacak adımların verimliliği ve üretkenliği de artıracağını dile getirdi.

Tedbirler artırılmalı, iş güvenliği eğitimleri uygulanmalı
El aletleri kullanırken yaşanan iş kazalarının temel nedenlerini sıralayan Banu Deniz Çetinkol; “İş güvenliği eğitimlerinin eksikliği, kaynağında tedbirsizlik, toplu koruma önlemi eksikliği, dikkatsizlik, kontrolsüz çalışma, malzeme ve ekipman güvensizliği, kişisel koruyucu donanım eksikliği, kontrol ve denetim eksikliği kazaların ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor. Bu kazalar sonuncunda maalesef uzuv kayıpları, el ve parmak yaralanmaları, malzeme sıçramaları, göze veya cilde cisim batması, gürültü, titreşim ve toz maruziyeti gibi sorunlar yaşanabiliyor. Bu noktada iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin uygulanması ve tedbirlerin artırılması büyük önem taşıyor” açıklamasında bulundu.

Kullanılan ekipmanlar teknolojik ve ergonomik olmalı

Hilti Türkiye olarak şantiyelerdeki dijitalleşme sürecini hızlandırmak ve inşaat endüstrisindeki dinamikleri geleceğe yön veren teknolojilere entegre etmek amacıyla birçok yenilikçi yaklaşımı devreye aldıklarını söyleyen Çetinkol; “Yazılımdan servise, ileri teknoloji ekipmanlardan kapsamlı eğitimlere kadar iş sağlığı güvenliği konusunda nitelikli ve efektif çalışmalar yürütüyoruz. Bu noktadaki amacımız hem mevcut ve olası iş kazası risklerini minimize etmek hem de şantiyeleri daha güvenli çalışma alanlarına dönüştürmek. Kullanılan el aletlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından ileri teknolojik şartlara uyumlu, ergonomik ve güvenli olmasının yanı sıra çalışanların ve iş verenlerin bu konudaki farkındalığını arttırmayı da çok önemsiyoruz” dedi.

Aktif Tork Kontrol ve AVR teknolojisi ile maksimum güvenlik

Geleceği referans alan teknoloji ve eğitimlerle iş güvenliğini kontrol altına aldıklarını söyleyen Çetinkol; “Teknolojilerimiz iş sağlığı ve güvenliği koşullarına uygun olarak tasarlanıyor. Kırıcı-delici ürünlerimizde bulunan Aktif Titreşim Azaltma (AVR) özelliği, titreşimi üçte iki oranında azaltarak hem sağlık sorunlarını önlüyor hem de makinelerin daha uzun süre kullanımına imkan sağlıyor. Yine kırıcı-delici ürünlerimiz için yükseklerde çalışırken kullandığımız Aktif Tork Kontrol teknolojimiz, makinenin delici ucunun işlem sırasında demir donatıya denk gelmesi gibi nedenlerle sıkışması durumunda anında gücü keserek motoru durduruyor. Bu sayede kırıcı-delicinin gövdesinin kendi ekseni etrafında dönme riskini ortadan kaldırıyor. Ayrıca tüm makinelerimiz tozsuz delim aparatları ile uyumlu çalışarak ince toz maruziyetini yüzde 99 oranında azaltıyor. Tozu kaynağından çeken entegre vakumlu süpürge sistemi, çalışanlar için daha temiz ve sağlıklı bir ortam yaratmaya yardımcı oluyor” dedi.

Partnerleri, müşterileri ve kullanıcılarının iş sağlığı ve güvenliği için piyasaya sundukları ürünlerin güvenli kullanımı konusunda farklı yaklaşımlar sunduklarını belirten Çetinkol; İleri İSG Eğitimleri, Kimyasalar Ürünlerin, Delici Kırıcı Makinelerin, Kesme Taşlama Makinelerinin Güvenli Kullanımı eğitimleriyle iş ortaklarımız çalışan güvenliğine, verimliliğine ve karlılığına katkıda bulunuyoruz. Bilgimizi ve profesyonel uzmanlığımızı Sürekli Eğitim Birimi (CEU) ve eğitim kursları, akredite edilmiş Pasif Yangın Durdurucu Eğitimleri ve kapsamlı dübel tasarım yazılımlarıyla daha güvenli yapılar tasarlamak ve inşa etmek için paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

 

*

Hilti ve Hilti Türkiye Hakkında

Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan yaklaşık 35 bin nüfuslu Lihtenştayn Prensliği’nde 1941 yılında doğup, bugün yaklaşık 30 bin çalışanı ile global jenerik marka haline gelen Hilti, 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye pazarına ilk kez 1982 yılında giren ve 15 yıl distribütörlük olarak temsil edilen Hilti, 1997 yılından bu yana ise Türkiye’de yüzde 100 yabancı sermayeli bir firma olarak faaliyet gösteriyor. Merkez ofisi İstanbul’da bulunan Hilti Türkiye, başarısını bilgi, birikim ve inovasyon ile sürdürülebilir değer yaratan bir marka olmaya borçlu. Ekonomiye yarattığı katma değer dışında İnsan Kaynakları alanındaki çalışmalarıyla da öne çıkan Hilti, Great Place to Work Enstitüsü tarafından belirlenen “Dünyanın En İyi İşverenleri” listesinde yer alıyor. 2014-2018 yılları arasında “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” sıralamasında ilk 10 şirket arasında yer alan Hilti Türkiye ise 2021 yılında gerçekleştirilen Great Place to Work anketinde çalışanlarının yüzde 91’i tarafından “çalışmak için harika bir yer” olarak değerlendirildi.