Sanayi üretimi üçüncü çeyreğe hız kaybederek girdi. Üretim temmuzda yüzde 8,6
arttı ve hazirana göre ise yüzde 0,3 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış
endeks yüzde 8,9 artarken mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeks
hazirana göre yüzde 0,3 yükseldi. İhracat ağırlıklı çalışan sanayi üretiminde
tek haneli artış sürpriz olmadı. Temmuzda ihracat artışı yüzde 6'da kalmış,
otomotiv ihracatı ise yüzde 6 gerilemişti. Ekonomistler yılın ikinci yarısında
hem ihracattaki durgunluk hem de zayıf baz etkisi nedeniyle sanayi üretiminde
yavaşlama bekliyor. İç talebin hâlâ güçlü seyrini sürdürmesi ise sanayi üretimi
için tek sevindirici haber. Ancak ekonomistler sanayi üretimiyle birlikte
ekonomideki yavaşlamanın artması durumunda faizleri sabit tutmayı hedefleyen
Merkez Bankası'nın yeniden faiz indirimini gündeme getirebileceğine dikkat
çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün sanayi üretiminde temmuz verilerini
açıkladı. Buna göre sanayide 2010 yılının ilk tek haneli artışı üçüncü çeyreğin
ilk ayında yaşandı. 2009 Aralık ayından beri artışını sürdüren sanayi üretimi
haziranda yüzde 10 yükselmişti. Haziranda mevsim ve takvim etkilerinden
arındırılmış endeks ise mayısa göre yüzde 2,2 azalmıştı. Temmuzda mevsim ve
takvim etkilerinden arındırılmış endeks hazirana göre yüzde 0,3 arttı. Bu
sevindirici olsa da artış oldukça düşük.
Sanayide tekstil ve giyimin performansı dikkat çekici. Ağustosta ihracatın da
liderliğine oturan hazırgiyim geçen yıla göre üretimini yüzde 10,1, hazirana
göre ise yüzde 4,1 artırdı. Tekstilde geçen yıla göre artış yüzde 10,6, hazirana
göre ise yüzde 1,5. İki sektör kriz öncesi üretim seviyelerinin üzerine çıktı.
Tekstil ve hazırgiyim sanayi üretim endeksi Ağustos 2008'den beri görülen en
yüksek seviyesinde.
Otomotiv ise hazirana göre yüzde 18,3 üretim kaybı yaşadı. Ancak temmuz ve
ağustos otomotiv için yıllık izin ayları. Otomotivde geçen yıla göre yüzde 6
artış yaşanması önemli. İç talebe duyarlı kimyasal sektöründe ise yıllık büyüme
hızı yüzde 7,7'ye geriledi. Önceki aylarda kimyasal sektöründe çift haneli artış
yaşanıyordu. İnşaat sektörünün öncü göstergesi olan metalik olmayan mineral ürün
sektöründe ise baz etkisinin de desteğiyle çift haneli yüzde 12,8 artış yaşandı.
Aramalı üretimi artışı yüzde 11,7 olurken, dayanıklı tüketim malı tüketiminde
artış yüzde 8,8'de kaldı. Dayanıksız tüketim malı üretiminde ise hazirana göre
yüzde 2,2'lik kayıp dikkat çekti. Elektrik üretiminin yüzde 9,9 arttığı temmuzda
enerji sektöründe üretim ise 5,7 olarak belirlendi. Sanayi üretiminde tek
haneye inmesinde Avrupa Birliği'ndeki zayıf taleple hızı kesilen ihracatın
etkisi büyük. İhracat temmuzda yüzde 6 artmış, otomotiv ihracatı ise yüzde 6
gerilemişti. Ağustosta ihracat yüzde 11,44 ile yeniden çift haneli artsa da
ihracat 8.5 milyar dolarda kalmıştı. Kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven
endeksi de ağustosta geriledi. Bu durum temmuzun ardından ağustos ayında da
sanayi üretiminde tek haneli artış görüleceğinin işareti. İkinci çeyreği de
yüzde 9 seviyelerinde yüksek büyümeyle kapatması beklenen Türkiye ekonomisinin
üçüncü çeyrekte yüzde 4-5 arasında büyüme göstermesi öngörülüyor. Ekonomistler
dördüncü çeyrekte de yüzde 3-4 arasında büyümesi olası Türkiye'nin yıl sonunu
yüzde 6 seviyelerinde büyümeyle kapatmasını
bekliyor.
Ekonomistler ne
diyor
AK Yatırım Başekonomisti Hakan
Aklar
Merkez Bankası da ekonomik hareketlilikte yavaşlama bekliyordu. Sanayi
üretimi için ay ay büyümelere bakılmalı. Haziranda yüzde 2,2 kayıp vardı,
temmuzda az da olsa yükseliş yaşandı. Ama bu düşük artışı ben yataya dönmüş diye
yorumlarım. Ağustosta kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi
geriledi, yani oradan da güçlü ivme gelmiyor. Tüketici güven endeksi bir türlü
100'ü geçemiyor. Dolayısıyla ilk yarıda yüzde 10,5 seviyesinde güçlü bir milli
gelir büyümesi bekliyoruz. İkinci çeyrekte yüzde 9, üçüncü çeyrekte ise yüzde
4-5 arası olabilir. İşsizliğin devam ediyor olması atıl kapasitenin fazla olması
yatırımları engelliyor.
FORTİS Bank Ekonomik Araştırmalar Haluk
Bürümcekçi
Yıllık karşılaştırma yapıldığında bu kadar güçlü bir artış olması geçen yılın
zayıf baz etkisinden kaynaklanırken mevsimsellikten arındırılmış seri aylık
bazda yüzde 0.3 artış kaydetti, ki bu haziran ayı için revize verinin işaret
ettiği yüzde 2,2'lik düşüşün ardından oldukça sınırlı kaldı. Son dönemde
yayımlanan veriler, ekonomik görünümü bir kademe daha zayıf bir noktaya taşımış
gibi görünüyor. Bu görünüm Merkez Bankası'nın faizi bir süre daha sabit tutma
eğilimi ile uyumlu. Ancak, ekonomik aktiviteyle ilgili daha zayıf veriler
gelmesi durumunda, faiz indirimleri de ihtimali artan bir olasılık olacaktır.
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil
Sanayi üretiminde temmuz ayında yavaşlama olması zaten beklenen bir
gelişmeydi. Üretimdeki ivme kaybının daha önce de belirttiğimiz gibi gerek geçen
yıldan kaynaklanan baz etkisinin hafiflemesi gerek ihracatın artış hızında
gözlenen yavaşlama ile birlikte yılın geri kalanında da devam edeceğini tahmin
etmekteyiz. Zaten ağustos ayındaki kapasite kullanım oranları sanayi üretiminde
temmuz ayına göre bir gerileme yaşandığını teyit etmekte. Ayrıca küresel
ekonomide ve özellikle AB ülkelerindeki toparlanmanın oldukça yavaş seyretmesi
de özellikle ihracatçı sektörlerdeki büyümeyi olumsuz etkileyecektir. Bu
nedenlerle yılın üçüncü ve son çeyreklerindeki artışın ilk çeyreklere göre daha
yavaş olmasını beklemekteyiz.
İSO Başkanı Tanıl
Küçük
Temmuz ayındaki artışla birlikte sanayimizde kesintisiz büyüme dönemi
sekizinci aya taşınmıştır. Önümüzdeki tabloda en olumlu taraf, üretimde artışın
devam etmesi, eğilimin hâlâ yukarı yönlü olmasıdır. Ancak, artış oranlarının
giderek hız kestiğinin dikkatlerden kaçmaması gerekiyor. Önümüzdeki mesele,
üretimdeki artışı yavaşlatmadan devam ettirebilmektir. Bunun için yapılması
gerekenler var. Siyasetteki yoğun gündem, ekonominin ihmal edilmesine yol
açmamalıdır. Uzun zamandır dile getirdiğimiz üzere, üretimde ve dolayısıyla
ekonomimizde büyümenin devam edebilmesi için sanayimizin mücadelesine mutlaka
destek verilmelidir.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergün
Türkiye ekonomisinde ikinci çeyrekte de yüzde 8-10 arasında bir büyüme
yaşanacak. İkisini topladığımız zaman Türkiye'nin temmuz ayının ilk yarısında
yüzde 10 civarında çift haneli bir büyümeyi yakalamış olacağını görüyoruz.
Sanayi üretiminde 2009 Mart-Nisan aylarından bu yana bir toparlanma var. Ancak
takvime bakıldığında ocak-şubat aylarıyla temmuz-ağustos aylarında her zaman
sanayi üretiminde bir düşüş görülüyor. Ancak bu kez geçen yıla göre yüzde
8,6'lık bir artış oldu. Zaman zaman mevsimsel veya takvim etkileriyle kırılmalar
olabilir ama önemli olan trendin yukarıya doğru olmasıdır. Ve Türkiye'nin
üretimdeki yukarıya trendi devam ediyor.
TÜİK
yeni seriye geçti
Türkiye İstatistik Kurumu ekonomideki teknolojik gelişme ve yapısal
değişikliklerin yeni faaliyet ve ürünleri ortaya çıkarması nedeniyle Avrupa
Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) Avrupa Birliği Ekonomik Faaliyetlerin
İstatistiki Sınıflamasının (NACE Rev.1.1) yeni versiyonu olan NACE Rev.2
sınıflamasını oluşturdu. Avrupa Birliği ülkelerinde de olduğu gibi, 2005=100
temel yıllı Kısa Dönemli İş İstatistikleri sonuçlarının NACE Rev.2'ye dayalı
olarak üretiliyor. İlk olarak sanayi üretim endeksi yeni seriyle hesaplandı.
Yeni seride klima, kayıtlı medya, eczacılık, makine ve ekipmanların onarımı da
hesaplamaya girdi.
Haziran verilerine revizyon
Türkiye İstatistik Kurumu sanayi üretiminde yüzde 10,2 olarak açıkladığı
haziran ayı verisini yüzde 10'a revize etti. Ayrıca takvim etkisinden
arındırılmış endeksteki yüzde 10,4'lük artış da yüzde 10,2'ye, mevsim ve takvim
etkilerinden arındırılmış endeksteki yüzde 2,1'lik düşüş de yüzde 2,2'ye
çekildi.