Art Nouveau'nun Avusturyalı temsilcisi Otto Wagner ve "Süsleme ve Suç" manifestosunun yazarı ünlü erken modernist Adolf Loos, Yapı-Endüstri Merkezi'nin Kasım ayı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "Modern'i Ararken, Otto Wagner ve Adolf Loos" sergisi ile biraraya geliyorlar. Avusturya Kültür Ofisi'nin desteği ve Prof. Dr. Afife Batur'un katkıları ile gerçekleşecek olan sergi, 11 Kasım - 9 Aralık 2005 tarihleri arasında İTÜ Taşkışla 102 nolu Sergi Salonu'nda sanatseverlerle buluşacak.
Serginin, öncelikle Viyana'da, Avrupa'nın kültür başkentinde yaşanan bir eşzamanlılığı göstermeyi ve tarihçi F. Achleitner'in tanımıyla "en köktenci atılımlarda bile modernizmi kendisine mecbur kılan üretken tarihselliğe" işaret etmeyi amaçladığını belirten Prof. Dr. Afife Batur, genellikle farklı eğilim grupları içinde değerlendirilen Art Nouveau ve Modernizm'i, zaman ve dönem bağlamı içinde ve Viyana için yeniden ve birlikte düşünmeyi önerdiklerini söylüyor.
Birlikte ve Ayrı: Otto Wagner ve Adolph Loos
Batur, "Birlikte ve ayrı olma durumu, Viyana'nın 19. yy. ortalarında başlayan kentsel gelişim sürecinin özellik ve ilişkilerine bağlı olmalıydı" diyerek, şöyle devam ediyor: "Wagner ve Loos da, Viyana'da sanayileşme, liberalizmin gelişmesi ve sonuçta büyük bir yapılaşma ve nüfus patlamasının eşlik ettiği kentsel gelişimin, burçların yıkılması ve Ring Bulvarı'nın açılmasının tetiklediği tartışma ortamında doğan düşünce ve tasarım modellerini temsil eden iki örnek olarak algılanabilir. Cadde, kanalizasyon, temiz su boru hattı ve Tuna Nehri düzenlemesi, kent içi raylı ulaşım sistemi gibi alt yapı çalışmalarına tasarımcı olarak katılan Otto Wagner, tarihselci düşünceden uzaklaşmayı önerir. 'İşlev ve algı' ile 'yapı biçimi ve dekor' arasındaki ilişkiyi yeniden kurgular. Tarihselden farklı ve yeni bir dekoratizm önerir. Sergide çoğunlukta olan kentsel yapı tasarımları , Otto Wagner'in ve ekolünün, tarihselle ve modernizmle ilişkisini ve doğal olarak Secessionist kavramları görselleştirir".
Adolph Loos'un modernizmini daha radikal ve eleştirel olarak değerlendiren Prof. Dr. Batur, Loos'un, işlev ve algı ile yapı biçimi ve dekor ilişkisini Secessioniste'lere yönelttiği ağır eleştirilerle güncelleştirdiğini söylüyor ve ekliyor: "Secessioniste dekorativizme saldırır. Ama Manifesto'su, ve elbet yapıtı, klasik mimarlığın bağımsız öğelerini saklı tutarak yeni referans alanlarını işaret eder. Sonuçta ikisi de karşıtlıkları ve birliktelikleriyle Viyana'lı söylemi kurgular".