Orta Anadolu Makine ve Teknik Aksamları İhracatçıları Birliği (OAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında, Türkiye makine sektörünün Çin'e ve Hindistan'a makine sattığında yüzde 20-25'lik gümrük duvarıyla karşı karşıya kalırken, Çinli ve Hindistanlı üreticilerin Türkiye'ye yüzde 3'lük gümrük vergisiyle mal satabildiğini anlattı.
Türkiye'nin Avrupa ile gümrük anlaşması olduğunu ancak bu konuda da sıkıntı yaşandığını, Avrupa ülkelerinin kendi üreticisini korumak için yeni stratejiler ürettiğini kaydeden Dalgakıran, ''Ana pazar Avrupa derken, oralarda da üretim yavaşlıyor. Yaşlı kıtanın geleceğinden biz de endişe ediyoruz çünkü bizim en önemli pazarımız. Avrupalı da geleceğinden endişeli'' diye konuştu.
Dalgakıran, çevre ülkelerle yapılmış bir serbest ticaret anlaşması bulunmadığını, sektörün sıfır gümrükle girebildiği bir ülke bulunmamasının, sektör açısından sorun olduğunu, daha uzak ülkelerin de Türkiye'ye ciddi gümrük uyguladığını dile getirerek, ''Çin'in ürettiğinden daha iyi makine üretiyoruz ve fiyatlarda da rekabetçiyiz. Vergi uygulaması Çin'le eşit şartlara getirilse, Türkiye makine sektörü inanılmaz patlama yapar'' dedi.
Bu yıl makine ihracatının 12 milyar dolar civarında olacağını tahmin ettiklerini açıklayan Dalgakıran, Türkiye'nin ithal ettiği makinelerin yüzde 70'inin Türkiye'de üretildiği halde ithal edildiğini, böyle olmasa 25 milyar dolarlık ithalatın 17 milyar dolarının Türkiye'de kalacağını söyledi.
''Girişimci modeli, birbirini taklit eden yapıdan kurtarılmalı''
Adnan Dalgakıran, Türkiye'deki girişimci modelinin, birbirini taklit eden yapıdan kurtarılması gerektiğini belirterek, ''1 milyon 200 bin girişimcimiz var diye övünmek yanlış. Dünyaya farklı şeyler sunan bir girişimci modeli olması gerekiyor'' dedi.
Sanayide dönüşümün çok kolay olmadığına, bunun siyasi sonuçları olabileceğine işaret eden Dalgakıran, ''Sanayinin yeniden dizaynı konusunda cesur hamlelere, risk alan hükümete ihtiyacımız var'' şeklinde konuştu.
Dalgakıran, Türkiye'de üretilen makinelerin ABD'ye satılamadığını çünkü bu ülkenin standartlarının farklı olduğunu kaydederek, Türkiye'nin de işin içinde olduğu çeşitli işbirliği modelleri geliştirmeye çalıştıklarını ifade etti.