Maliye Bakanlığı'nın, Çanakkale'den Mersin'e dek tüm sahil hattını, "İspanya modeli" adı altında yapılaşmaya açma girişimleri, özellikle Ege Bölgesi'ndeki cennet beldeleri tehdit ediyor. Uzmanlar, AKP hükümetin kısa dönem karları için ülkenin geleceğini pazarladığını vurgulayarak, "AKP hükümetinin kamu yararı kaygısı yok" diyor.
TOKİ görevli
Söz konusu proje, sahil kesiminin yanı sıra kaplıca alanlarının, yabancılara yeni yaşam olanakları sunma temelinde şekillendirilmesini öngörüyor. Yerleşim yerlerinin içinde sağlık merkezleri, spor kompleksleri, huzur evi ve sosyal birimler de yer alacak. Belirlenen alanlarda yeni golf sahaları ve beraberindeki villaların yapımı da, tasarlanan projenin bir bölümünü oluşturuyor.
Hazırlık çalışmaları süren projede Maliye Bakanlığı'nın TOKİ'yi görevlendirmesi planlanıyor. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu işin Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmesi zor. Maliye Bakanlığı, bizi görevlendirdi ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile görüşmelere başladık" dedi. Bayraktar, sahil kesiminde 5 yıldızlı otel konforunda sitelerin kurulacağını vurguladığı açıklamasında, hazırlanan projeleri özel sektöre yaptıracaklarını ve kazançtan pay alacaklarını duyurdu.
Eski Tapu Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, yakın bir geçmişte, "Sahil kesimlerinde yılda 2 milyon konut satacağım" yönünde açıklama yaptığını anımsatarak, "Açıklamaları karşılığını bulmaya başladı. Ne yazık ki, ülkemizi anahtar teslimi yabancılara satıyorlar. Şimdi Çanakkale'den Mersin'e kadar olan tüm sahil kesimini pazarlamaya çıkarıyorlar ve ellerinde de her türlü yasal yetki var. Ülkenin değişik alanlarında, yabancılara, bir anlamda kantonlar yaratacaklar" dedi.
Tehlikeli gidişat
İzmirli Avukat Noyan Özkan da, duyarlı yurttaşların girişime karşı duruş sergilemesi ve yeni bir hukuk mücadelesi verilmesi gerektiğini söyledi. Anayasada, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunun öngörüldüğünü anımsatan Özkan, şöyle konuştu:
"AKP hükümetinin kamu yararı kaygısı yok. Kıyılarla ilgili denetimi Bayındırlık Bakanlığı'nın yanı sıra Maliye Bakanlığı da yapıyor. Burada Maliye Bakanlığı'nın doğrudan devreye girmesi tehlikeli bir gidişatı yansıtıyor. Yapılacak her türlü projeye dava açmak gerekiyor. Kıyılarımızda yaşayanlar, yurttaşlarımız bu gidişata dur demeli. İleride çok ciddi nüfus değişikliği politikalarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Böylesi bir proje, turizm sektörüne de darbe indirir. TÜRSAB'ın da adı geçen projeye karşı çıkması gerekmektedir."