Ünlü ekonomistler Mahfi Eğilmez ve Işın Çelebi, Altınbaş Üniversitesi’nin düzenlediği “Ekonomi Söyleşileri” programında bir araya geldi. 2 ünlü ekonomist dünyanın ciddi bir yeni küresel krize doğru da sürüklendiğini, savaş krizinden ekonomik krize doğru hızlı bir geçiş içinde olduğunu belirttiler.
Ekonomist ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, “Dünyanın her yerinde bizde olduğu gibi enflasyon var. Rusya'da var. Bu son kriz enflasyonu daha da tetikleyecek. Petrol, doğalgaz, buğday ve emtiya fiyatları da hepsinin fiyatları bu ortamda yükselecek. Dolayısıyla dünya ciddi bir yeni küresel krize doğru da sürükleniyor” tespitlerinde bulundu. Dünyanın Rusya’ya karşı uyguladığı finansal izolasyonu da değerlendirerek, bu kadar sert tepki verileceğini beklemediğini belirtti. “Çünkü Rusya, Kırım’a girdiğinde böyle bir tepki olmadı. Bu alınan önlemlerin, swiftten çıkarılmasının doğru ve yerinde olduğunu düşünüyorum. Başka türlü bu gidişatı durdurmak ve önlemek mümkün olmayacak.” dedi.
İkinci Soğuk Savaş Dönemi
Mahfi Eğilmez, uzun süreli ikinci Soğuk Savaş döneminin başlayacağı tahminini dile getirerek, “Ülkeler ellerindeki nükleer güçleri karşılıklı tehdit unsurunu olarak kullanıp, birbirini tehdit ederek bir tuhaf denge içinde tutturmaya çalışacaklar. Biz küreselleştik, buradan çıktık derken yeniden o döneme döndük, dönüyoruz. Bunun da uzun süreceğini ve dünyaya çok büyük bir zararlar vereceğini düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.
“Yeni Dünya Düzeni, geleceğimiz açısında üzerinde durulması gereken bir konu”
Eski Devlet Bakanı ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işın Çelebi, dünyanın artık şiddet yanlısı yönetimlerle yönetilmeyeceğini düşünürken, daha şiddet yanlış tavırların ortada çıktığını ve artığını ifade etti. Bugün Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan’ın petrol ve doğalgaz açısından dünyanın en zengin yataklarından olduğunu belirtti. “Gazprom'un en önemli girdilerinden petrol ve doğalgaz. Bu ülkeler, bunun yarattığı zenginliği halkıyla paylaşmıyor. Yöneten, tepedeki adamlarla paylaşan bir anlayış var. Bu anlayış dünyada Egemenlik ve eşitlik koşullarında bozuyor. Bu açıdan dünyanın Yeni Bir Dünya düzenini oluşturduğunu görüyoruz. Dünya açısından çok üzerinde durulması gereken bir konudur.” açıklamalarını yaptı.
“Rusya’nın 630 milyar dolarlık rezervinin, alım gücü kalmadı”
Rusya’nın swift sisteminden çıkarılmasını da değerlendiren Işın Çelebi, Sberbank ve Gazprom’un dünya enerji kaynaklarını yönettiği için swift sistemi dışına alınamadığına dikkati çekti. “Çünkü Doğu bloku Rusya, doğalgazını satmak zorunda, Almanya başta olmak üzere batı dünyası ve Türkiye'de bu doğalgazı almak zorunda. Enerji arz güvenliğini sağlamak açısından bu akışların durmaması lazım.” değerlendirmesini yaptı.
Bununla birlikte Rusya’nın elindeki 630 milyar dolarlık rezervin, Çin’in elindeki 1 trilyon dolarlık Amerikan hazine kağıdının alım gücünün kalmadığını, kâğıttan farkı kalmadığını anlattı. Işın Çelebi, “Bir taraftan Kripto Piyasalar gelişiyor ama matematiksel tabanlı bir blok zincire dayanması lazım. 80 tane Merkez Bankası dijital parayı oluşturmak için çalışıyor şu anda ama öyle bir blog altyapısı olmadığı için dijital para oluşmamış vaziyette. Bu ortamda yeni bir dünya düzeninin nasıl oluşacağını çok merak ediyorum.”şeklinde konuştu. Bu gelişmelerin kendisine geçmişte İran’ının da alternatif bir swift sistemi yaratmak istediğini hatırlattığı söyleyerek, arkalarında güçlü bir petrol gücü olmasına rağmen yapamadılar. Çünkü parası dünya çapında geçerli değildi. Aynı durum ruble için de geçerli.” dedi.
“Türkiye, tarımını modernize ederek yeni dünya düzeninde yerini almalı”
2 ünlü ekonomist, Rusya ve Ukrayna’nın gıda üretimi açısından önemine değinerek, “İki ülkenin dünya küresel buğday ihracatının yüzde 29’ unu, dünya Ayçiçek yağı ihracatının yüzde 80’inin oluşturuyorlar. Bu kriz nedeniyle dünya gıda arzı da risk altında.” tespitini yaptılar.
Işın Çelebi, dünyada bu nedenle gıda güvenliği meselesinin ön plana çıktığını, bu açıdan buğday, arpa ve gıda güvenliğinin de çok önemli bir emtia olarak dünyada etkili olacağını dile getirdi. Türkiye’nin sanayileşmesini, teknoloji üretimini ve ticaretini geliştirirken kendi geçmişinden gelen geleneksel tarımını da modernize ederek, teknolojiyle beraber üretimini artırması gerektiğini dile getirdi. Işın Çelebi sözlerine şu şekilde devam etti. “Gıda güvenliğinin temin edilmesi, Türkiye'nin geleceği açısından da dünyanın geleceği açısından çok önemli. Teknolojinin gelişmesi karşısında Gıda ürünleri de (Exchange edilebilir) değiştirebilir hale getirilebilir. Gıda güvenliğinin, on yıl on beş yıl sonra enerji güvenliğinden daha önemli hale geleceğini kanaatindeyim.” dedi.
Mahfi Eğilmez de Türkiye’nin bundan 40 yıl önce buğday üretiminin 20 milyon ton olduğuna işaret ederek, “Rusya’yla 2000’li yıllara aynı seviyede girdik. Onlar bugün üretimlerini 85 milyon tona çıkardı. Biz, 17 milyon tona düşürdük. Tarımı küçümseyen, yanlış politikalar sonucu anavatanı Anadolu olan buğday, mercimek gibi ürünleri ithal eder hale geldik. İyi kötü dünya da 4.sırada olan zeytinyağı üreticiyiz ama zeytinliklerimizi madenciliğe açıyoruz. Bizim işi ciddiye alıp, iklim değişikliğinin etkilerini gözeterek, ekonomik büyümeye katkıda bulunacak şekilde tarım politikası üretmemiz lazım.” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.