Sanatçılar Kendi İşine Bakmıyor, 'Hasankeyf de Korunsun' Diyor



Türkiye’nin önde gelen sanatçıları Hasankeyf için bir araya geldi. Doğa Derneği’nin Hasankeyf Yok Olmasın Kampanyası’na imza atan sanatçılar, Hasankeyf’in sular altında bırakılmamasını ve UNESCO Dünya Mirası ilan edilmesini talep ediyor. Kampanyaya ilk destek veren sanatçılardan Sezen Aksu, kampanya için hazırlanan ilanlarda “İzmirliyim, Hasankeyf’te doğdum” diyerek Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin tüm insanlığın ortak çıkış noktası olduğuna dikkat çekiyor.

Doğa Derneği’nin, Hasankeyf'in UNESCO Dünya Mirası ilan edilmesi için başlattığı kampanyaya imza atan çok sayıda sanatçı, Hasankeyf'in korunması için tüm dünyaya çağrıda bulunuyor. Ilısu Barajı’nın durdurulmasını ve Hasankeyf'in de içinde bulunduğu Dicle Vadisi'nin UNESCO Dünya Miras Alanı ilan edilmesini talep eden imza kampanyasına bu güne kadar sanatçıların yanısıra 66 bin 810 kişi daha imzasıyla destek verdi.

Sezen Aksu’nun da imzaladığı metinde, Hasankeyf'in en az 10 bin yıllık geçmişi ile UNESCO'nun 10 dünya mirası kriterinden 9'unu karşılayan dünyadaki tek yer olduğuna dikkat çekiliyor. Kampanyaya destek veren diğer sanatçıların Hasankeyf hakkındaki mesajları önümüzdeki haftalarda teker teker açıklanacak ve kampanya ilanlarında yer alacak.

Doğa Derneği Başkanı Güven Eken yaptığı açıklamada Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin evrensel değere sahip bir doğa ve kültür mirası olduğunu ve bu nedenle kampanyaya gün geçtikçe daha fazla destek geldiğini söyledi.

Eken, kampanya hakkında şunları söyledi:

“Sanatçılar ileriyi gören ve bu nedenle dünya toplumlarına yön veren kişilerdir. Onların toplumsal meseleler hakkındaki sezgi ve muhakemesi, tarih boyunca kamunun vicdanını temsil etmiş ve insanlığa doğruyu göstermiştir. Bugün Türkiye’deki pek çok sanatçı, Doğa Derneği’nin Hasankeyf Yok Olmasın kampanyasına destek vererek tüm Türkiye'yi bu imza kampanyasına katılmaya çağırmaktadır. Türkiye’deki milyonların bu çağrıya kulak vererek Hasankeyf’in yaşaması için yürütülen mücadeleye katılacağından hiç şüphe duymuyoruz. Günümüz Türkiye’sine yakışan, Hasankeyf’i sular altında bırakmak değil, onu hak ettiği gibi UNESCO Dünya Mirası ilan ederek geleceğe taşımaktır.”