Rusya ile Nükleer Santralda 'Radyoaktif Atık' için de İmza
Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, ortak basın toplantısı yaptı. Putin, ekonomisi hızla gelişen
Türkiye’nin enerji ihtiyacının her geçen yıl daha arttığına vurgu yaptı.
FOTOĞRAF: ASIM GÜNEŞ / DHA
Türkiye'de kurulacak nükleer santralların lisanslama ve denetimiyle
ilgili Rusya'yla yeni bir anlaşma daha imzalandı. Anlaşmayla, radyasyondan
korunma, radyoaktif yakıt ve kullanılmış yakıt yönetimi, nükleer/radyoaktif
maddelerin ve radyoaktif atıkların güvenliği gibi konularda işbirliği
hedefleniyor
Türkiye ve Rusya, nükleer enerji ve turizm
alanlarında yeni anlaşmalarla ekonomideki işbirliğini güçlendirdi. Rusya,
Türkiye’de nükleer santral inşasında temel rolü oynamakla kalmayacak, aynı
zamanda Türkiye’nin tüm nükleer teknik faaliyetlerinden sorumlu olacak. Asya’da
İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nın (AİGİK-CICA) 3. devlet ve
hükümet başkanları zirvesine katılmak için İstanbul’a gelen Rusya Başbakanı
Vladimir Putin, Türkiye ile Rusya’nın yeni anlaşmalara imza koymasına öncülük
eden isim oldu.
Anlaşmalardan ilki, ‘Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK)
ve Rusya Federal Çevre, Endüstri ve Nükleer Denetleme Servisi arasında
işbirliği’ adını taşıyor. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen anlaşmaya Başbakan
Tayyip Erdoğan ile Rusya Başbakanı Putin’in nezaretinde, Enerji Bakanı Taner
Yıldız ile Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı İgor Seçin imza koydu.
Anlaşma neleri kapsıyor?
Anlaşmayla nükleer
tesis ve faaliyetlere lisans verilmesine ilişkin bilgi ve tecrübe değişimi
öngörülüyor. Bu kapsamda her iki kuruluş arasında lisanslama ve denetim
mevzuatı, radyasyondan korunma, nükleer tesis ekipmanının temini, radyoaktif
yakıt ve kullanılmış yakıt yönetimi, nükleer-radyoaktif maddelerin ve radyoaktif
atıkların güvenliği ve emniyeti, acil durum müdahale ve hazırlık,
düzenleyici-denetleyici personel eğitim, nükleer radyasyon güvenliği
araştırmaları konularında işbirliği hedefleniyor. Türkiye ile Rusya arasında
imzalanan ikinci anlaşma, ‘Türk Kültür Bakanlığı ile Rusya Turizm Ajansı
arasında turizm alanında ortak bildirinin kabulü’ oldu.
Bildiri, iki
ülke vatandaşı turistlerin Rusya Federasyonu’nda ve Türkiye’de bulundukları süre
içinde güvenliklerini sağlamayı amaçlıyor.
100 milyar dolar
zorlanıyor
Rusya-Türkiye ilişkilerinin güvenin nasıl tesis
edilmesi gerektiği açısından bütün ülkelere örnek olacak şekilde iyi olduğunu
belirten Rusya Başbakanı Putin, bu güvenin temelinin işbirliği olduğunu ve iki
ülke halkları arasında daha çok işbirliği yapılmasını istediklerini kaydetti.
Putin; enerji alanında çok büyük başarılar elde ettiklerini, sanayi üretimi,
tarım gibi alanlarda da iyi bir işbirliği bulunduğunu, iki ülke ticaretinin
giderek arttığını dile getirdi.
İki ülkenin askeri teknik işbirliği gibi
hassas alanlarda da işbirliğine gittiğini söyleyen Putin, Türkiye ile Rusya’nın
Karadeniz’de de işbirliği yaptığını ve bu denizde barış ve uluslararası hukukun
hâkim olması için çaba harcadıklarını söyledi.
Vladimir Putin,
uluslararası kriz nedeniyle ticaret hacminin düştüğünü ancak iki ülkenin eski
rakamlara dönmekle kalmayıp 100 milyar dolarlık sınıra ulaşmayı hedeflediklerini
dile getirdi ve, “İki ülke ilişkilerinin önünde büyük bir gelecek var” diye
konuştu.
Putin, Türkiye’nin Azerbaycan’la doğalgaz anlaşması
imzalamasında da sakınca görmediklerini, Türkiye’nin enerji kaynaklarını
çeşitlendirme hakkına sahip olduğunu kaydetti. Şahdeniz’den sağlanacak gaz
miktarının Rus doğalgazı ile kıyaslanır ölçüde olmadığını anlatan Putin,
ekonomisi gelişen Türkiye’nin enerji ihtiyacının arttığına da vurgu yaptı.
Putin, her yıl kış aylarında Türkiye’nin İran’dan alamadığı gazı bir
şekilde Rusya’nın sağladığını hatırlatarak, bu kış aylarındaki gaz ihtiyacını
kendilerinin kapadığını dile getirdi. Nabucco hakkında da yorum yapan Putin,
Azeri gazının bu proje için yeterli olmayacağını kaydetti.
Başbakan
Putin kendilerinin Mavi Akım’a iki hat daha yapılarak, doğrudan Türkiye’ye
gelecek şekilde ve bunun da üçüncü ülkelere aktarılması üzerinde durduklarını ve
bunun gündemdeki projeler olduğunu ve bu yönde çalışacaklarını
anlattı.
Erdoğan: Her ile doğalgaz
Başbakan
Tayyip Erdoğan da, Türkiye ile Rusya’nın ekonomideki işbirliğinin güçlenerek
ilerleyeceğini belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin Azerbaycan’la imzaladığı doğalgaz
anlaşmasının Rusya’dan alınan gazı azaltıp azaltmayacağı ve bunun Güney Akım
Projesi’ni etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken,
Şahdeniz’den gelecek gazın Türkiye’nin ihtiyacı içinde çok ciddi potansiyel
oluşturmadığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin ihtiyacının çok büyük kısmını
Rusya’dan temin ettiğini, 81 ilin 64’üne doğalgaz ulaştırıldığını ve 17 ile daha
doğalgaz ulaştırılacağını kaydetti.
Mavi Akım 2 Projesi İsrail’e
uzatılmayabilir
Başbakan Erdoğan’a Mavi Akım 2 Projesi ile
ilgili bir soru yöneltildi. Mavi Akım 2 kapsamında Ceyhan’dan İsrail’e ve
oradan da Hint Okyanusu’na doğalgaz ulaştırılması planlanıyor. Bir gazetecinin,
“Bu proje rafa mı kalktı, geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna
Erdoğan, “Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok” yanıtını verdi.
Rusya
Başbakanı Putin de ‘ekonomik’ nedenlerden ötürü Ceyhan’dan İsrail’e
doğalgaz götürmesi beklenen Mavi Akım 2 Projesi’nin bu beklentiyi
karşılamayacağını dile getirdi.
Mavi Akım 2 Projesi’nin gaz ihtiyacı
artmakta olan Türkiye için öngörüldüğünü hatırlatan Putin, ancak hattın
transit olarak üçüncü ülkelere de uzatılabileceğini, bu ülkelerin sadece İsrail
değil, Lübnan ve Suriye gibi ülkeler olabileceğini belirtti. Putin,
İsrail’in son verilerine göre İsrail kıta sahanlığında gaz bulduğunu
belirtirken, bu nedenle bu hattın ekonomik nedenlerle İsrail’e kadar
uzatılamayabileceğini söyledi.
Putin, “Herşeyden önce İsrail’in bu gaza
çok da ihtiyacı olmayacaktır. Diğer ülkelerin piyasalarına gaz verilmesi konusu
projenin ekonomik olup olmamasına bağlı” dedi. Houston merkezli Amerikan petrol
şirketi Noble Energy, İsrail’deki Levithan doğalgaz sahasının rezerv
büyüklüğünün 16 trilyon kübik feete kadar ulaşabileceğini belirtmiş, ve komşu
Tamar sahasındaki rezerv büyüklüğüyle ilgili tahminini de yüzde 33 artırarak 8.4
trilyon kübik feete çıkartmıştı. İki sahada da doğalgaz üretiminin 2012’de
başlaması bekleniyor.
Uzmanlar, doğalgaz kaynaklarının İsrail’in 50-70
yıllık ihtiyacını karşılayacağını belirterek, “Ancak Doğu Akdeniz’deki rezerv
miktarı 30 trilyon kübik feete kadar çıkabilir. İsrail, doğalgazda bölgenin en
önemli ülkelerinden biri olmaya aday” dedi.