“Sanayi Bakanlığı Yeniden Yapılansın, Katma Değere Göre Teşvik Sistemi Getirilsin”



Kimya sektörü, 'Güçlü Türkiye için Güçlü Kimya Sanayi' sloganıyla birleşti. 18 dernek, 5 sendika, 2 ihracatçı birliği, 1 vakıf, 1 meslek odası ve 4 üniversitenin bir araya gelmesiyle oluşan Kimya Sektör Platformu, düzenledikleri basın toplantısında, sektörünün acil çözüm bekleyen sorunlarının yanısıra Türkiye’yi kimyada dünya lideri yapacak sinerjiyi yaratmak için neler yapılması gerektiğini kamuoyu ile paylaştı.

KSP (Kimya Sektör Platformu) ve PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, TKSD (Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Timur Erk ve KİPLAS (Türkiye Kimya, Petrol, Lastik ve Plastik Sanayi İşverenleri Sendikası) Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur’un konuşmacı olarak katıldıkları basın toplantısında, kimya sektörünün sorunları ve bunlara yönelik çözüm önerileri açıklandı.

Selçuk AksoyKSP ve PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, toplantının açılış konuşmasında, kimya sanayinin toplam imalat sanayi üretimindeki payının yüzde 30 olduğunu belirterek, sektörde 500 bine yakın kişinin istihdam edildiğini söyledi. Aksoy, 50 milyar dolarlık ciro ve 16 milyar dolarlık ihracata sahip olan Türk kimya sektörünün, global kimya sektörü içindeki payının yüzde 1,1 olduğunu vurguladı. 2008 yılında yüzde 2,5 oranında büyüyen kimya sektörünün, küresel krizin olumsuz etkisi nedeniyle 2009 yılının ilk yarısında yüzde 4 – 5 oranında küçüldüğü söyleyen Selçuk Aksoy, sektörün 2009 yılını yüzde ‘0’ büyüme ile kapatmasını beklediklerini, 2010 yılında ise sektörün yüzde 2 – 3 düzeyinde büyüyeceğini tahmin ettiklerini dile getirdi.

Teşvik sistemi yeniden düzenlenmeli

Küresel krizin yeni pazarlara açılarak aşılmaya çalışıldığını vurgulayan Aksoy, kimya sektörünün 2009’un on bir ayındaki ihracatının 8 milyar 727 milyon dolar olduğunu, plastiğin kimya sektörü ihracatındaki liderliğinin ise sürdüğünü açıkladı. Kimya sektörünün hem son tüketiciye yönelik ürünler ürettiği hem de neredeyse tüm sektörlerin temel girdi ihtiyaçlarını karşıladığına dikkat çeken Aksoy, sektörün yüksek oranda katma değer yaratma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Sektörün en büyük sorunlarından biri olarak Ar-Ge eksikliğini gösteren Selçuk Aksoy, ekonomik kalkınma için teşvik sisteminin sil baştan yapılması ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Aksoy, kimya sektörü gibi katma değeri yüksek ürünler üreten sektörlerin teşvik edilmesi halinde Türkiye’nin gelişmiş ülkeler kategorisindeki yerini alabileceğine dikkat çekti.

Kimya Sektör Platformu adına Sanayi Bakanlığı’na da çağrıda bulunan Selçuk Aksoy, “Sanayici olarak Sanayi Bakanlığı’nın koordinasyon görevini üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Sanayicinin bayrağı, Sanayi Bakanlığı’nda olmalı.” dedi. Aksoy, Sanayi Bakanlığı’nın yeniden yapılanması gerektiğini belirterek, bakanlığın Türk sanayisinin katma değeri yüksek alanlara yatırım yapması için yol gösterecek bir yapıya dönüşmesinin önemine dikkat çekti. Aksoy, Türkiye’nin katma değerli ürünler üreten güçlü bir sanayiye sahip olmasının yolunun, Bilim ve Teknoloji konusunda müsteşarlık veya bakanlık düzeyinde bir yapılanmaya gidilmesinden geçtiğini dile getirdi.



2013 yılında hedeflenen sera gazı salınım oranları teknolojik olarak mümkün değil

TKSD Yönetim Kurulu Başkanı Timur Erk ise yaptığı konuşmada, sektörün diğer sorunlarına vurgu yaparak, küresel kriz ile mücadele eden kimya sektörünün, bir yandan da düzenleyici etki analizi yapılmadan ve yeterli altyapı oluşturulmadan yayınlanan mevzuatlarla boğuştuğunu söyledi. Erk, AB’ye yaptığımız yıllık 3 milyar dolarlık ihracatı tehlikeye atan REACH yönetmeliğinin ise uluslararası düzeydeki sıkıntılardan biri olduğunu dile getirdi.

Timur ErkTemelde insan sağlığı ve çevreyi korumayı amaçlama görüntüsünde olan REACH uygulamasının özellikle KOBİ’ler açısından büyük sıkıntı yarattığına dikkat çeken TKSD Başkanı Timur Erk, “Bu uygulama perde gerisinde AB’ye ihracatı teknik engellerle önlemeye yöneliktir. KOBİ’lerin bu konuda sorun yaşadığını biliyoruz. AB üyesi olmayan ve AB üyesi olmamasına rağmen ayrıcalıklar tanınan Norveç, İzlanda ve İsviçre’nin de dahil olduğu bu Avrupa uygulaması karşısında, ülkemiz için REACH çerçevesinde ihracat kaybı yılda 3 milyar dolara ulaşabilir. Bu konuda mutlaka devletin finansal ve yönlendirici desteğine ihtiyacımız var” diye konuştu.

Timur Erk, yaptığı konuşmada önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi zora sokacak çok önemli bir konuya daha dikkat çekti. 7-18 Aralık 2009 tarihlerinde Kopenhag’da yapılacak olan COP-15 toplantısında AB tarafından ortaya konulacak pozisyon belgesinde, AB üyesi olmayan Türkiye için çok ağır yükümlülükler getirecek konular yer aldığını açıklayan Erk, “Türkiye üyelik görüşmelerini sekteye uğratmamak için Kopenhag için hazırlanmış bu AB görüşüne pek bir reaksiyon göstermeme yolunu seçerse, 2013 sonrası için çok büyük bir uluslararası sorunun içine düşecektir. Türkiye 2007 salım raporuna göre, 1990 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 120-140’ın üzerinde sera gazı salımı yapmaktadır. 2013 yılı sonrasında, bu 1990 baz yılına göre istenmekte olan en az yüzde 20-30 düzeyinde azaltma taahhütlerine Türkiye’nin teknolojik olarak uyabilmesi kesinlikle mümkün değildir” dedi. TKSD Başkanı, 17-18 Aralık tarihlerinde Ankara’da düzenlenecek VII. Ulusal Kimya Sanayi Kongresi’nde sektörün sorunlarının enine boyuna tartışılacağının bilgisini de verdi.

32 meslek standartı 2010 sonuna kadar hazır olacak

Konuşmasında, Kimya Sektör Platformu’nun kurulmasındaki amaçlara ve mesleki eğitimin önemine değinen KİPLAS Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur ise Kimya Sektör Platformu’nun bir ilki gerçekleştirerek, meslek standartları çalışmaları kapsamındaki en geniş işbirliğini oluşturduğunu söyledi. KSP’nin kurucu üyelerinden olan KİPLAS ile T.C. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) arasında bir protokol imzalandığını ve KİPLAS’ın kimya sektöründe meslek standartlarının hazırlanması için yetkilendirildiğini belirten Baydur, 2010 yılı sonuna kadar 32 meslek standardını hazırlamayı hedeflerini vurguladı. KİPLAS Başkanı Refik Baydur, Türkiye’nin en büyük derdinin istihdam ve teknik eğitim olduğunun altını çizdi.