Kent nedir? Altyapıdır. Elektriktir, sudur, kanalizasyondur, yoldur, trafiktir, toplu taşımacılıktır, aziz okurlar. Oysa İstanbul’un elektriği kesiliyor, musluk suyu içilmiyor, kaldırımları korkunç paralara yapılamıyor, yollarda çukura düşülüyor, trafik kronik tıkalı, kanalizasyona gelince... Vidanjör cenneti bu olsa gerek, kanalizasyon yokmuşcasına fosseptik çekiliyor.
Hal böyle olunca, 1 yıl için 1672 proje türeten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la “ciddi” bir röportaj yapmak, elbette mümkün, ancak inandırıcı olmazdı. Ben de hayalci başkanımıza uygun bir habercilik türü icat ettim ve kendisiyle hakiki/sahte bir röportaj yaptım.
Sayın Topbaş’ın da bir demokrata yakışır hoşgörüyle, gülerek okumasını bekliyorum. Aşağıdaki sorular, kendisine sorulmamıştır. Ama cevaplar, bizzat onun çeşitli demeçlerinden seçilen tümcelerdir. Birinci soruya hayat veren kısa özgeçmişi ise, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin, ne yazık ki icraatı kadar başarılı internet sitesinden alınmıştır:
Kadir Topbaş kimdir?
- 1945 yılında İstanbul’da doğdu. Orta öğretimine Işık Lisesi’nde başlayıp imam hatip lisesinde tamamladı. 1972 yılında M. Ü. İlahiyat Fakültesi’nden, 1974 yılında Mimar Sinan Üniversitesi mimarlık bölümünden mezun oldu. (www.iski.gov.tr)
Sayın Topbaş, 1972’de İlahiyat Fakültesi’ni bitirip 1974’te mimar olmak nasıl bir duygu? İki yıla nasıl sığdırdınız bu başarıyı?
- İstanbul’daki her muhallebici Saray’dan yetişmiştir. Prensip olarak kendi yemeyeceğimiz mamulü müşteriye vermeyiz. Kalmadı deriz. Bizim yaptığımız Osmanlı fastfood’u. Bunu yaşatmalıyız. Her şey günlük olarak üretilir ve kendi yemeyeceğimiz şeyi müşteriye asla vermeyiz. Kötü üretilen mamulü bizzat o ürünü üretene imha ettiririz. (www.sagliklitavuk.org)
İyi de, Çin’de üretilen granit kaldırımları İstiklal Caddesi’nin ortasında imha ettiniz, niye bu molozların bedelini bize yedirdiniz?
- Yüksek düzeyde bedel ödeyerek, organik tarımı cazip hale getirmeyi ve istihdam hacmi oluşturmayı hedefliyoruz. Böylece köylülerimizi teşvik ederek üretimi cazip hale getireceğiz ve topraklarından kopmuş insanlarımızın tekrar köylerine dönmelerini sağlayarak göçü tersine çevireceğiz. (www.istanbulagac.com.tr)
Sayın başkan, yol döşerken yeterli su yolu, ızgara, rögar öngörmüyorsunuz. İstanbul, her yağmurda sulara batıyor. Zaten tek tük rögarlara da insan düşüp boğuluyor. Acaba bu projeleri doktor olarak mı, mimar olarak mı onaylıyorsunuz?
- Arzumuz İstanbul’un 2009’daki Dünya Su Forumuna ev sahipliği yapmasıdır. Bugün Dünya Su Konseyi’nin değerli yöneticileriyle fikir alışverişinde bulunduk ve İstanbul’un 2009’daki foruma hazır olacağını söyledik. İstanbul bu foruma ev sahipliği yapmayı hak ediyor. (www.kultursanat.org)
Kadir Bey, ben caddelerdeki yağmur göllerinden söz ediyorum, musluk suyundan değil. O su zaten sık sık kesiliyor!
- İstanbul, en kötü ihtimalle 2016 Olimpiyatlarını alacaktır. Şehrimiz hız kesmeden ilerliyor ve bu tür organizasyonlar İstanbul’a iş, istihdam, turist olarak yansıyor. (İ.Ü.H.A. 12.03.2006)
Ne ilerlemesi beyefendi, trafik sabah akşam kilitli, İstanbul Gordiyom düğümüne döndü, siz olimpiyattan bahsediyorsunuz...
- Haliç’e yapılacak metro köprüsü için benim de şahsen bir çalışmam var. Şöyle söyleyeyim, teknik olarak da çözebilirsek proje müellifi olarak çok farklı bir projem var. Bunu da Kurul’da görüşeceğim. Zannediyorum ki bunu uygulayabilirsek, sırf o köprüyü görmek için binlerce, milyonlarca insan İstanbul’a gelecektir. (Arkiteraforum 5 Mayıs 2005)