9. Dünya Rüzgâr Enerjisi Konferansı ve sergileri 15-17
Haziran tarihleri arasında İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde
gerçekleştirilecek. 95 ülkeden 150 bildirinin sunulacağı uluslararası
konferansta akademisyenler, yatırımcılar, uzmanlar, kamu yetkilileri, rüzgâr
enerjisi teknolojileriyle ilgili en son bilgi ve teknolojiyi birbirlerine
aktarma olanağını yakalayacaklar. 43 bin megawattlık rüzgâr enerjisi
potansiyeline sahip Türkiye’de, 2009 yılı sonu itibarıyla kurulu gücün sadece
803 megawatt olduğu göz önüne alınırsa konferansın, dikkatleri bu alana çekecek
olması nedeniyle ayrı bir önemi de bulunuyor.
Eurosolar Türkiye ortaklığı ile Dünya Rüzgâr
Enerjisi Birliği (WWEC) tarafından bu yıl İstanbul’da düzenlenecek olan
konferans ve sergiler, her yıl ayrı bir kıtada ve ülkede gerçekleştiriliyor.
Geçen yıl Güney Kore’de Jeju Adası’nda düzenlenen konferansın
önümüzdeki yılki durağı ise Mısır olacak. Bu yıl İstanbul’da
gerçekleştirilecek konferansın konu başlıkları arasında, “Hibrit sistemler ve
küçük rüzgâr türbinleri, rüzgâr çiftliği planlama, rüzgâr enerjisi ve
yenilenebilir enerji kaynakları üzerine ulusal politikalar, engeller, teşvikler,
bölgesel enerji” bulunuyor.
Konferans hakkında bilgi veren WWEC 2010 Lokal Organizasyon Komitesi Üyesi
Enver Şat, bu organizasyonun, rüzgâr enerjisinin Türkiye’de
kullanımının hızlanmasına katkı sunacağını belirtti. Şat, bu enerji türünün
avantajlarını şöyle sıraladı:
“Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde doğaya en az zarar veren
uygulamadır. Rüzgâr santrallarının bulunduğu alanlarda hayvancılık ve tarım da
yapılabileceğinden, araziden çok yönü olarak yararlanılmasına olanak
tanımaktadır. Temizdir, ekonomiktir, çevrecidir, dışarıya bağımlı değildir,
barışçıl bir enerji kaynağıdır. Kimse rüzgâr için birbiriyle
savaşmaz.”