Tarih ve kültür turizminin önemli kentlerinden Şanlıurfa'daki bazı tarihi konaklar 6 Şubat 2023'teki depremlerden etkilendi. Depremin ardından yapılan çalışmalarda, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentin tarihi turistik bölgesinde koruma altında bulunan 120 tarihi taş konağın hasar aldığı tespit edildi.
Tescilli kültür varlıklarının yeniden ayağa kaldırılması için restorasyon çalışmaları sürüyor.
Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, yaptığı açıklamada, depremde çok sayıda kültür varlığının hasar gördüğünü hatırlattı.
Yaklaşık 150 milyon lira bütçenin tarihi konaklar için ayrıldığını belirten Aslan, restorasyon çalışmalarının 3 yıl sürmesinin planlandığını, şu anda 5 tarihi konakta çalışmaların başladığını ifade etti.
Özellikle uzun zaman bakımsız kalmış yapıların deprem sarsıntısıyla daha da çok yıkıma uğradığını belirten Aslan, tarihi yapılarıyla öne çıkan kentin kimliğini korumak için gayret gösterdiklerini dile getirdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentteki tescilli yapıların tekrar ayağa kaldırılması için çalışma yürütüldüğünü vurgulayan Aslan, şöyle devam etti:
"Bu yıl, Kültür ve Turizm Bakanlığımız hem uygulama hem de proje anlamında Şanlıurfa'da 120 tescilli yapıya hibe desteği veriyor. Uygulama desteği olanların restorasyonları başlamış durumda, projelendirilme safhasında olanlarda ise koruma kurullarının vereceği uygun görüşün ardından uygulama kısmına geçilecek. Proje hibe desteği verilenlerin de 2025 yılı içerisinde uygulama desteğiyle ayağa kaldırılmasını bekliyoruz.
Aslında baktığınız zaman deprem büyük bir hasar verdi. Bunlar arasında şahıslara ait olan tescilli yapılar da bulunuyor. Kendi bütçeleriyle ayağa kaldıramayacak olan vatandaşlarımıza Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından verilen hibe desteği bu anlamda çok önemli ve anlamlı. Kültürel yapıların Bakanlığın eliyle kurtarılıp ayağa kalkmış olması da aslında şehir açısından bir vizyon projesi haline gelmiştir."
"Daha sağlıklı daha sağlam"
Restoratör mimar Hatice Kübra İlhan da kentin tarihi konaklarında restorasyon çalışması yaptıklarını söyledi.
Kültür varlıklarının korunarak gelecek nesillere aktarılmasının önemine işaret eden İlhan, hem depremin şiddeti hem de zamanla konaklarda hasarların görüldüğünü dile getirdi.
Depremde konakların betonarme yapılardan daha az hasar gördüğünü vurgulayan İlhan, şunları kaydetti:
"Normal beton yapılardaki hasarlara baktığımızda konaklara göre çok daha ciddi boyutta hasar görüyoruz. Bu yapılar genelde sandık duvar ve yığma tekniğiyle inşa edilmiştir. Genel olarak belli başlı hasarlar var. Kullanımdan kaynaklı su alma veya yapıya uygun olmayan müdahaleler olmuşsa hasar aldığını görüyoruz. Aslında beton yapılara göre daha sağlıklı ve daha sağlam. Az katlı ve kalın duvarlı yapılar. Bu nedenle bu yapılardaki deprem hasarlarını duvardaki çatlaklar veya tonozlu bölümlerde ayrılmalarla görebiliyoruz. Fakat yapılara baktığımızda genelde daha önce müdahale görmüş yapılarda bu hasarın daha fazla olduğunu görüyoruz. Özgün haliyle günümüze ulaşmış eski Urfa evlerinde çok fazla hasarla karşılaşmıyoruz. Bu da bu yapıların ne kadar doğru ve sağlıklı bir şekilde inşa edildiğini bize gösteriyor."