Hatay'ın Samandağ ilçesinde yaşayanlar, koruma
alanındaki araziler üzerine kurulmak istenen rüzgâr enerjisi
santrallerine karşı çevre mücadelesi başlattı. 'Yaşam
Alanlarına Sahip Çık' adı altında faaliyet gösteren çevre platformunun
üyeleri Antakya Gazeteciler Cemiyeti binasında bir basın toplantısı
düzenleyerek, son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘ÇEVRE TALANI YAPILACAK’
Platform adına açıklama yapan Adil Nuran, “Rüzgâr enerji santrallerinin
yaşam, tarım, sit ve turizm alanlarının içine konumlandırılmasına karşıyız.
İlimizin başlıca tarihi miraslarından biri sayılan ve dünyanın gözde ziyaret
merkezi olabilecek düzeydeki 20 bin metre kare alan üzerine kurulu St.
Simon Manastırı'nın 150 metre yakınına trübün kurulması bir
katliamdır. Binlerce yıllık kültür ve tarihin tahrip edilmesi, sit alanlarımızın
bağrına kadar böyle yapıların sokulması kabul edilemez” dedi.
BÖLGE TARIMI DA TEHLİKEDE
Bölgenin en verimli ve zengin biyo çeşitliliğe sahip tarım arazilerinin
bulunduğu yerleşkede yaşatılmaya çalışılan organik tarımın, tarım arazilerinin
üzerine konumlandırılmak istenen rüzgâr tribünleriyle tehlike düşeceğine dikkat
çeken platfor sözcüsü sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enerji şirketlerinin kendilerine ait haritalarına baktığımızda kurulacak
türbinlerin yüzde 95'inin verimli tarım arazileri ile Turizm geleceği olan
elverişli yerlerde konulması planlandığı görülüyor. Yapılmak istenen rüzgâr
santrallerinden elde edilecek elektriğin nakil hatlarının yayacağı
elektromanyetik dalgaların insan ve çevre üzerindeki etkilerinin yaşamı olumsuz
yönde etkilediği bilimsel olarak aşikârdır. Bu yüzden yaşam alanlarımızın,
turizm ve tarım değeri olan arazilerimizi mahvedecek olan enerji tekellerinin,
ilçemizi pervane çöplüğüne getirmesine, izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz!”