''Sanayileşmenin Zararlı Etkileri Temiz Üretim ile Aşılabilir''
Milli Prodüktivite Merkezi (MPM),
KOBİ'lerin sürdürülebilir üretime geçişini destekleyecek stratejiler üzerinde
çalışıyor. MPM'den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de bulunan
işletmelerin uluslararası değer zincirlerine entegre olabilmeleri,
rekabetçiliklerini artırmaları için sürdürülebilir, verimli ve sosyal
sorumlulukları göz önünde bulunduran üretim ve işleme metotlarına
geçişin zorunlu hale geldiği ifade edildi. İşletmelerin rekabet
edebilirliklerini ve verimliliğini artırmak, uluslararası değer zincirlerinde
yer alabilmelerine katkı sağlamak için MPM'nin, Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığının görevlendirmesi ile Temiz Üretim Merkezi işlevlerini
üstlendiği belirtilen açıklamada, MPM'nin, temiz üretim uygulamalarının
Türkiye'de yaygınlaşmasını sağlamak için stratejiler geliştirdiği
belirtildi.
Açıklamada, ''Temiz Üretim'' işletmelerin, çevreye verdikleri zararı
kaynağında azaltmayı ve daha az enerji, daha az hammadde, daha az su kullanarak,
yani kaynak verimliliği sağlayarak üretimlerini daha az maliyetle
gerçekleştirmelerini ve bu yolla rekabet edebilirliklerini artırmalarını
sağlayan stratejilerin bütünü olarak tanımlandığı vurgulandı.
Türkiye çapında uygulanacak bir strateji
MPM'nin üstlendiği bu yeni görevin, kuruluşundan bu yana ülke düzeyinde bir
verimlilik hareketi şeklinde yürüttüğü çalışmalarında olduğu gibi, tüm
Türkiye'yi kapsayan önlem ve uygulamaları gündeme getireceği ifade edilen
açıklamada, 2008 yılından bu yana Türkiye'nin gündeminde yer alan ulusal düzeyde
bir Temiz Üretim Merkezinin oluşturulması ve bu yolla ulusal düzeyde bir temiz
üretim programının uygulanması ihtiyacının artık karşılanacağı vurgulandı.
Dünyada sayıları 100'e yaklaşan Temiz Üretim Merkezleri'nın ulusal düzeyde
hareket eden, paydaşlarla yakın ilişki içinde ve işbirliği ağlarıyla çalışan
yönlendirici, şemsiye kuruluş olduğu belirtilen açıklamada, MPM'nin çok taraflı
yapısının, yerel paydaşlara ve işletmelere ölçek ve sektör gözetmeksizin
yakınlığının, kuruluşundan bu yana Türkiye çapında yerine getirdiği hizmetlerin
bu yeni görevi de üstlenmesini getiren unsurlar olduğu ifade edildi.
Geçmişte, gelişmiş ülkelerin kirlilik ve çevresel bozulmaya farklı şekillerde
tepki verdiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''İlk tepki görmezden gelme ya da sorunların reddi biçimindeydi. Arkasından
kirliliği seyreltme ya da bertaraf etme yoluna gidildi. Böylece kirliliğin
etkileri daha az görünür ya da daha az zararlı olacaktı. Zaman geçtikçe ve çözüm
üretme gereği ağırlık kazandıkça kirlilik ve atıkların kontrolü gündeme geldi.
Kirliliğe ortaya çıktıktan sonra müdahale etmeyi amaçlayan bu stratejiler boru
sonu yaklaşımları olarak anılmaya başladı. Ancak dünyamızın bugün karşı karşıya
olduğu iklim değişikliği sorunları boru sonu yaklaşımları geçersiz kılıyor.
Kirliliği ortaya çıkmadan azaltan, doğal kaynakların gelecek nesillerin devamını
sağlayacak şekilde etkin ve verimli kullanımını amaçlayan, bu amaçla üretim
biçimlerini yeniden ele alan yeni yaklaşımın adı ''Temiz Üretim''. Temiz üretim
stratejileri kirliliğin kaynakta, henüz oluşmadan önlenmesini, verimli kaynak ve
enerji kullanımını getiriyor.
Temiz üretim, gelişmekte olan ya da ekonomik açıdan geçiş süreci içinde
bulunan ülkelerin, geçmişte sanayileşmiş ülkeler tarafından yapılan çevresel
hataları tekrarlamamaları ve daha az maliyetle üreterek rekabetçiliklerini
artırmaları için büyük bir fırsat sunuyor.''
Önce KOBİ'ler - Pilot Projeler
MPM'nin ölçek ve sektör gözetmeksizin sunduğu hizmetlerin içinde KOBİ'lerin
önemli bir yer tutuğu vurgulanan açıklamada, MPM'nin, KOBİ'lerin verimlilik
sorunları, eğitim ve danışmanlık ihtiyaçları ile yıllardır yakından
ilgilendiğinin altı çizildi. Büyük işletmeler verimliliklerini artırmak,
maliyetlerini azaltmak, yeni teknolojilere ve sürdürülebilir üretim
yaklaşımlarına geçmek için profesyonel destek yollarını daha kolay bulabilirken,
KOBİ'ler için durumun çoğunlukla farklı olduğu ifade edilen açıklamada şu
görüşlere yer verildi:
''MPM, temiz üretim stratejilerinin yaygınlaştırılması için öncelikle
KOBİ'leri hedefliyor. Temiz üretim uygulamalarının çevre boyutunun yanında
getireceği ekonomik kazanımlar KOBİ'lere anlatılacak. Bunun için pilot
projelerin gerçekleştirilmesi ve var olan uygulamaların tanıtılması gündemde.
Özellikle Organize Sanayi Bölgeleri'nde yapılacak yeni uygulamaların
sonuçlarının tanıtımı ve yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Temiz üretim faaliyetleri sadece KOBİ'lerle sınırlı olmayacak. MPM, temiz
üretim faaliyetleri yaygınlaştıkça, çeşitli sanayi sektörleri, hizmet sektörü,
tarım ve kamu sektörüne de yönelecek. Konu hakkında işbirliği yapılacak
paydaşlar da belirlendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, TÜBİTAK, TOBB, EPDK, Elektrik İşleri Etüt İdaresi
Genel Müdürlüğü, Birleşmiş Milletler Sınaî Kalkınma Teşkilatı, Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, üniversiteler,
STK'lar, Kalkınma Ajansları, OSB'ler, Sanayi ve Ticaret Odaları ile paydaş
görüşmeleri sürdürülüyor.
İşbirliği olanaklarının değerlendirildiği görüşmelerin tamamlanmasının
ardından MPM, tarafları bir araya getirerek ortak çalışma alanlarını netleştirme
yoluna gidecek. Bu amaçla bir arama konferansının yapılması, planlanan
faaliyetler arasında yer alıyor. 2012 yılı başında gerçekleştirilecek Temiz
Üretim Paydaş Çalıştayı ise Türkiye'nin Temiz Üretim Yol Haritası'nın temelini
oluşturacak.''