Ruslar Limanları Kapattı, Türk Çimentocu Pazara Giremiyor



Dünya Gazetesi'nin haberine göre, sektördeki 2013 gelişmelerini değerlendirmek, 2014 hedeflerini açıklamak için TÇMB Başkanvekili Celalettin Çağlar, TÇMB Genel Koordinatörü Oğuz Tezmen’in katılımıyla bir toplantı düzenleyen Güçlü, çimento sektörünün, 2014’te de yüzde 6 büyüme öngördüğünü söyledi. İhracatta bir rakam açıklanmadı. Kur gelişmeleri, çevre ülkelerdeki büyüme performansları bunu belirleyecek. Bir önemli belirleyici de Rusya pazarındaki gelişmeler... Güçlü’nün anlattığına göre bu pazarda önemli sıkıntılar yaşanıyor.

“6 aydır büyük sıkıntı var”

Çimento ağır bir ürün. Dolayısıyla dünya ticareti içinde payı düşük. Türkiye’nin 2013 ihracatı 12.5 milyon ton olmuş. Güçlü’nün dikkat çektiği “Rus üreticilerin liman engeli”nin daha yüksek bir ihracatı sınırladığı anlaşılıyor. Rusya, Türkiye’nin üçüncü büyük pazarı... Dahası Soçi’deki büyük inşaatlar önemli bir pazar da yarattı. Ancak, Rus üreticilerin, Türkiye’den ithalatı engellemek için limanları kiralayarak, bir anlamda kapatmışlar. Güçlü şöyle dedi:

“6 aydır Rusya’ya ihracatta sıkıntı var. Rus çimento üreticileri limanları kiraladılar ve ihracatımızı engelleme yoluna gidiyorlar. Bizim 2013 Rusya’ya ihracatımız 1.1 milyon tondu. İhracat daha da artardı ama tarife dışı engellerle karşılaştık. Bunun Ekonomi Bakanlığı’nın gündemine getirdik. Rusya’da her platformda dile getirdik. 2007’de Krasnodar, Soçi Olimpiyatları büyük umut doğurmuştu. Bu iş, bölgenin kalkınması olarak görülüyordu. Ancak engeller çıktı. Üyelerimizden çok ciddi şikayetler geliyor. Rus üreticiler, liman idaresi ile anlaşıyor, indirme, bindirme rıhtımlarını kiralıyor, kapatıyorlar. Pazara girişimizde fiili engeller çıkıyor.”

Güçlü sektördeki enerji tasarrufu, kalite, çevre önlemleri konusunda çok önemli gelişmeler olduğunu anlattı. Daha önce bu konular için fabrikaların 250 milyon euroluk yatırım gündemi olduğunu belirten Güçlü, sektörde elektrik sarfiyatının %20-25’ini geri dönüştürülebilecek yatırımlar devam ettiğini söyledi. Bu konuda destek beklentisi var. Güçlü, “Bu yolla üretilen enerjinin farklı bir tarifeden değerlendirilmesini istiyoruz. Çimentoda enerji sarfiyatı yoğun. Türkiye toplam elektrik tüketiminin %3’ü sektörümüzde. Tasarruf çok önemli” dedi.

'Atıkları alabiliriz'

Bir başka konu, endüstriyel ve evsel atıklar! Sektör bu atıkları bertaraf edebilecek teknik imkanlara sahip. Güçlü, “Düzenleme ve özendirme gerekli. Bunları biz alabiliriz. Belediyeler bunun için yatırım yapıyor. Diyoruz ki biz toplayalım, proses gerektiren işlemlerde parasını ödeyin. Ama sistemi, mevzuatı yok. Belediyelere anlatmakta zorluk var. Bazı ülkelerde enerjinin yüzde 40’ı atıklardan geliyor. Bizde daha yüzde 3 düzeyinde. Belediyeler dünya kadar yatırım yapıyor. Avrupa’da şirkete atık veriyor, bertaraf parasını da veriyorlar” dedi.

Sektörde gündemin  kalite olduğunu belirten Güçlü, “Kapasitede doyum noktasına gelindi. Kalitede ise yapacaklar var. Sanayide ‘dumansız hava sahası’na büyük katkıda bulunuyoruz. ‘Kirleten çimento’ imajı geride kaldı. Beton sınıfı ortalamaları İstanbul’da C 30’ların üzerinde. Ürün kalitesi konusu ile ilgili son nokta da beton yollar ve beton bariyerlerdir" dedi. Güçlü, hammadde ruhsatlarını Başbakanlık iznine bağlanmasından kaynaklanan sıkıntının devam ettiğini belirtti.

Türkiye’de çimento dayanıklılığı ve kalitesi konusundaki gelişmelerin çarpıcı örnekleri var. Marmaray’ın çimentosu, Mimar Sinan Camii’nin 500 yıl dayanacak betonu, 3. Köprü ve Körfez Köprüsü’nün çok daha dayanıklı olması gereken betonunu Türk şirketler üretiyor.