Ruslarla Yapılacak Enerji Projelerinde Garip Gelişmeler



Türkiye ile Rusya arasında enerji ana başlığı altında ilginç gelişmeler yaşanıyor. Hatırlıyorum da; Samsun-Ceyhan hattı aslında bir kamu projesi idi, daha sonra ilginç tartışmalara sahne oldu ve bu proje Çalık Grubu’na verildi. Proje özel sektöre geçince Rusya açık açık buraya destek vermeyeceğini açıkladı. Daha sonra buradan gelecek petrolün İsrail’e, hatta oradan  Hindistan’a kadar gideceği şeklinde bir proje hazırlandı, yavaş yavaş, daha doğrusu Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Putin ile meşhur Soçi görüşmeleriyle, adım adım bu konuda Rusya ikna edildi. İsrail bakanlarının bu proje konusunda üzerlerinde resmi olarak baskı hissettiklerini, Ankara’da açık açık söylediklerine bile şahit olduk.

Şirket kurtarna projesi

Şimdi Enerji Bakanı Yıldız, Rusya’nın bu projeye tam destek verdiğini söylüyor... Bu proje, bence bir şirketi kurtarma projesine dönüştü ve hükümetin bu projeyle özel olarak  ilgilendiğini, yerli-yabancı artık herkes biliyor. Soru şu: Acaba ne karşılığı Rusya ikna edildi?

İnsanın aklına ilk gelen; Rusya’nın Türkiye’de nükleer santral yapımını çok istediği bilindiği için Hükümet in buna izin vereceği geliyor. Taner Yıldız’ın, kendi göreve getirdiği bürokratların da görüşleri doğrultusunda, nükleer santral yapımının Ruslara verilmesine karşı çıktığını biliyorduk. Halbuki eski Enerji Bakanı Hilmi Güler’in gidişini nükleer santral işini yokuşa sürmesine bağlayanlar bile vardı. Yani yeni Bakan’ın bu projeye karşı çıkması biraz yadırganmıştı. Sonuçta beklenen oldu ve Bakan Yıldız’ın da nükleer santral projesinin Ruslara verilmesi konusunda ikna edildiği görüldü.

Yetki Bakanlar Kurulu'nda

Bu proje de çok ilginç bir seyir izledi. Herşeyden önce elektrik fiyatı teklifi çok yüksek. Tam krizin başlangıcında kimse kredi sağlayamadı, Ruslar devlet desteği ile yani maliyeti düşünmeden bu projeye teklif verdi ve buna rağmen fiyat yüksek kaldı. İhale komisyonu mecburen, bu işin verilemeyeceği konusunda rapor hazırladı. Ancak daha sonra yeni Bakan döneminde bu rapor da değiştirildi, yumuşatıldı.

Şimdi gelinen aşamada teknik olarak bu proje kabul edilemez bulunurken, yetkinin Bakanlar Kurulu’na verildiği, yani inisiyatifin bakanlara bırakıldığı görülüyor. Rusların fiyatlarını tekrar düşüreceği, Bakanlar Kurulu’nun da bunu kabul edeceği yolundaki söylentiler yoğun.

Ancak ihaleye esas olan yasaya göre Bakanlar Kurulu’nun fiyat teklifiyle ilgili pazarlık yetkisi olmadığı, bu teknik rapor üzerine Bakanlar Kurulu’nun onaylaması halinde, sonuçta bu işin mutlaka mahkemelik olacağı söyleniyor. Konu bakanlar olunca yargının adresi de açık...

Bunların faturası ödenecek

Bunlar sadece işin, yani projelerin teknik ve perde arkası gelişmeleri. Bunun yanısıra uluslararası ilişkilerde projelerin büyük ağırlığı bulunuyor.

Tahminim şu: Başbakan Samsun-Ceyhan işinde çok ısrarlı olduğu için, bu işi yapmanın bir şartı haline gelen nükleer santral işini, ne yapıp edip Ruslara verdirtecek. Bakanlar da sıkıntıyı görseler bile seslerini çıkarmayıp imzalayacaklar. Bu proje Ruslara verilir ve ABD buna göz yumarsa, bilin ki; ABD bunun acısını sonradan çıkaracak. Yani Türkiye’den bundan sonra yapılacak nükleer santrallerin yapımlarını ve teknolojik geliştirme işini mutlaka alacaktır. Bence eline kuvvetli koz geçeceği için, pazarlık yapmaya gerek bile duymayabilir.

Sonuçta da fatura; pahalı elektrik kullanacağı için bizim sanayici ve vatandaşımıza çıkacak.