Sanayiciler, Bakanlık ve Oda Temsilcileri Asansör Mevzuatını Tartıştı
TMMOB Elektirk Mühendisleri Odası ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası
tarafınan İzmir'de gerçekleştirilen "Asansör Sempozyumu" kapsamındaki "Ülkemizde
Asansörlerin Geleceği" başlıklı panel oda temsilcilerini, sektör temsilcilerini,
Bayındırlık ve Sanayi Bakanlığı'nı biraraya getirdi. Panelde asansörlerde
mevzuat, belgelendirme, piyasa ve ürün denetimi konuları
tartışıldı.
Makina Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz’ın yönetiminde
gerçekleştirilen panelde konuşmacılar asansör sektörünü, yasal durumu ve
denetimleri ele aldılar. Panele Asansör Platformundan Sefa Targıt,
Makina Mühendisleri Odasından Asansör Kontrol Merkezi Müdürü Berkay Eriş,
Elektrik Mühendisleri Odasından Onur Ercan, Bayındırlık Bakanlığından
Güner Yıldırım ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığından Erhan Bayrak
katıldılar.
Konuşmacılar AB Teknik Mevzuatı Uyum sürecinde 2003 yılından bu yana
çıkarılan asansör yönetmeliklerinin ürün denetimi, kalitenin sağlanması ve
tüketicinin korunması açısından ihtiyaca yanıt vermediğini ortak olarak
vurgularken, sanayi ve oda temsilcileri, Asansör, Tesis, İşletme ve Bakım
Yönetmeliğinin öneriler değerlendirilerek ivedilikle çıkarılmasını istediler.
Sanayi Bakanlığı temsilcisi ise yasal düzenleme ve denetim konularında farklı
görüşler ifade etti.
Mühendislik hizmetlerinin etkinleşmesi talep edildi
Elektrik Mühendisleri Odası adına konuşan Onur Ercan, Makina
Mühendisleri Odası ile ortaklaştırarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığına sundukları
görüşlerin yönetmeliğe yansıtılmasını istediklerini söyledi. Bu görüşlerin
değerlendirildiği Asansör Tesis İşletme ve Bakım Yönetmeliğinin bir an önce
yürürlüğe girmesinin gerekli olduğunu vurgulayan Ercan, Bakanlığın hazırladığı
yönetmelik taslağında Elektrik ve Makina Mühendisleri Odalarına yer
verilmediğini, oysa bir asansör firmasında çalışacak elektrik ya da makina
mühendisinin, sicil durumunun ya da mühendis olup olmadığının bile Odalar
olmaksızın denetlenmesinin mümkün olamayacağını söyledi. Taslakta “asansör
ruhsatı” yerine “tescil” ifadesinin kullanıldığını, tescil’in yalnızca kayıt
anlamına gelip bir denetim ve uygunluk ifadesi olmadığından amaçlanan işlevi
yerine getiremeyeceğini kaydeden Ercan, “ruhsatlandır” kavramının
kullanılmasının gerekli olduğunu ifade etti. Onur Ercan, “2004’te yayınlanan
yönetmelikle sektörde bir seviye yükselmesini beklerken tam tersi oldu.
Onaylanmış Kuruluştan belge alan firmalara ‘bizim belgemiz var, kimse bizi
denetleyemez’ yaklaşımına girdiler. En riskli durumdaki ürün piyasaya arz
edilirken hiçbir denetimden geçmiyor. Önceden beğenmesek de bir denetim vardı.
En azından TSE belgesi aranıyordu.” dedi.
"Yasal boşluk giderilmeli"
Makina Mühendisleri Odası adına konuşan Berkay Eriş ise, son 13 yıllık
dönemde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 3 adet Asansör Yönetmeliği
yayınlandığını belirterek şunları söyledi;
“Bunlardan ilki 20 Aralık 1995 tarih ve 22499 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanan Asansör Yönetmeliği’dir. Bu yönetmelikte, Odalarımızın önerileri
doğrultusunda meslek odaları (EMO, MMO), Odalar tarafından verilen belgeler (SMM
Belgeleri), projeler (Avan, Elektrik Uygulama, Mukavemet, Mekanik Uygulama
Projeleri), asansörlerin tesisi işletilmesi, bakımı ve yıllık kontrolüne ilişkin
temel süreçler, sorumluluklar ve uygulamalar yönetmelikte tanımlanmıştır. Bu
Yönetmelik sonrası Asansör firmaları bünyelerinde makina ve elektrik mühendisi
istihdam etmiş, projelendirme uygulamaları firmalardaki mühendisler tarafından
gerçekleştirilmiş, birçok Şubemiz belediyelerle yapılan protokoller çerçevesinde
asansörlerin yıllık periyodik kontrol çalışmalarını başlatmış, uygulamalara
ilişkin ilk yayınlar Odalarımız tarafından gerçekleştirilmiş, ülkemizdeki
asansör uygulamalarında gözle görülür iyileştirmeler gerçekleşmiştir.
Bakanlığın yayınladığı ikinci yönetmelik AB Teknik Mevzuatına uyum
çerçevesinde oluşturulan 95/16/AT Asansör Direktifi ile 1995 yılında yayınlanan
Asansör Yönetmeliği’nin birlikte harmanlandığı 15.02.2003 tarih ve 25021 sayılı
Resmi Gazete’de yayınlanan Asansör Yönetmeliği (95/15/AT)’dir. Her iki
yönetmeliğin bir arada değerlendirilmesi ile oluşturulan 2003 Asansör
Yönetmeliği sürecine de Odalarımız müdahil olmuştur. Her ne kadar Odalarımızın
isimleri ve belgeleri yönetmelikte tanımlanmasa da asansör avan ve uygulama
projeleri, projelerin makina ve elektrik mühendisleri tarafından hazırlanacağı,
asansör tesis, işletme bakım ve yıllık kontrol süreçleri önceki yönetmeliğe
benzer şekilde bu yönetmelikte de tanımlanmıştır. Bu yönetmelik çerçevesinde de
Odalarımız ve üyelerimiz 1995 yılında yayınlanan yönetmelik çerçevesinde
gerçekleştirdiği uygulamaları sürdürmüştür.
Bu süreçte yayınlanan son yönetmelik 31.01.2007 tarih ve 26420 sayılı Resmi
Gazete’de yayınlanan Asansör Yönetmeliği (95/16/AT)dir. Bakanlık tarafından
yönetmeliğin değiştirilmesinin nedeni; AB Komisyonunun, 95/16/AT direktifine
ilave edilerek hazırlanan 2003 Yönetmeliğinden 1995 Asansör Yönetmeliğinden
alınan bölümlerin çıkarılmasını istemiş olması olarak açıklanmıştır. Bu
zorunluluk veya zorlama sonucunda Odalarımız ülkemizde asansör uygulamalarının
yer alacağı yeni bir yönetmelik önerisini; “Asansör Tesis, İşletme ve Bakım
Yönetmeliği Taslağı” adıyla hazırlayarak Bakanlığa iletmiştir. Yani Bakanlık
tarafından İşletme ve Bakım Yönetmeliği olarak değiştirilerek Odalarımızdan
görüş istenen yönetmelik fikrini ilk ortaya atan, taslağını hazırlayıp Bakanlığa
sunan Odalarımız olmuştur.
Bakanlık, 2007 Asansör
Yönetmeliği hazırlık sürecinde, Asansör Teknik Komitesinde Odalarımızın yer
alması, Asansör Tesis, İşletme ve Bakım Yönetmeliğinin henüz yayınlanmamış
olması ve 1995 Yönetmeliğinden kaynaklanan ülkemizdeki yaygın asansör
uygulamalarını dikkate alarak hazırladığı yeni yönetmeliğe 19’uncu maddeyi ilave
etmiştir. 19. madde: “15/2/2003 tarihli ve 25201 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanan Asansör Yönetmeliği (95/16/AT) 1 ila 13’üncü maddeleri (13 üncü madde
dahil) 27 ile 32’nci maddeleri (32 inci madde dahil) geçici 1’nci maddesi ve
ekleri yürürlükten kaldırılmıştır.” demektedir. Bu madde sayesinde de
ülkemizdeki 1995 Yönetmeliğinden kaynaklanan uygulamalar aksamadan
sürdürülmüştür. Çünkü 19 madde sayesinde 2003 Asansör Yönetmeliğinin projeler,
asansör tesisi, işletilmesi ve bakımına ilişkin tanımlamalar yürürlükte
kalmıştır.
Bakanlık tarafından hazırlanan taslak yönetmeliğin 15 maddesinde “ 15.02.2003
tarihli ve 25021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Asansör Yönetmeliğinin
(95/16/AT) 14 ila 26 maddelerini (26ncı madde dahil) yürürlükten
kaldırılmıştır.” denilmektedir. Bu madde ile kaldırılan Asansör Yönetmeliğinin
14 ile 26’ncı maddeleri; asansörlerin tesis edilmesine ilişkin Asansör Avan,
Elektrik, Mukavemet ve Mekanik Uygulama projelerinin tanımlandığı bölümdür.
Bu tanımlanmalara taslak yönetmelikte yer verilmemektedir. Bu yönetmelik ve
halen yürürlükte olan 2007 Asansör Yönetmeliği ile yapılmak istenen
mühendislerin asansör uygulama sürecinden çıkarılmasını isteyen anlayışa yönelik
bir uygulamanın yönetmeliklere yansıtılması halidir. Yönetmelikte yer alan
Yetkili Mühendis tanımı ve yetkili mühendislerin Odalar tarafından
belgelendirilmesi ve bu mühendislerin yıllık kontrol çalışmalarında yer almasına
ilişkin ifadeler gerekli ama yeterli değildir. Yetkili mühendislerin asansörün
tesis edilmesi sürecindeki işlevleri yönetmelikte tanımlanmalıdır.
Yukarıda belirttiğimiz önemli eksikliklerle birlikte görüş istenmek üzere
kurumlara gönderilen yönetmeliğin bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir.
Bakanlık tarafından, Asansör Yönetmeliğinin Tesis ve İşletilmesine ilişkin
uygulamaların ayrı bir yönetmelik ile düzenleneceğinin planlandığı bildirilse
de, Bakanlıktan gelen ve şu anda görüş oluşturduğumuz taslağın AB Komisyonuna
daha önce gönderilmiş olması, Bakanlığın bu konudaki tutumunu sorgulanır duruma
düşürmektedir. Bu nedenle Yönetmelik bu haliyle yayınlanır ise ülkemizde 13
yıldır süren mühendislerin ve Odalarımızın da içerisinde yer aldığı süreç
(geçici de olsa) sona erecektir.”
"Piyasa denetiminde cezalandırma ve tahakkuk şeffaf olmalı"
Asansör Platformu adına Panele Katılan Sefa Targıt ise iki yıl önce,
2006’da yapılan sempozyumda dikkat çekilen konuları anımsatarak şunları söyledi;
“Bu iki yılda olanlara sektör penceresinden bakmak istiyorum. O sempozyumda
Bakanlığın denetim yapmadığını söylemiştik. Yerli Onaylanmış Kuruluşumuzun
olmadığını ve belgelerin usulsüz verildiğini dile getirmiştik. Bugün Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı piyasa denetim ve gözetimi yapmaya başlamıştır. Teste tabi
tutulacak ürünler için, izlenecek prosedür için genelge yayınlamıştır. Teklif
alma zorlukları aşılarak bazı illerde denetim başlamıştır. Cezalar tahakkuk
ettirilmiştir. Bu bilgilerin herhangi bir mercide toplandığından emin olmamakla
birlikte asansörlerin en fazla ceza kesilen ürün olduğunu görüyorum. Bunun
nedenleri arasında piyasada sert rekabet koşullarının olması, asansörlerin kolay
ulaşılabilir ve denetlenebilir olmaları yer almaktadır. Piyasa denetiminden
mağdur olacak firmaların teknik dosyayı çok iyi hazırlamaları ve ilgili
taraflara teslim etmeleri çok önemli olacaktır. Çok iyi bir mühendisin elinden
çıkmış bir dosya alacağınız cezayı önler. Teknik dosya sizleri ciddi cezalardan
koruyacak bir dosyadır. Piyasada 40 yıldır üretim yapan sanayiciyi denetleyecek
40 yıllık bir denetçi yok ne yazık ki. Piyasanın doğru denetlenmesinin en büyük
lehtarı kullanıcılardır.
Piyasada çok sayıda küçük firma tarafından montaj yapılabilmektedir. Cezalar
gizli tutuldukça bir yararı olamıyor. Araya tanıdık koyarak cezalar bertaraf
edilmeye çalışılıyor. Hatalar sürüyor. Denetimlerde cezanın nasıl verildiğinin,
nasıl sonuçlandırıldığının bilinmesi gerekiyor. Öneriler doğrultusunda bir bakım
ve işletme yönetmeliği çıkarsa daha net bir tablo ortaya çıkacak ve bugünkünden
iyi olacaktır. Ki bu çalışma gereğinden fazla uzamıştır zaten.”
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Temsilcisi Güner Yıldırım, 3030sayılı kanun kapsamında kalan İmar Tip Yönetmeliği gereği konut ve umumi
binalarda asansörlerin ölçülerinden söz ederek, bu standartlarda çelişkilerin
olduğunu vurguladı. Her asansörün denetlenmesi gerektiğine inandığını
belirten Yıldırım, denetime gittiklerinde “bizde belge var” yanıtıyla
karşılaştıklarını, bu yanıta rağmen inceleme yaptıkları zaman ise özellikle
güvenlik aksamlarında ciddi eksiklikler olduğunu tespit ettiklerini belirtti. CE
belgesi olmasının asansör denetimi için yeterli sayılmaması gerektiğini kaydeden
Güner Yıldırım, “bu asansörlerde bile en azından gözle kontrol yapılmalıdır”
diye konuştu.