Sani Şener 'Ulusal Bir Şirket Olmakla Küresel Bir Şirket Olmak Arasındaki Fark'ı Anlattı
Okan Üniversitesi'nin 'Girişimcilik
Dersleri'ne konuk olan TAV Yönetim Kurulu
Başkanı Sani Şener, 'Ulusal bir şirket olmakla küresel bir
şirket olmak arasındaki fark' ve 'Başarıya giden yolda olmazsa olmazlar'ı
öğrencilerle paylaştı. Şener, Türkiye nüfusunun yüzde 60'ının 30 yaşın altında
olduğuna dikkati çekerek, bu nedenle üniversite-sanayi işbirliğine özel önem
verdiklerini vurguladı. Küreselleşme süreci ile birlikte insan kaynakları da
dahil olmak üzere tüm dünya kaynaklarının birbiriyle yarışır hale geldiğini
söyleyen Şener, ''Bize göre sizlerin işi çok daha zor. Artık tüm dünya ile
yarışmak zorundasınız'' dedi.
Sani Şener, 12
yıldan beri havalimanları işletmesi yaptıklarını ifade ederek, 1997 yılında
başlatılan özelleştirmeler ile bu alana girdiklerini ve özelleştirme
süreçlerinde benimsenen 'Yap-İşlet-Devret' modelinin de ilk kez Türkiye'de
kullanılan bir sistem olduğunu belirtti. Şener sözlerine şöyle devam etti:
''Projeye bir kredi koyuyorsunuz, para
buluyorsunuz ve projeyi inşa ediyorsunuz. İnşanın ardından işletmesini belirli
bir süreliğine siz yapıyorsunuz. Bu süre dolduktan sonra da tekrar devlete
devrediyorsunuz. İhalede devlet size diyor ki, 30 ayda bitireceksiniz.
Bitirdikten sonra yatırımınızı çıkarmak için bu kadar süre işleteceksiniz.
İhalede zarfa koyacağınız şey işleteceğiniz süre. Kim daha kısa süre verirse
ihaleyi o kazanıyor. Biz havalimanları işletmesi için yapılan ilk özelleştirmeye
dünyadan 11 firma ile birlikte girdik. Herkes yıl ay verirken biz 3 yıl 8 ay 20
gün süre verdik. Birinci olan da bizdik. Bu ne demek- Farklı düşündüğümüz için
10 gün bize ihaleyi kazandırdı. TAV'ı bugünlere getiren '10 gün' oldu.''
Başarı için farklı düşünme, zamanı yakalama ve inovasyon
yaratma
Başarıya giden yolda üç
konunun önemli olduğunu vurgulayan Şener, bunların farklı düşünme, zamanı
yakalama ve inovasyon yaratma olduğunu bildirerek, tarımsal ve deneysel olmak
üzere iki tür inovasyon olduğunu söyledi. Şener, ''İşi istenilen kalitede ve
zamanında bitirmek artık yetmiyor. Burada devreye deneysel inovasyon giriyor.
Eğer o projede edindiğiniz deneyimi başka projelere de sıçratabiliyorsanız o
zaman başarılı bir yönetici oluyorsunuz, farklı düşünün, zamanı yakalayın,
inovasyona odaklanın'' dedi.
Küresel oyuncu olmanın, uluslararası bir şirket olmaktan daha öte olduğuna
işaret eden Şener, konuyla ilgili şunları kaydetti:
''Türkiye'de üretip yurtdışına satıyorsanız, uluslararası bir firmasınız.
Ama Türkiye'nin dışında başka yerlerde yatırım yapıp, başka milletten insanları
çalıştırıyorsanız küresel bir firmasınız. TAV da küresel bir oyuncu.
Filipinler'de tasarım ofisimiz var. Vietnam'da usta yetiştiren bir okula sponsor
oluyoruz, işçilerimizi oradan alıyoruz. Malezya'da mühendis insan kaynaklarımızı
sağlayan bir ofisimiz var. Fizan'da havalimanını yapıyoruz. Küresel firmayla
kastedilen bu. 23 farklı ülke, 23 farklı pasaport. Toplam 25 bin kişi. Yaş
ortalaması da 32-34 arasında değişiyor. Çok iyi yetişmiş ama çok genç
arkadaşlarla bütün bu işleri kotarıyoruz''
İstanbul'a üçüncü havaalanı
Türkiye'deki yönetim tarzının trafik sıkışıklığına benzediğini ve bunu
değiştirmek istediğini söyleyen TAV Başkanı, ''Trafikte yeşil ışık yandığı zaman
en öndeki arabanın hareket eder, arkalardaki arabalar ise daha sonra hareket
edebilir. Ne var ki, Formula 1'e gittiğinizde, yine kuyruk görürsünüz ama yeşil
ışık yandığı zaman bütün arabalar aynı anda hareket ederler. Çünkü herkes o
yeşil ışığa focus olmuştur. TAV'da Formula 1 mantığını gerçekleştirebilmek
istiyoruz. 10 yılda 10 havalimanı işletiyor olacağız dedik, bu hedefimize
ulaştık. Şimdi de diyoruz ki, hedefimiz 10 yıl içinde 100 milyon yolcuya
ulaşmak. Şu an 45 milyon yolcuya ulaşmış durumdayız''
dedi.
İstanbul hava trafiğinin üçüncü
havalimanına ihtiyaç duyacağını ifade eden Şener, burada zamanlama konusuna
dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Şener, '' Atatürk Havalimanı'nın şehir
içinde olması çok önemli bir avantaj. Havalimanı projesinin Kanal Projesi ile
birlikte açıklanmasının bu proje ile birlikte entegre olduğunu gösteriyor. Şu an
için Atatürk Havalimanı bu kapasiteyi karşılıyor'' diye konuştu.