GAP'ın önemli bir bölümünün devreye
girdiği, hızlı nüfus artışı ve göçün yaşandığı Şanlıurfa'da,
çeşitli nedenlerden ötürü arsa ve konut fiyatları her geçen gün ciddi oranda
artırıyor. Nüfusun yüzde 45'inin kırsal kesimde yaşadığı Şanlıurfa'da son
yıllarda özellikle sulamaya açılan alanlarda tarımda sağlanan gelir artışı ve
çeşitli konularda üreticilere ödenen desteklemeler, bu sektörden geçinenleri
yatırıma yönlendiriyor.
Birikimlerini gayrimenkul ve arsa alarak değerlendirmek isteyenlerin
talepleri fiyatları ciddi oranda artırıyor. Bölgede arsa fiyatlarının yüksek
oluşu nedeniyle TOKİ'nin de yeterince ucuz konut üretememesi, inşaat sektöründe
rekabetin yeterince gelişmemesine neden oldu. Kira fiyatlarının semtine göre 300
lira ile 2 bin lira arasında değiştiği kentte gayrimenkul fiyatları da talep
yoğunluğu nedeniyle her geçen gün artıyor.
Esentepe mahallesinde birkaç ay içerisinde tamamlanması planlanan, brüt 330
metrekare alana sahip, 5 oda ve 1 salon şeklinde tasarlanan, parmak izi
sistemiyle açılan kapıları, perde, doğalgaz, klima ve su akışı dışardan kumanda
edilebilen “akıllı binalar”, katına ve mevkisine göre 650-750 bin liraya
satılıyor. Şu ana kadar tamamına yakını satılan daireleri genellikle işadamları
tercih ediyor.
“Yeni çevre yolları ve imarlı arsa gerekli”
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Başkanı Eyyüp Sabri
Ertekin, arsa fiyatlarının yüksek oluşunun, yeterli arsa üretilememesi
ve çevre yollarının azlığıyla ilgili olduğunu söyledi. Kentte acilen yeni çevre
yollarının yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu anlatan Ertekin, “Arsanın para
kazanma aracı olarak kullanılması”nın önüne geçmek için bazı düzenlemeler
yapılması gerektiğini de ifade etti. Bunun yanı sıra kentin önünü açmak için
hızla yeni alanların imara açılması ve söz konusu alanların altyapı
eksikliklerinin giderilmesi gerektiğine işaret eden Ertekin, şunları
kaydetti:
“Arsa fiyatlarının yüksek oluşu, yeterli arsa üretilememesi ve çevre
yollarının azlığıyla ilgilidir. Sadece belediyelerin değil diğer kurumlar da bu
alanda ellerinden geleni yapmalı. Yeni imara açılacak alanlarda yapılacak
yollar, altyapı eksiklerinin giderilmesi yatırımcıyı hızla bu alanlara
çekebilir. Bir de ayrıca arsalarla ilgili vergilendirme mekanizması
uygulanabilir. Örneğin bu sene arsa sahibi gelirini beyan eder, bir sonraki sene
de beyan eder. Aradaki fark kadarını vergi olarak devlete ödeyebilir. Düşük
beyan ederse devletin daha fazlasını alma hakkı olur.”
Lüks konut talebi
Kentte faaliyet gösteren Emlak Bilgi Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Ömer Faruk Karınca da emlak fiyatlarının yüksek oluşunun; arsa
fiyatları, konut üretiminin azlığı ve yeni imara açılan bölgelerdeki altyapı
çalışmalarının olmayışından kaynaklandığını ifade etti. Şanlıurfa'nın büyümesi
için gereken imar bölgelerinin yeterince oluşturulup, müteahhitlere ve vatandaşa
sunulmadığını savunan Karınca, bu durumun yanı sıra imarlı arsa yokluğu ve
dönemsel olarak ham araziler üzerinde “TOKİ'nin proje yapacak” dedikodularının
çıkarılmasının piyasayı yükselttiğini dile getirdi.
Kentte faaliyet gösteren müteahhitlerin artık bireysel projeler üretmek
yerine bir araya gelerek, toplu projeler üretmesinin hem belediyenin altyapı
hizmetleri olmayan bölgelere ulaşımını kolaylaştıracağını hem de vatandaşın
ihtiyaçlarını karşılayacağını aktaran Karınca, “Şanlıurfa'da lükslük sınırı
aşılmış durumda. Bazı müteahhitler daha yüksek fiyata nasıl konut üretip
satabileceğinin hesabını yapıyor. Şanlıurfa'da özellikle Esentepe Mahallesi ve
Vali Konağı Caddesi gibi yerlerde brüt 330 metrekarelik 5 oda ve 1 salon
şeklinde tasarlanan 'akıllı bina'lar, katına ve mevkisine göre 650-750 bin
liraya kadar satılabiliyor. Ayrıca söz konusu mahallerde kiralar 2 bin TL'ye
kadar yükselebiliyor. Şehre tepeden bakan mevkide yer alan söz konusu binalar,
genellikle daha havadar olduğu için tercih ediliyor” diye konuştu.
Mülkiyet ve altyapı sorunu
Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Güllüoğlu ise
Şanlıurfa'nın imara açılmamış hiçbir tarafının olmadığını ifade ederek, “Harran
Ovası ve arkeolojik SİT alanları hariç her tarafın imarı var. Ama her tarafta
mülkiyetle ve altyapıyla ilgili sıkıntı var” dedi. Güllüoğlu, kentin dört bir
yanını imara açtıklarını, sadece imara açılmış bölgelere altyapı hizmeti
götürmeyle ilgili sorunlar bulunduğunu, mücavir alan oranının da geçmiş yıllara
göre birkaç kat arttığını dile getirdi.
Yeni imar planları oluşturduklarını, Dağeteği, Sırrın Karşıyaka ve Yenice
bölgesiyle ilgili imar planlarının da kısa süre önce tamamlandığını aktaran
Güllüoğlu, “Burada imar planlarını uygulamayla ilgili sıkıntılar var. Siz bir
yerin imar planını yaptığınızda 15 ve 16. maddelere göre vatandaşların kendi
isteğiyle arazilerinin bir bölümünden feragat etmesi gerekiyor. Ya da 18.
maddeyi uygulayarak, re'sen siz onu uygulatırsınız. Ancak 18. maddeyi
uyguladığınızda sürekli önünüze hukuki engeller çıkıyor. Dağeteği bölgesinde
yaşadığımız sorunlar gibi. Biz, Sırrın Karşıyaka, Dağeteği ve Evren Sanayi'de
alt yapıyı hızla birkaç ay içinde hayata geçirebilirsek daha iyi olacak” diye
konuştu. Piyasayı rahatlatmak ve müteahhitlere örnek olmak amacıyla Dağeteği
bölgesinde belediye personelinin başvuru yapabileceği kooperatifler inşa
edeceklerini ifade eden Güllüoğlu, “İlk etapta 200-300 civarında müracaat var.
İkince etapta da bu sayıyı 500 daha artırıp, 700-800'e çıkarmayı düşünüyoruz”
dedi.